bana kalırsa şehinşah o dönem "bu şarkıyla" bugünlere geleceğinin sinyalini verdi. yanlış hatırlamıyorsam uzun zaman sonra yaptığı ve tutulan parça bu idi. freestyle king'den sonra ki dönemini iyi geçirdi.
anıl piyancı bu şarkıda gerçekten berbat. klasik piyancı kafiyesi ne kadar kötü olabilir ki? sorusunun cevabı bu parça. hele o ''gereksiz araşıyoz'' kısmı yok mu.. fena.
rap sevenler, bu boku bok severler. gayler bile bi kadını bundan çok severler.
kendisinden gram hazzetmesem bile şehinşah'ın şu sözlerine olan hayranlığım azalmıycak asla. ülkedeki dinleyicilerin yüzde 95ini falan açıklayan bir söz.
anıl piyancı, emrah karakuyu, şehinşah şarkısı. anıl ve emrah'ın pek önemi yoktur kanaatimce. şehinşah dirilişinin ardından bu şarkı ile efsaneleşmiş bir verse koymuştur ortaya. resmen çıkarıp masaya vurmuştur. liriklerinde dönemin rap piyasasını eleştirmiştir. eğlenceli bir parçadır.
şehinşah'ın gotham oyunlarından çıkma villainlerden çok 20'li yaşların sonunda yetişkin bir erkeğe benzediği dönemlerden fena sayılmayacak bir klip. anıl'ın verse fazla çocukça.
türkçe sözlü rap müziğe dair sevdiğim neredeyse her şey şehinşah verse'ünün içerisinde.
uzman ses mühendisleri yok, dahi prodüktörler yok, ghostwriterlar yok.
adamın biri, ki uzun süredir bu dalda müzik yapmayı bırakmışken, kafası atıyor bir noktada. rap piyasasının o dönemki durumuna sinirleniyor, canı sıkılıyor. kalkıp meramını sosyal medyadan, şovla, gösteriyle anlatmak yerine derdinin kaynağına; bizzat rap müziğe dönüyor. kalkıp o dönemin en dinlenen, en revaçta isimlerinden biriyle bir parça yapmaya karar veriyor. bunu yapabilmesinin tek sebebi dr rap müzikteki eşsiz yeteneği ile oluşturduğu itibarı. zehrini 24 bara akıttığı bir verse yazıyor; bunu yaparken de flowa, rhyme'lara, rap müziğin estetik ve matematiğinin tüm değerlerine riayet ediyor. ortaya çıkan verse edebi anlamda kusursuz, müzikal anlamda kusursuz, catchy ve son derece anlamlı bir şekilde derdini ifade ediyor.
yeterince eğip bükersek bu verse, parçadaki "revaçta" olan elemana diss dahi sayılabilir, fakat ne elemanın ne yazarın umurunda. yazmış, kusmuş ve bunu doğru yerde doğru zamanda doğru biçimde yapmış.
işte o verse:
--spoiler--
Yeşil rengini ver rape Şeyn, gebe beyin
Bassline’ı beynine vereceğim
Peynir de resmini çekeceğim
Fevkalade fameinden edeceğim
Şeyn amade keyfimden öleceğim
Döneceğim geri ve cehennemimi göreceğim
Gömeceğim seni, sevenlerini sömüreceğim
Mary Jane'i vajeyninden öpeceğim
Elimizde makina vakit hakikat taramaktayız
O kitap bu kitap senin afitap aramaktayız
Ne bize barikat takir harika savaşmaktayız
Yo plan yok icap değil tatbikat yapmamaktayız
Hayatın sillesinin hüllesini cümlemizin
Cürmü tatbik etti çünkü rap bizleri tatmin etti
Kimisi taklit etti, kimisi takdir aksi tahrik etti
Takip etti diss trackler izini misili tahsil etti
Rap severler, bu boku bok severler
Gayler bilene kadını bundan çok severler
Elinde telefon hangi koltuk altı boş girerler
Konserde Facebook yolunda poz verenler
Yoz veletler on seferde son sefer der
Boş gezerler, oysa çok şekerler ot çekerken
Han bizim biz hancı, onlar anca yol geçenler
Burada giremez içeri sol cennete rol kesenler
ne ditebilirim ki. eleştiriyi geçtim olumlu bir yorum dahi yapmak yersiz şu verse'e. kartvizit bırakmış herif.
dün gece dinledim tekrar bir, uzun süredir hayatımda eksik olan bir sürü hissi bu parçanın kafamda analiziyle yakalamış bulundum.
insan, yakıtı dert olan bir canlı. tıpkı bir bitkiye su verir gibi, şayet fazla ya da az su verseniz sararıp solacak kloroplastlı dostlarımız eğer doğru miktarda nefret ve emek verirseniz evinizin salonunda bir assolist gibi dikilebiliyor yeri geldiğinde.
tanım: farklı farklı sebeplerden kendisinden nefret ettiğim bir rapcinin, tamamen "emeğe - yeteneğe saygı" mentalitemden ötürü taaaaaa 12 yıl önce yaptığı verse'ü övmek mecburiyetinde kaldığım parça.