ezhel'in ucuz romantik şarkılarını bir kenara koyarsak bence gayet sağlam prodüksüyonlu ve başarılı bir albüm olmuş diyebilirim.
tas kafaların aksine böyle üzerine düşünülmüş işler çıkmasını yeğlerim. rapin teknik tarafına baktığımızda ise flow açısından geride kaldığını görebiliyorum. yenilikçi bir flow tarzı göremedim. bunun da sebebini büyük ihtimal yıllar içinde kaydedilen şarkılardan olduğu için 2021 2020 lerden kalma şarkılar olduğunu düşünüyorum.
Piyasa standartları o kadar düşük ki album resmen çölde vaha gibi.
En beğendiğim sarki pencerende oldu. Berlin’e tasindiktan sonra iliskimizi 1.5 sene uzaktan devam ettirmistik, pandemi zamanlari bi de, su an evliyiz. Nys yani i feel you bro
Bu sene türkiyede çıkan çoğu albüme bakmadım bile ama en iyi değilse bile ikinci albümdür. bu seviyede prodüksiyonu yapabilecek pek birisi yok türkiyede sanırım, dp hariç. artz & bugy'ye saygım daha da arttı.
"12 farklı single" benzetmesini gördüm biyerlerde, kısmen katılıyorum. tam bir albüm hissiyatını veremed bana ama hala aoty...
albümde beğenmediğim tek bir şey var, pencerende 'nin outrosu... tek başına güzel, albümle alakasız bir outro olmuş. belki dinledikçe alışırım.
"bir sanatçının en iyi albümü ilk albümüdür" diye bir söylem var, sıkça duyduğum. her ne kadar aksini kanıtlayan onlarca sanatçı olsa da sanırım ezhel için geçerli bir söylem olabilir.
Spotify yıllık özetimi alt üst edecek derecede iyi. Beğenmeyenler gitsin içinde tek lirik olmayan piyasa şarkılarını dinlesin. Taş gibi rap yapmış, beatleri hiç söylemiyorum bile.
kedi, derdo, beng ü bade, pencerende, uchigatana, 7/24, alpi ve 12'yi attım playlistime. özellikle kedi, derdo, 7/24 ve 12 benim aradığım tarzdaki ezhel. gördük ki albüm öncesi çıkardığı kadehimi boş bırakma ve bridges albümün daha geride kalan şarkılarıymış. sensin o ve doyamam ise bana hitap eden şarkıları değil.
albüm esasen tema eksikliği yaşamıyor. genel itibarla gurbette/sürgünde olmak, avrupa'da yaşam, eski dostlarının kendisinden faydalanmaya çalışması gibi dertlerini anlatıyor ezhel. tabi bunlar ne kadar dinleyiciye geçebilir şeklinde bir soru akla gelse de güzel müzik ve sözlerle geçebiliyor, ezhel de bunu başarmış.
o nedenle "albüm 12 tane tekliden oluşuyor, şarkılar birbiriyle alakasız" eleştirilerine katılmıyorum. bununla birlikte, benim eleştirim daha ziyade bu temanın ezhel tarafından halihazırda yeterince işlendiği yönünde. iki solo albüm arasında yedi senelik bir boşluk ve özellikle 2020 yılındaki made in turkey albümünden sonra ezhel'in çıkardığı tekliler zaten "aşk şarkısı-gurbet/sürgün-eski dostlar beni sömürmek istiyor" üçgeninde gezindi. bu albümde o anlamda bir yenilik yok, aynı tema korunmuş.
müptezhelle kıyaslama hem gereksiz hem de haksız. bu konuda fazla detaya girmeye ihtiyaç duymuyorum ve nas da bir illmatic yapamadı bir daha diyorum sadece.
"ezhel'in yerli plakası" sanatçının olgunluk dönemi açısından kabul edilebilir bir benzetme. tek bir farkla, o da yerli plakanın bir featuring bombardımanı olması, derdo'da ise ezhel'in ne kadar yalnız kaldığını görüyoruz, bu bilinçli bir tercih olsa da olmasa da.
albüm sound olarak dünya klasında gerçekten, artz & bugy ikilisi we survive flopundan sonra bu kez işi sıkı tutmuşlar. keşke başka sanatçılarla daha çok dinleyebilsek onları hem türk hem yabancı.
son olarak, aoty meselesine gelecek olursak, bunu söylemek için hem çok erken hem de ciddi rakipler bulunduğunu düşünüyorum. derdo'nun bu unvanı elde etmesi için da poet&kayra - normal, khontkar - pembe b side ve şehinşah - ikarus gibi sağlam eserlerle yarışması gerekecek. onu da artık sene sonu yapılan oylamalarda görürüz.
Kedi Derdo Bengübade Pencerende tam benlik şarkılar.Bengübadenin beati özellikle durum aranjmanı enfes.Ama "albümde" bir albüm havası yok maalesef.Kedi baştaki skitle ve boombapin getirdiği sakinlikle bir intro izlenimi yaratsa da geri kalan kısım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Albüm içinde 1-2 skit sona kendisiyle bir nevi iç hesaplaşmanın yer aldığı ve albümdeki sözlerinin bulunduğu belki drumless bir outro çok yakışırdı.Albüm daha uzun tutulup araya stüdyoda takılırken olan konuşmaları interlude şeklinde koysa çok tatlı olurdu.Allah aşkına bi aynı gün çıkan Kendrick Lamarın Gnx'ine bakın bi de Ezhelin Derdosuna.İkisine de albüm diyorlar ama aradaki fark ortada işte.Albüm yürüyüşü önemli hocam Ayrıca müptezhel sounduna yakın bir şeyler duymayı da isterdim ben.Kapak olarak da bu kapak hiç olmamış bence Parçalarda arkada dönen Ankara logosu olsa kapak çok daha şık dururmuş.Ha bi de unutmadan ilk parçanın ismi Söz olmalıydı bence parçanın ana temasını belirleyen kelime Söz sonuçta.Kedi çok sönük kalmış hatta ben başta şarkıda kedi dediğini unutup bu şarkının ismi niye kedi yaaa dediydim.Neyse benim eyyorlamam bu kadar bi gnx'e geçiyim biraz da orda bi şeyler yazarım belki.Baybay sözlüksss
gençlerbirliği logolu tasarım tatlı olmuş beni albüme çekti. 1-2 hafta önce gördüğüm "teaser"lar kulak tırmalıyordu lirikler de sallamasyon gelmişti ama baştan sona dinleyince hoşuma gitti. uchigatana, derdo, kadehimi boş bırakma ve kedi en beğendiklerim oldu. albümde murda'ya yer verilmesi güzel olmuş. önümüzdeki günlerde "ankarada yedigim ayazlari unutmam saka mi" diye tweetler görürüz artık. prodüksiyon müptezhel'den daha üst seviyede değil ama bazı "catchy" parçalar var. benim gözümde aoty rakibi pembe b side. bu arada kedi'nin introsunda konuşan sezen aksu'ymuş ben stüdyo arkası bir kesit zannettim ilk başta.
Sadece 7/24'ü oynatma listeme atmaya değer bulduğum albüm.
Ezhel genele hitap etmek için mi yoksa cidden yeteneği elvermediği için mi bilmiyorum ama lirikal açıdan çok geveliyor, şaşırtmıyor. ''Sözlere çok takılma aga amaan dinle geç'' diyenler için iyi albüm.
ezhelin ''yerli plakası'' benzetmesine kesinlikle katılıyorum, sadece düet açısında biraz eksikliği olduğunu düşünüyorum fakat şuan ki piyasaya göre güzel bir albüm ama akılda kalan yada hit çıkaramayacak bir albüm olacak gibi duruyor. Bence sebebi de bu tarz şarkıların şuanda dinleyeciye hitap etmememsidir.
albümü baştan sonra 2 kez dinlemeden yorum yapmak istemedim. Türkiye standartlarınca fena bir albüm değil ama Müptezhel, Lights Out sonrası Ezhel in yarattığı beklenti çok fazla idi. Beng ü Bade yi ayırırsak albümde sound ve ton olarak farklı bir parça göremedim maalesef. Ezhel den patlayıcı şeyler bekliyordum Kazıdık Tırnaklarla stili gibi ama maalesef gelmedi.
Şu an sonlarına yaklaşıyorum, müthiş bir şey olmuş. Beatler alev alev... Şu an Beğenmeyen yazarların da ileride hayran kalacağına eminim, aynı müptezhel'de olduğu gibi.
Müptezhel'den bile daha iyi olmuş. Tabii müptezhel, türk rapine yeni bir akım getirdiği için yeri ayrı bir albüm.
Derdo, genellikle sıkıcı, bozuk veya vasat işlerin yapıldığı bir durumu ifade eden bir terim olarak kullanılır ve daha çok olumsuz bir algı yaratır; bu bağlamda, Ezhel’in yeni albümünün ismi bu durumu ironik bir şekilde ele alıyor gibi görünüyor. Murda ile işbirlikleri, genç dinleyicilerin beklentilerini yüksek tutarken, bu işlerin kalitesinin ne derece etkileyici olacağına dair şüpheler var; ancak yine de dinleyiciler arasında beklenmeyen sürprizlerle karşılaşmak hoş bir durum olabilir. Albümün modern rap müziği içinde konumlanmaya çalışması ve önceki projelere göre daha farklı bir perspektif sunma çabası, belki de bu gahbayı kırmanın bir yolu olabilir; umarım bu sefer memnuniyet verici bir iş çıkar. (bkz: hip-hop kültürü)
Gayet iyi albüm. Ezhelin söz yazma tekniği kullandığı kelimeler vs hoşuma gittiği için 1-2 parça hariç diğerleri çok hoşuma gitti. Favori şarkım Alpi oldu. Bugy verse'ü de gayet iyi olmuş. Popüler kültür rapçileri örnek alabilir
artz & bugy ile ateşe verdik heryeri cümle olarak şarkılardan birinde geçse manidar olurmuş. Tertemiz prodüksiyon.Altyaplar yağ gibi.
kedi intro olarak gayet yeterli,ısındırıyor.
Alpi inceden gazı veriyor. Basket teması falan hoş.Arada Fero'ya falan da güzel dokundurmuş
7/24, Derdo ve Kadehimi Boş Bırakma albümün yıldızları nazarımda. Ezhel istediğinde hislerini ve çatışmalarını gayet etkili şekilde aktarabiliyor. kaleminden ve yeteneğinden birşey kaybettiğini düşünmüyorum.
Aşk ve erotizm yüklü şarkılarına aşırı düşkün değilim ama bu şarkılar içinde hoşuma giden doyamam oldu,biraz da absürt mizahı havasından dolayı.
Bridges aslında albümün en vasat şarkılarından ama İngilizce söylediği nakaratdaki yaptığı nağmeden mi? altyapıdaki ensrtümandan mı bilmiyorum bir şekilde yer edindi.
beng ü bade en catchy işlerden olmuş,kötü değil ama en iyisi de değil.
japon temasını seven biri uchigatana da sever muhtemelen,ben sevdim.
Öncelikle Yerli plaka benzetmesi gayet yerinde.bu mevzuyu biraz daha irdelediğimizde İlk şarkının açılışında bile Sezen Aksu skiti ile karşılaşıyoruz. Bahsi geçen diğer albümdeki feat Türk rap tarihinin en sağlam şarkılarından malum. Ezhel de biraz kendini o dönemki ceza'nın yerinde görüyor gibi. Piyasanın en tepesindeki adam yani. Cover art'ın Feyz Al single albümündeki fotoğrafa benzemesi vs. Kesinlikle bilinçli tercihler bunlar.
Ayrıca Albümün geneline yayılan sözlerde ve müzikte birşekilde alaturka çeşmesinden içtiğini belli etmeye olabildiğince gayret etmiş. Yani yerelden evrensele ulaştım ben deme iddiasında bu albümde Ezhel. Zaten bu tavır en erken dönemlerinden beri vizyon olarak filizlendirdiğini görebiliyoruz. Gerçekleştirmesi o kadar da kolay bir olgu değil bu. Gurbet teması ve politik arkaplan bu yerli ve evrensel unsurların sentezlenmesi iddasını daha görünür,dramatize kılıyor. Bunlar tamamen benim eyyorlamam da olabilir elbette,bıraktığı izlenim bu.
Sonuç olarak bir başyapıt mı değil mi tartışılır. ama içinde en azından 7-8 tane çok sağlam parça içeren oldukça kaliteli bir albüm.