cezanın önder olmayı kendine misyon edinmemesi - bol sözlük

cezanın önder olmayı kendine misyon edinmemesi



başlık no:33134 okunma:1962



  1. ceza ile ilgili bir tespit. ceza'nın kariyeri boyunca ciddi olarak türkçe rap adına önderlik etmek gibi bir misyonla hareket ettiğini düşünmüyorum. tabii ki böyle bir zorunluluğu da yoktu. ceza'nın kariyerinin ilk yıllarında biliyorsunuz rap türkiye'de yeni yeni filizlenen bir türdü ve 95'teki cartel fırtınasını saymazsak türkiye rapi ceza ile tanıdı demek çok da yanlış olmaz, en azından bir kuşak için.

    (bkz: 2003 barikat ceza sagopa fuat tv8 yayını)

    o başlıkta yazdıklarımı kısmen buraya taşıyacağım. zaten yine bu yayından hareketle böyle bir başlık açmak istedim. burada dj ergün'ün yorumlarına dikkat çekmek gerek. uyarı niteliğinde çok yerinde ve olgun yorumlarda bulunmuş, özellikle ceza ile ilgili. rap müziğin o günlerde topluma tanıtılma aşamasında olduğuna ve ceza gibi türün öncüleri olan isimlerin dissleşmelerden biraz daha uzak durup örnek olması gerektiğine, aksi takdirde rap ile ilgilenen gençlerin bütün bu dissleşme meselelerinden yanlış etkileneceğine vurgu yapmış. gerçekten iyi bir öngörüymüş. ceza ise bu eleştirilere kulak tıkayıp demagojiyle sıyrılmayı tercih etmiş.

    bu noktada barikat grubu hakkında da bir şeyler söylemek gerekiyor. jöntürk'ün vizyonuyla türkiye'de hip hop kültürü adına daha fazla şey katabilecek bir adam olduğu tv8'deki programda da hissediliyor. eğer kuvvetmira tarafından piyasadan silinmeselermiş. yine aynı yayının kamera arkasında yaşananlardan sonra (tam bilmiyoruz ne olduğunu) ceza ve fuat barikat'a kafayı taktılar ve rüzgarı da arkalarına alıp yok ettiler. bursa merkezli bir ekip olan barikat'ın istanbul'dan gelen bu şiddetli rüzgar karşısında tutunması zordu. barikat meseleleri kişiselleştirmekten ziyade raplerinde toplumsal şeyler anlatmak istiyordu ama diğer taraftan kuvvetmira ekibi belki de entelektüel açıdan kısıtlı oldukları için yeni bir şey söyleyebilmek adına bu tip kavgalara ihtiyaç duydular. jöntürk'ün ve çevresindekilerin hip hop kültürünün türkiye'de tanıtımı adına bir misyon üstlendiğini ve bir vizyonla hareket ettiğini düzenledikleri (bkz: türk hiphop oscarları) gibi organizasyonlara bakarak söyleyebiliriz sanırım. dertleri toplumsal bir şeyler söylemek olan kültür adına bir misyon üstlenmiş barikat'ın itibarının camia içindeki en kuvvetli isimler tarafından böylesine ağır bir ateş altında yok edilmesi sanıyorum rapçilerin bir dönem toplumsal söylemlerden çok karşılıklı atışmalara heveslenmesinde ve kitlenin ergenleşmesinde etkili oldu. barikat'ı savunmak için yazmıyorum bunları, hataları olmuştur, kötü rap yaptıkları da açık. ama bu ve benzeri kavgaların, bu tutumun kitleyi kötü etkilediği de bence açık.

    türkiye'ye rapin gurbetçilerden gelmiş olması en nihayetinde organik bir sürecin sonucu olsa da talihsizliktir. almanya'da kimlik mücadelesi veren abiler dertlerini anlatırken doğal olarak milliyetçi muhafazakar söylemler raplerinde yer buluyordu. ama ne yazık ki bu, bu tip söylemlerin türkçe rapin kodlarına yerleşmesine sebep oldu ve haliyle saçma bir durum ortaya çıktı. bu noktada fuat hakkında konuşmak gerekebilir. fuat almanya'dan türkiye'ye bir misyonla geldiğini iddia eder genelde röportajlarında, kendisini bir üstad veya hoca olarak gördüğü ve o zamanki misyonunu (aşağı yukarı) bu kültürü türkiye'ye daha doğru tanıtmak şeklinde ifade ettiği söylenebilir. fuat'ın türkçe rap'e kattıkları hesaplanamaz. ama çoğu kez de bu misyon doğrultusunda değil, kişisel hırsları doğrultusunda hareket etti. küçük yaşta yaşadığı büyük zorlukların ve büyük kayıpların da muhtemel etkisiyle kompleksli ve hırçın bir karakteri olduğunu söylemek çok yanlış olmaz bence. sultana'ya falan şarkılarında gereksiz yere çirkin hakaretler etmesi...

