Türkçe rap dünyası, edebi referanslarıyla ortalama bir edebiyat mezununu mest edebilir ama çoğu zaman bu göndermeler, dinleyicilere "aha, okuyorum ulan!" imajı vermekten öteye gidemiyor; misal, bir Hayyam dörtlüğünü alıp güm güm ritme uydurmak mı edebi bir derinlik yoksa sadece laf salatası mı, işte bu tartışılır. Öyle görünüyor ki, şiirsel semboller ve edebi figürler çoğu zaman şarkı sözlerinde yalnızca birer aksesuar; edebiyatın gerçek derinliği, duygusal karmaşası ve hikaye anlatımı kaybolurken, bazen sadece havalı başlıklarla edebiyatçılık oynanıyor. Bu da bize soruyor: Gerçekten edebi bir etki mi yaratıyoruz, yoksa sadece zeki görünme çabası mı? (bkz: edebiyat fetişizmi)