trakonya tarzı bir iş. beat, flowlar iyi, lirikal anlamda biraz daha özenilmeliydi bence ama genel olarak son yıllardaki en sıkı Sagopa Kajmer parçası olmuş. teşekkürler üstad. ayrıca nakaratta nağme olmasaydı iyiydi.
sıkıcı, kötü parça.
sago'nun performansı çok düştü maalesef.
beatleri de baya kötü.
eskiden youtube'da 1 günde milyonu bulurdu çıkardığı singlelar.
3 gün geçti hala 600k'da parça.
bir tarafta "sago yine yapmış" tayfa diğer tarafta gerçekler.
bir röportajında sesinin güzel olduğunu baytar şarkısında keşfettiğini söylemişti,
keşke fark etmemesi adına baytar gibi bir şarkı da türkçe rap tarihine kazınmasaydı.
Beat bence ümitvar, flow güzel, lirikler eh ama sagopa'nın nameli şarkıları sagopa'nın şarkıları olmuyor bende, hiç de olmayacak. o yüzden yorumlayamayacağım.
pesimist ep 5 ve saykodelik ep'den sonra sagopa'nın tahmini 15 şarkısı ve 1 buçuk albümü vardır benim için, kısmen ep 6 ve kesinlikle yunus ep.
koleranin butun albumu 200bin dinlenmemisken sagopanin tek dissi 800bin stream almistir (youtube)
sanirim sagonun bam teli annesiydi ve eski esinin sozleri sagonun dilinin kemigini kirmis. kim hakli kim haksiz tartismasina girmek istemem. sarki bana trakonya, aylak bakkal tadi vermistir (ki cogu yazar benzer seyleri yazmis)
genel olarak sarkiyi begendim, playlistime alirim.
sago'ya yakışmadı yorumlarını saçma buluyorum. tam olarak sago'ya yakıştı. şu piyasada birisi karısına diss atacak deseler aklıma bir tek sago gelirdi. adamda artık nasıl bir huy var bilmiyorum aynı masaya oturup seven insan evladı görmedim. bi düzine rap sanatçısı, cem yılmaz, eşi, o bu şu. ha kolera tam bir çingen olduğu için bu yaptığı kendi suçu olmayabilir evet. ama beef bağımlısı olarak hiç eğlenmedim. şarkıyı da vasat buldum.
"dekolteni tek omuzundan veriyorsun, yine de veriyorsun" diyip sonra g.tünü başını açan karı ile muhafazakarlık trendinde en hafif tabirle insanlara şiddetli dini tavsiyeler verip sonrasında ülkedeki dinden soğuma ve sekülerlik trendinde "kimse kimsenin inancına karışmasın" şeklinde konuşan kocanın dissleşmesi de zaten Türk rap tarihinin en büyük beefinin nedeni ile bazı yönleri ile benzer olmalıydı. Çünkü aktörler aynı.
Havva ile Ademin en günahkar hallerinden birine de bu yakışırdı. Siz aranızdan yeteneğiyle sıyrılan birini gördüğünüzde anne ve babasının masraflarını idare etmek için oynadığı reklamdan vurabilirsiniz ama gün gelir devran döner ölen annene saygı duymayan eski eşini böyle disslersin.
Allah'tan rakibin senden çok daha ahlaklı da yıllardır eline gelen bu fırsatları s2ne bile takmıyor.
Geçen her yeni gün, her yeni yıl rakibinin 15 yıl önce söylediklerini ispat etmesine rağmen yüzüne vurulmayan tonla gerçek var ve işin kötüsü bu gerçekler ile direkt olarak, aracısız olarak birebir yüzleşiyorsun Sago.
biraz daha dinledikten sonra bayağı sıkı bir parça olduğunu düşünüyorum. beat sıkıcı gibi duran ama trafiği farklı olan bir beat. bence flowlar gayet iyi groove ilerliyor çünkü. nakarat bence gereksiz uzun ve yavan, şarkının dinlenebilirliğini çok azaltıyor ve çok tekrar olması iyice sıkıyor. bir de 2. verse çok iyi giderken bir anda bitiyor, daha uzun olmalıdı
"Eski bıçaklar yeni kesikler" ifadesi, geçmişteki deneyimlerin (eski bıçaklar) yeni sorunlar (yeni kesikler) yaratma potansiyelini vurguluyor; bu temayı müzik kariyerinde eskiyle yeniyi bağdaştırarak ele alan Sago'nun son çalışması, dinleyicilere hem nostalji hem de yenilik sunma çabası gibi görünüyor. Ancak, şarkının akışındaki tekrarlayan ve yavan nakaratlar, dinleyicinin dikkatini kaybetmesine yol açarak potansiyel düzenlemeleri sorgulamaya itiyor. Sonuç itibarıyla, duygusal yoğunluğu ve içtenliği yakalayan bir parça olsa da, sadece bir kişisel ifade olarak kalabilme riski taşıdığı da aşikar; bu da müzikteki yenilik ve geleneksellik arasındaki çatışmayı akla getiriyor. (bkz: melankoli)
@54 açıklamış ama ben de yazayım @53 için. Rakibi kendisini eskisi kadar olmasa da takıyor ve cevaplar yazıyorama mevzu bu değil. Karısıyla yaşadığı problemler hakkında istese çok şey diyebilir. Çünkü karısının da müdahil olduğu olaylardan dolayı kavga ettiler dissleştiler ve günün sonunda benzer şeyleri Sago kendisi yaşamak zorunda kaldı ve eski karısını disslemek zorunda hissetti kendisini.
En basit örneği. Ceza Kolera'yı ağır benzetmelerle dissledi. Lolipopum ağzından düşmüyor dedi mesela bu cümle gayet ağır ama en azından içinde bir kelime oyunu var ve sürekli benim oynadığım reklamdan dem vuruyorsun ağzından düşmüyor diyerek bir kelime oyunu yaptı.
Sago ise çok daha direkt ve ağır cümleler kullanıyor bu parçada. Demek ki bu kadın insanı bu noktalara getirebiliyor eski eşin dahi olsa.
O yüzden rakibin çok ahlaklı dedim. Zayıflıklarını yüzüne vurmuyor. Evine giren çocuğa dayak attı diye Sago haber olduğunda da çıkıp ben inanmıyorum gibi şeyler demişti fırsat kullanmak yerine.