namıdiğer "salt maruz kalma etkisi". bir uyarana ne kadar maruz kalırsak, o uyaran hakkında olumlu düşüncelerimiz artar.
ilk başta konudışına açayım dedim ama aslında günümüz müzik ve rap piyasasıyla çok yakından bir ilişkisi var, belki kaliteli entry'ler ve tartışmalar okuruz ondan gündeme açtım.
buradaki uyarandan kasıt her şey olabilir. film, dizi, kitap. hatta belki bir isim bile. evet, mesela biriyle tanıştınız, adı "abdülbekir" olsun. ben bile yazarken "ne yarrak gibi isim amk, çok kötü attım" dedim, siz de benzerini düşünürdünüz bu ismi dışarıda duysaydınız. ama belli bir süre geçip isme aşinalık kazandıkça sevmeye başlayacaksınız, ilk baştaki düşüncenizi belki unutacaksınız. "çocuğumun ismini abdülbekir koyacam" bile dersiniz belki, kim bilir.
youtube yorumlarında "birinci dinleyişimde çok kötü geldi, onuncu kez dinliyorum bağımlı oldum" yazanların başına da aynı etki gelmektedir. 56 denklemli intro'daki skit'te de bu etki anlatılır.
özellikle son yıllarda şarkı sürelerinin bilerek kısaltılmasının sebeplerinden biridir. bir tarafta 5 dakikalık, öbür tarafta 2 dakikalık şarkılar. 20 dakikada uzun olanı 4 kere, kısa olanları 10 kere dinlersin, bu etki yüzünden de kısa olanı daha çok seversin.
beni en çok etkileyen kısmını anlatayım: beat yaparken. evet çoğunuzun beyninde şimşek şaktı, muhtemelen neyi kastettiğimi anladınız. beat veya şarkı yaparken, üzerinde çalışmak yerine o anki halini o kadar çok dinliyorum ki, bir süre sonra "daha da bir şey eklemeye gerek yok, bu hali gayet güzel" deyip çalışmayı bırakıyorum. ilk başta sadece bana oluyor sanıyordum da, başkalarına sorduğumda da benzer şeyi yaşadıklarını söylediler. bundan dolayı fazla dinlenmemesi öneriliyor yapılan beat'in, yoksa ilk başta silip atacağınız şeye razı olmuş oluyorsunuz dinleye dinleye. belki de 20 yıl rap yapıp hala tarzını değiştirmeyen yerli rapçilerimiz de bu etkiden muzdariptir, bilinmez.
terimi ilk defa duydum ama böyle bi etkinin olduğunu düşünmüştüm. industry plantlerin nasıl piyasaya sokulup liste başlarına yerleştirildiklerini de açıklıyor. dikkat edin özellikle bazı amerikalı isimler çok kısa bir süre içinde ''medya makinası'' tarafından o kadar çok önümüze servis edilirler ki, en başta hiç sevmeyen biri bile zamanla aşinalık oluşturup dinlemeye takip etmeye başlar. genius'ın instagramına gidin son iki üç haftada kaç kere ice spice paylaşmışlar bakın. şimdi diyeceksiniz ki ice spice hit şarkı yaptı popüler oldu ondan paylaşılıyor. ama farklı açıdan bakarsak o kadar çok paylaşıldı ki hit olmaması mümkün değil, çünkü yorumlara bakıyorum en üstteki yorumlar kaç para aldınız neden sürekli bunu paylaşıyorsunuz vs. diyor.
bir de burada ''peer-pressure'' (akran baskısı)nın da etkisi var. lisede bütün sınıf arkadaşlarınızın öve öve bahsettiği sanatçıyı, belki kendi kendimize denk gelsek sevmeyecekken akşam eve gidip dinlemeye başlamak gibi. hem muhabbetten geri kalmama isteği hem de herkes bu kadar dinliyor övüyorsa bi bildikleri vardır imajı oluşuyor kafada.
ama tam tersi de tepebiliyor tabi. her yerde o kadar karşına çıkıyor ki kusacak gibi oluyorsun. o yüzden de ''x'in abartılmış bi balon olması'' başlıkları doğuyor.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.
