mutlaka çekilmesi gereken türkçe rap filmi - bol sözlük

mutlaka çekilmesi gereken türkçe rap filmi



başlık no:41915 okunma:2196



  1. biyografik olandır. zaten bir gün kesin çıkar da bir 10 senesi var gibi.

    kovala gibi çete, yükselme, kariyer temalı filmlere amerikan sineması yüzünden o kadar doygunuz ki, ben bu tür filmlere asla heyecanlanmıyorum. türkiye'de de vardı 1-2 tutmayan örneği. hustle flow, 8 mile gibi filmler varken bunların türkçe versiyonlarına gerek yok. bizim biyografik bir filme ihtiyacımız var. evet straight outta compton, all eyez on me, notorious, get rich or die tryin gibi filmler yapacak kadar dramamız yok, ama meraklısını tatmin edecek güzel bir film gayet çıkarılabilir.

    çekilecek bu film için esas alınması gereken konuların 1990-2005 arasındaki olaylar olması gerektiğini düşünüyorum. bir sürü grup ve solo isim var, bu kadar isim nasıl tek tek bahsedilecek diyorsanız straight outta compton ya da wu-tang: an american saga gibi örnekler var.

    böyle bir film mutlaka almanya'da başlamalıdır. başlangıç sahnesi almanya'daki bir türk mahallesinde başlayıp, mahallenin gençleri politik muhabbetler yaparken olmalıdır. gençler nasyonalist alman çeteler'in türklere duyduğu nefret, bombalı saldırılara kadar dayanan şiddeti ve buna karşı yapılabilecek karşı saldırılar hakkında konuşmalıdır. böyle bir sahneden sonra filmde çalan gurbetçi rap grupların şarkılarındaki sözler çok daha manidar olacaktır. duvarın arkasında yaşayan türk işçi çocuklarının amerikan askerlerinden aldığı rap kasetleriyle rap ile tanışmaları, cartel'in çıkması, büyük yankı uyandırıp inönü'ye kadar konser vermeleri, islamic force, sert müslümanlar gibi gruplar, boe-b'nin anılması, killa hakan'ın hapse girmesi gibi olaylar işlenmeli... almanya işlendikten sonra -o kadar zor değil bunlar, 140journos tarafından yapılmışı bile var- senaryo türkiye'ye geçiş yapmalı.

    kafayı farsça ile bozmuş uzun saçlı bir gencin samsun'dan istanbul'a gelmesi, akabinde fuchs ile tanışması ve silahsız kuvvet adını alarak rape başlaması,

    turbo'dan bahsedilmesi, mesela sahneye ''1997 haydarpaşa tren garı'' diye girilip, sırtı dönük şekilde trenlere graffiti yapan bir gencin görünmesi, duyduğu polis sirenlerinden sonra topuklaması, devamında suratının görünerek turbo olduğu anlaşılması (kilolu bir aktör + gözlük + top sakal = turbo),

    turbo'nun sago ile tanışıp 1998 yılındaki featlerinin yapım süreci,

    o dönem yaşanan imkansızlıklar -sago’nun yastığa vurup, o sesleri kayıt alarak drumkit yaratmaya çalışması buna mükemmel bir örnek olabilir-,

    ceza'nın elektrikçi olarak çalışırken bir kağıda yazdığı sözler,

    nefret grubunun hikayesi,

    hassickdir, medcezir, bpg, huzur n darem gibi albümlerin yapım süreci,

    yener, sirhot, mode xl, sultana, 9 canlı gibi honorable mention'ların olması,

    rapçilerin az sayıdaki fanlarıyla forum sitelerinden iletişim kurmaları,

    kuvvetmira tayfasının tv8'e çıktığı efsane gece,

    kavgaların başlaması ve sago'nun fuat'ı evinden kovması,

    kuvvetmira'nın dağılması, sago'nun başkalarıyla devam etmesi,

    küslük süreci,

    kolera'nın sago'yu dolduruşu,

    dissleşmeler,

    o dönemki fanatik ceza-sago fan gruplarının canlandırılması,

    kadıköy acil,

    türk halkının rap ile geç tanışması ve yıllarca rapçilere dayattığı önyargı,

    alttan alttan underground mc ve grupların yükselişi -bunu sansar'a kadar tutmak gerek, sonrakiler filmi 5 saat yapar-.

    bunlar bir çırpıda aklıma gelen detaylar, vardır mutlaka başka önemli olaylar da.

    bu filmin çekilmesi için tek bir sıkıntı görüyorum. ego. fuat, selo gibi isimlerin 10 sene daha sago ile barışacağını ve aynı filmde olmayı kabul edeceklerini sanmıyorum. ancak bir gün onlar da ikna edilir ve bu film çıkar. görebiliyorum; yaşım 35 olmuş, evladımla oturup izlerken ''bak biz bunları dinlerdik zamanında, boşver şu günümüz rapçilerini'' diyebildiğimi görebiliyorum... umarım bugünkü türkçe rap filmleri, kitapları gibi maddi kaygılar güden kültür akbabaları tarafından değil doğru ellerde çıkar da türkçe rap 35 yaşımızda da utandırmaz bizi.
    thuglove
    25/7/2021 14:09
    heart_plus : 23 stat_minus_2 : 0 




  2. Moruk emeğe saygı çok güzel yazmışsın ama bu film değil belgesel olur
    650 gayme maas
    25/7/2021 15:18 ~ 25/07/2021 15:19
    heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0 


  3. efsane olurdu şöyle bir film çekilse, eline emeğine sağlık çok iyi yazmışsın
    anonim
    25/7/2021 16:59
    heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0 


  4. olaya turbo dahil edilmiş fakat graffiti başlı başına üzerine çok daha fazla film çekilebilecek bir alan. stüdyoya girip kayıt yapmaktan ibaret olmadığından bol bol anı çıkıyor ortaya,
    hepsi nick fakirligi
    25/7/2021 17:40
    heart_plus : 0 stat_minus_2 : 8 


  5. Bir albüm serüveni bile başlı başına filmi olabilcek bir şeydir. Bağlantılar, dostlarla muhabbet ve fikir alışverişi, rapçinin yaşantısı, söz yazım anı, vokal anındaki deneme yanılma. İstenileni oldurmaya çalışırken oluşan gerilim. Para pul sorunları. Gibi gibi tonla aksiyon vardır. Çok çok estetize ve dramatize edilebilir.

    Ya da Neyse siktir edin @4ün dediği gibi, stüdyoya gidip kayıt yapmaktan ibaret zaten.
    hawaii fisek
    25/7/2021 21:37
    heart_plus : 5 stat_minus_2 : 0 


  6. M.O.B' nin ilk yılları nasıl kurulduğu ve rap müzik piyasasını nasıl domine ettiği üzerine bir film.
    cactus soul
    21/8/2025 12:16
    heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0 




  7. Aslında hayatı ve rap hikayesi çok güzel film senaryosu olabilecek isimler var. Biyografi olarak gideceksek baneva'nın başarı öyküsü temalı bir şey olsa tam uyacak ama bizim halkta başarının karşılığı ya sezen aksu sertab erener gibi halka mal olabilmek ya da çok yüksek dinlenmelerin olması. Bu yüzden biraz zaman geçmesi lazım.

    Killa hakan olabilirdi ama belgesel çektiler, sansi olabilir hatta şu an bile senaryoya her hafta bir sayfa ekleniyor, tam seyircinin sevdiği gibi zor bir yaşam, rap'e aşırı bağlılık (durmadan parça yapması bile örnek), rap yaparken bile sağlık sorunları olması, psikolojik sorunlar (son dönemden bahsetmiyorum), kilo alıp vermesi( gorsel imaj ve karakter gelişimi), hâlâ var devam eden olaylar, sansar'ın eskiden hee sahnesinde sevmediği insanlara bağırarak sövmesi, freestyle performansları, efsanevi diss'ler, kadıköy, bakırköy, ceza ile eski dostluğu... Bir film için her malzeme var çok iyi de işlenebilir ama umarım mutlu sonla biter, orası şu an meçhul.

    Khontkar olabilir zor bir getto yaşamının ardından yıllarca kovalayıp hiçbir sikim satamamasjna rağmen bırakmayıp sürekli kovalaması, dostlarıyla redkey music adında bir şey kurup ülkedeki belki de ilk düzenli olarak trap yapan grup olması, sonra patlaması, Şehinşah ile kavgası, Kadıköy'de konser verdirmemeleri, eskilere bile kafa tutan deli kaçık bir kişilik olması falan bundan da iyi bir senaeyo olabilir

    Kayra da olabilir ama yönetmen zeki demirkubuz olacak, her şeyi ona bırakıyorum

    Tepkiden de malzeme çıkar (mob için ayrı bir fikre daha değinicem) sürekli labellar açması, piyasada çok tanıdığı olması, dramalara dahil olması, projeleri başarılı olsa da kendisinin başarılı olamaması çünkü ne stream ne de saygı elde edebilmesi, "parasızlıktan okuyamaması -> bundan ilham alıp soygun diye parça yapması -> yıllar sonra soygun2 yi mob ile okuması -> mob'nin dağılması ve maalesef vio kaybı" bu gibi olay örgüleri tepki'de çok var. Featuring albümü de malzeme içeriyor bayağı. Neyse en son sikerim deyip betçi olması ters köşe yapabilir insanı izlerken. Tabii biz hikayeyi biliyoruz da bilmeyen filmi izlerken başka bir son bekleyecek bi bakıyorsun adam sonraki senaryoda urbndan sessiz sedasız ayrılmış spin atıyor

    Bir de labellar da tek tek film konusu olabilir. Mesela basemode ve mode xl, veya hiphoplife daha iyi olur.

    m.o.b hikayesi olabilir çünkü duygusal öğeler de barındırıyor. İlk başta yetenekli, hırslı gençler ve abileri olarka gördüğü tep. Sonra büyük bir yatırım, pahalı klipler, piyasaya bomba gibi giren cekmeceden yıldızlara klibi, insanlar kim lan bunlar derken mary jane, vio'nun kaybı, herkesin yavaş yavaş tanınması, joker ile olan olaylar, motive - trash ile tüm gözleri üstüne çekip algıları yıkması (hatta belki aradan yıllar geçtikten sonra bile burry soprano'nun aynı olayı yaşaması), ağır eleştirilere maruz kalmanın ardından eleştirin beni, en son da tüm grubun dağılması, öncesinde tepkinin ayrılması, sonra aralarından bazılarının çok büyük patlamalar yapması, ama herkesin bir keşke girmeseydim dediği oluşum olması. Tabii sonu duygusal bitmeli burada
    kafasesi
    22/8/2025 03:54
    heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0 


  8. kesin bi eskişehir draması şart. türk halkı etle tırnak gibi olan 2 arkadaşın arasına giren kız hikayesine bayılır. hele demirkubuz tarzı bi romantik çekerse editlerini izlersiniz arkada. orospu çağırıp sarılan adam hikayesi kadar klasiktir bu ortalama vatandaşın yüreğinde.
    liebeistfuralleda
    23/8/2025 21:21
    heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0 









  9. bol sözlük on the mic: