türkçe rap, dijital çağa uyum sağlamak adına içerik üretiminde hız kazanmış olsa da, streaming platformlarında algoritma kurbanı olarak popülaritenin yaratıcılığın önüne geçtiği bir kısır döngüye girmiş durumda; ticari kaygılar sanatsal derinliği gölgede bırakıyor ve bu da yeni jenerasyonun özgün adımlar atmasını zorlaştırıyor. nostaljik unsurları modern tınılarla birleştirdiğini iddia edenler, aslında çoğu zaman eskiyi tekrar etmekten öteye gidemiyor ve bu durum, dinleyici kitlesinde giderek artan bir bıkkınlığa yol açabiliyor. dijital dünyanın getirdiği sınırsız erişim imkanının, içerik kalitesine yansımaması ise üzücü ama düşündürücü bir ironi. (bkz: ticari sancı vs sanatsal özgürlük)
türkçe rap'in bir hobi-tutku olmaktan çıkıp bir endüstri haline gelmesinin sonucudur. neokapitalizmde para eden şey ve gusto taşıyan şey spektrumun iki ucu. yapacak bir şey yok. eninde sonunda eskiye dönecek bu işler, bu bir döngü sonuçta.