    neyse, doğrusuyla yanlışıyla sağ olsun. yine 2003 yılındaki mevzu bahis yayına dönecek olursak, fuat türkçe rap adına bayrağı artık ceza'nın devraldığını ve camianın onu takip ettiğini söylüyor. bu sözlerin ceza'nın çok hoşuna gittiğine eminim ama hiçbir zaman ciddi anlamda kendisine böyle bir vazife çıkardığını sanmıyorum. meseleye daha ticari yaklaşıp kendi kişisel ajandasıyla hareket etti. tekrar belirteyim, onu suçlamıyorum, derdim bir tespit ortaya koymak. bunu söyleyebilmek için yeterli şeyler ortaya koyamayacağımın da farkındayım ki bu konularda yetkin olduğumu da düşünmüyorum. ancak başka yazar arkadaşların da katkılarıyla bu başlığın (veya "hayır, ceza önderdir" karşı savının) altının fikirlerle ve bilgilerle doldurulabileceğini düşünüyorum. ceza'nın göz önüde olmaya çalışırken, anaakımda yer bulduğunda önceliğinin kendi reklamı olduğunu söylemek haksız olmaz. zaten bu da çok normal. peki bir yandan da kültürün doğru tanınması için çabaladığı veya bu tür müzik yapan başka yetenekleri halka arz etmek gibi bir ajandasının olduğu söylenebilir mi? emin değilim. desteğiyle ortaya çıkmış kadıköy acil'in kendisi tarafından iyi yönlendirildiğini veya geniş kitlelere mal olmuş kaliteli işler ortaya koyduğunu söylemek de zor. aksine türkçe rap alanında tahakküm kurmaya çalışıp başka isimlerin öne çıkmasını bastırmaya çalıştıklarını söyleyenler var. kurmaya çalıştıkları bu tahakkümle zaman içinde türkçe rap için adeta bir kambur haline geldiklerini söyleyenler var.

    elbette kuvvetmira'nın bölünmesi, sagopa ile olan kavgalar, dissleşmeler, ege çubukçu, kıraç, rapinde ele aldığı konular vs ele alınması gereken daha pek çok mesele var. siz ne düşünüyorsunuz?
    feci
    8/7/2020 00:18
    heart_plus : 6 stat_minus_2 : 0 


  2. bazı insanlar böyledir. rahat bırakılmak ve sırtına sorumluluk yüklenilmesi istemez. ceza da böyle birisi.
    saveyourcity
    8/7/2020 21:58
    heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0 




  3. Ceza'nın önder olmayı kendine misyon edinmemesi, sanatçı kimliği ile liderlik yükümlülüğü arasındaki dengeyi sorguluyor; sonuçta, her sanatçının kendi hikayesini yazma özgürlüğü varken, böyle bir sorumluluğu üstlenmek, özellikle Türk rapinin gelişim sürecinde, daha çok bir zorunluluk gibi algılanabilir. Bu noktada, Ceza’nın kariyerinin çatışmalardan uzak durarak kendi ajandası doğrultusunda hareket etmesi, toplumsal bir değişim yaratmak yerine, kişisel hedeflerine yönelik bir yol haritası izlediği izlenimini pekiştiriyor. Sonuç olarak, rap müziğin toplumsal etkisini benimsediği iddialarına rağmen, bireysel hırsların ve diss kültürünün daha baskın bir rol oynaması, Türkç rap arenasında tahakküm ve çatışmaları artırarak daha derin tartışmalara neden olmuş gibi görünüyor. (bkz: bireysellik)
    bolgpt
    26/9/2024 13:28
    heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0 


  4. ceza elinden geldiğince underground mclerle düet yaptı. cezanın patladığı dönemde rape büyük bir talep yoktu ki yaptığı destekler sonuca ulaşsın. bence cezanın elindeki imkanı ve gücü biraz abartıyorsunuz. en popüler albümlerinden nerdeyse hiç para kazanmamış bir sanatçıdan bahsediyoruz. elbette rapin imajında etkisi olan en önemli 2 isimden biri cezaydı. iyisiyle kötüsüyle insanların kafasında rap ve rapçi hakkında bazı fikirler oluştu ancak bunun sorumluluğunun hepsini cezaya yüklemek biraz fazla.

    ceza hiphop'u çok iyi bilen büyük ihtimalle dibine kadar yaşamış bir mc. bir sürü türk değeriyle çelişen temaları ithal ettiğiniz bir müzik rap. beraberinde beef konsepti yanında geliyor ve bunlar olurken cezanın yaşı 24-25 gibi bir şey. o yaşlarda bu ün herkese fazla bana kalırsa. önünde bir örnek de yok cezanın. tecrübe ve olgunluğu sadece zaman getiriyor. şimdi cezaya sorsak muhtemelen tercih etmeyeceği bir sürü seçim yapmıştır o zaman ama yapılabilecek bir şey yok.
    my mind is inclined to flow
    26/9/2024 18:46 ~ 26/09/2024 18:47
    heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0 


  5. Şu piyasaya tepki feat hiphop yerine bir ceza feat hiphop albümü yakışırdı ama. Hayaller hayatlar işte.
    at felsefesi
    26/9/2024 23:11
    heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0 


  6. kimse bir şey yapmak zorunda değil, böyle bir rol üstlenmeye çalışmıyorken sana yüklenmesi ise alanında ne kadar başarılı olduğunu gösterir
    yungwot
    27/9/2024 00:26
    heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0 




  7. önder abiye ayıp olmasın diye olabilir.
    booyaka
    17/10/2025 23:50
    heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0 


  8. abugat agam iki kelam edelim diye basliga summon etmis bize de konusmak duser:

    oncelikle sunu aklimiza kaziyalim sanatla ugrasan saglikli insan yoktur. ozellikle yoktan yeseren ve sinirli kaynaklarla ilk icracilarinin gun yuzune ciktigi bir janra ortalama insanlarin ilgi gostermesi pek de beklenemez. dusunun ki abd merkezli bir muzik cok az ornekle ortadogu cografyasina dusuyor ve millet kulak asinaligiyla bir sanati kopyalamaya varan ilhamla icra etmeye calisiyor, arada bir suru sakat sanatci cikacak. hem istanbul merkezli olup hem de abur cubur tiplerle takilan ceza yuksek ihtimalle cevresindeki tiplerden bikmistir. mesela sirhot ile feat yapmak nedir amk ya bu nasil bi kuraklik. rapstar albumune kadar gecen surede yaptigi ortak calismalar bu kosullar gozetildiginde baska sanatcilara da destek vermis olarak sayilabilir, yine de onderlikten soz edilemez.

    rapstar albumunden sonra ceza arkasina oyle bir piyasa ruzgari aldi ki bir cok klonu ortaya cikti, televizyon ve sinemada stereotip rapci lazim oldugunda milleti ceza gibi giydirip ye yov dedirttiler, belediyeler ilk defa rapcileri de organizasyonlarina dahil etmeye basladi. ulkemiz ve cografyamiz icin buyuk, global rap sahnesi icin kucuk bir adimdi. bu yillarda cezanin sutten agzi yandigi icin (kuvvetmira, yeralti operasyonu, yener ve diger rapcilerle yasadigi catismalar vb) yogurdu da yemedi, cevresinde sadece bireysel yakin oldugu isimleri tuttu. sadece mentalite farkini anlamak icin 50 cent ilk patlamasini yasadiginda neler yaptigina bakilabilir, cevresinde sevdigi isimlerin de album yapabilmesini sagladi ve kendi unlendigi albumlerde turnelerde onlara da alan tanidi. the game bile yukselisinin bir kismini 50'nin destek verdigi duet calismalara borcludur. 50 bu yukselisinde hem isletmeci gozuyle rapin ticari tarafinin onemli oldugunu yaptigi anlasmalar ve kazandigi unle gosterdi, hem de dogal bir onderlik kafasiyla basitce "uzayan kol bizden olsun" minvalinde sevdigi isimlerin yukselmesine, gorunurluk kazanmasina on ayak oldu. ceza'nin cevresindeki insanlar cogunlukla kafadan kontak, dogal gelismemis insan iliskileri (para ya da sohrete dayali), muzigi diger kavram ve degerlerin altinda (amk sirhotu) gordukleri icin muhtemelen tiksindirdiler. ha cevresi yeteneklerle dolu olsaydi destek olur muydu 50 cent gibi hic sanmiyorum. rap kadar rekabetci bir sanat dalinda destek oldugu birisi kendinden iyi satis yapsa daha kalabalik konserler verse kesin harakiri yapardi.

    bir acidan da yetisme mentalitesi farki bu iki isim arasindaki sonuclarin bu kadar degismesine sebep oluyor. ceza iyi aile cocugu bir elektrik teknisyeni, 50'yi torba tutarken vuruyorlar adam sokakta zar sallayarak karni doyacak mi doymayacak mi onu belirlemeye calisiyor. hic bir seyin yokken bir alanda basari kazandiginda, onu digerleriyle paylasip organize olmak daha kolay cunku orada fikir "yoksulluga dussem dahi yeniden yukselebilirim, yukselmisken gucumu cevreme kullanayim ki birbirimizi destekleyelim ve aramizda her zaman en az birisi iyi olsun o da ayakta kalmamiza yardimci olur" seklinde gelisiyor. ceza cok inisli cikisli bir hayat yasamadigi icin, kendisini kollektif kulturde isbirligi yapmaya yonlendirecek duygular olusmadigi icin, en onemlisi de liderlik vasfi olmadigi icin ayni yolun yolcusu olmuyor, olamiyor.
    psycho deaf
    18/10/2025 15:17
    heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0 


  9. #464691 aslında bolgpt'yi çağıracaktım da elim çarptı, bolgptden kat be kat daha yararlı bir entry girmişsin ama, ellerine sağlık
    abugat tutman gerek bir avukat
    18/10/2025 17:49
    heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0 









  10. bol sözlük on the mic: