en sevdiğim albümleri - nasılsa birbirleriyle kardeş olarak sayabileceğimiz - diamond eyes, koi no yokan ve ohms'dur. özellikle ohms'un bana hissettirdiklerini daha başka hiçbir şeyde bulamadım herhalde.
acayip sıkı bir gruptur. patlama yaşattıran en iyi şarkılarından biri ekte:
bu da yakın dönemden karşılaştığım canlı performanslarından biri. cypress hill respecti de çok hoşuma gidiyor. here is somethin' you can understaaanddd? how i could just kill a maaaann
kitlenin genelinden farklı olarak around the fur ve white pony dönemiyle çok işim yok. ama müzik dinleyicisi olarak geçirdiğim dönemin çoğunu diamond eyes - koi no yokan - ohms üçlüsüne harcadım. bu üçlemeyle grup, evrim geçirmek ve en önemlisi olgunlaşmak denen şeyin ne olduğunu dünya aleme göstermiştir. nu-metal janrasının geri kalanına da unutulmaz bir ders vermiştir.
chi cheng'in acı kaybından sonra gelen sergio vega, stephen carpenter ile chino moreno'nun başını çektiği yapıya bence harika uyum sağlamıştı. hatta bu üçlemede ilerledikçe sergio'nun performansı daha da önce çıkmıştı. yakın zamanda grupta bir contractor olmaktan öteye geçemediğini ve "tam bir üye olabilmek" için her şeyi yaptığını ama sonuç alamadığını belirterek ayrılmış. bence kötü oldu. yerini biraz zor doldurursunuz söyleyeyim.
şarkı olarak önerilerim: diamond eyes, you've seen the butcher, goon squad, entombed, romantic dreams, gauze, what happened to you?, genesis, urantia, error, the spell of mathematics, radiant city, ohms
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.