baya sevdim. ilk saatler boş geçmiş ama yavaş yavaş patlayacağını düşünüyorum. emin değilim ama ezhel'in türkçe kelime bile kullanmadığı ilk şarkısı olabilir. mastering'i joe laporta yapmış, saygılar * (bkz: man on the moon iii)
edit: yanıldım, patlamadı. hala iyi olduğunu düşünüyorum ama fikirsiz'in iki alttaki eleştirisine de katılıyorum sanırım, yapılmış bir şeyi tekrardan ne kadar iyi yaparsan yap, olmuyor. ya da üzerinden 30-40 yıl geçmesi gerekiyor; son on yılda daft punk, the weeknd ve dua lipa'nın 70'ler-80'ler nostaljisiyle yürümeleri gibi. ezhel'in şu ana kadar almanya'da hit olan tek işi devam mesela, o da türkçe (yani nakarat). catchy şarkı dil bariyeri tanımıyor galiba; mesela (bkz: whoopty), (bkz: telepatia), (bkz: astronaut in the ocean) şu an hala spotify tr top 50'de.
Ezhel'in söneceğinin habercisi olan şarkı. Önce murda ile piç ediken şarkılar, sonra pkk iftiraları derken şarkı burada bile gündem olamamış. Benlik değil ama kaliteli bir şeye benziyor.
ezhel'in tamamı ingilizce olan ilk şarkısı oldu sanırım. bu bakıma dikkatimi çekti ve sadece almanya veya türkiye piyasasına oynamayan bir iş çıkarmış olması sevindirdi; her ne kadar yine almanya'dan bir isimle çalışmış olsa da. almanca sevmiyorum ya, anlamadığım gibi orada yapılan rap de çekmiyor beni. klip de fena değil, hemen paylaşmış olayım:
ezhel'in verse'ünü çok beğendim. böyle bir verse beklemiyordum. çok hoşuma gitti. şarkının tarzı benlik olamasa da tatlı bi' iş olmuş.
ezhel'in yıllardır reggae hayranları herkes tarafından biliniyor tabi. murda ile kalitesiz işler yapacağına bu tarz parçalarla karşımıza çıkmasını yeğlerim.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.