aniden - bol sözlük

aniden

başlık no:1713 okunma:2644

contra, medusa ve orking düeti.

tüm otoriteler önceden bizi galip sayar
çünkü bu takım 2000'deki Galatasaray!

anonim
19/8/2014 15:25

heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0

Rapozof ve mafsal epsi,mafsalın harika olduğu bir epdir,sevgilerle,koştur,dur! iyi şarkılardan.

vangolucanavariningozleri
1/6/2016 21:17

heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0

Albüm Adı: Aniden
Kategori Adı: Türkçe Rap
Sanatçı Adı: Mafsal & Rapozof
Yayınlanma Tarihi: 2008
Şarkı Sayısı: 11
Şirket Adı: Ultrasonic Records
En İyi Şarkı: Sonuncu Şarkı
Albüm Puanı: 8/10
Albüm Hakkındaki Yorum: Şu anda rap yapmasa da türkçe rap sevenlerin gözünde ayrı bir yeri olan Mafsal ve Rapozof'tan oldukça güzel bir mixtape. Beatlerin bir kısmı oldukça profesyonel, bir kısmı da çok amatör gibi dursa da direkt olarak geçmişi anımsattığı için çok da olumsuz yaklaşamıyorum. Bir tanesi direk Jedi Mind Tricks'ten alıntı, bir tanesi de Eminem'in 2000lü yılların başındaki beatlerini anımsatıyor. Mix, masteringi Rapozof'un yaptığı belli oluyor. Albümde sözlere bakıldığında genel olarak bir megalomani, popüler kültür ve wack mclere eleştiriler, sistem incelemeleri yer alıyor. Albümde Barikat ile alay eden bir outro, detone olan bir tek dileğim var ve camiye gelmeyenleri eleştiren imam içeren 2 adet skit var. Albümdeki çoğu şarkı oldukça güzel ama JMT esintili Bizi Deli Etme, Sonuncu Şarkı, Kan Basıncı, Sessizlik, skitler ve Outro dikkat çekiyor. Keyifle arka arkaya dinlenecek bir albüm.

bu grubun adi nefret
30/6/2019 18:39

heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0

zamanında sarmaşıklar parçası ile sözlükte olay olan ismin yeni işi. üstelik basemode çıkartmış.

"Arranger, Composer: Aspova"

anonim
1/11/2019 00:55

heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0

E.C.E.'nin, eski mahlasıyla Karm'ın yeni şarkısı.

Ece'nin ilk şarkısı -daha önce herhangi bir kaydı yoksa- "Sarmaşıklar" idi. Sözlük ahalisi gibi ben de “Sarmaşıklar”ı beğenmemiştim. “Aniden” şarkısı yine tarz olarak bana pek hitap etmese de “Sarmaşıklar” dan çok daha iyi olmuş. En azından verdiği mesajların belli bir ağırlığı var.

“Karmaşıklar” trap'in klasik mesajlarını barındıran, anlamdan ziyade ritme önem verilen, gereksiz zafer mesajları veren bir şarkıydı. Henüz yolun başında olan bir kimsenin “Bu işin sonunda en iyi ben güleceğim”, “Rapi erkek işi sananlara şimdi iyi bir ders vereceğim”, “Prenses değil ta kendisiyim kralın”, “Şampiyonum çoktan” vb. mesajlara yer vermesi abes kaçmakta. “Aniden”de ise başarıya giden yol ile alakalı daha dolu mesajlar var. (Yine de bu tür mesajlar için çok erken; onu belirtelim.)

Ece, bu şarkıda kendini flow ve rhyme açısından geliştirmiş. Bu şarkıda -konuyu ara ara dağıtsa da- bağlı kaldığı bir ana konu var: başarıya giden yolda onu sürekli itekleyen alter egosu. (Ece şarkıda bunu “Ruhumdaki eşsiz yaratıklar” diyerek, fantastik şekilde ifade ediyor.) Türkçe rap'te bu tarz şarkılar daha önce de yapıldı; bu şarkılar genellikle kişinin alt benliğiyle kavga etmesi şeklinde tasarlanmıştı (Ayben - “Benim O”, Server Uraz - “Server VS Pit10”, Sırat - “Schizophrenia”, Ados - “Adem VS Ados”, Hidra - “Kimsin Sen”, Joker - “Beni Seviyorum” vb.). Ana konunun bu olmadığı ama kişilik çatışmasından bahseden satırlara yer verilen şarkılar da var (Örneğin Rozz Kalliope - benjamins 2). Ece kendi içindeki bu ikinci kişilikle -veya onun tabiriyle “eşsiz yaratıklar”la- tam bir çatışma hâlinde değil; ama onları tamamen de kabullenmiyor olsa gerek ki “sevgiden bihaber” olduklarını dile getirmiş. Bu bağlamda bazı cümlelere bakalım:

“Aniden beliren, harbiden acıtan” - Kişi, hiç istemediği zamanlarda beynindeki olumsuz düşüncelerle boğuşurken bulabilir kendini. Bu tür olumsuz düşünceler “an”ı yaşamımıza engel olur; karşımızda gerçekten güvenebileceğimiz biri varsa bile ona güvenmemizi zorlaştırır vs. Bu olumsuz düşünceleri körükleyen, bizi sürekli hırslandırmaya, öfkelendirmeye çalışan ve umutsuzluğa sürükleyebilen bu yanımıza psikanalizde “id”, dinî terminolojide “nefs” denir. (İçimizdeki bu tür “öteki” / “öteki”ler, bizden bağımsız bir hâle bürünürse çoklu kişilik bozukluğu meydana gelir.) Ece “Aniden beliren, harbiden acıtan” derken bu durumlara gönderme yapmış.

“Gün gelir duran, bazı gün dağılan” - Bazen işler tıkırındadır ve kendinizi mutsuz, umutsuz, aşırı hırslı ve öfkeli hissetmezsiniz. Böyle zamanlarda olumsuz düşünceler de beyninizi kemirmez. Bu tür düşüncelerin size ara ara uğraması problem değildir, ama bu düşünceler ve vesveseler kafanızda sürekli dolaşıyorsa terapiye ihtiyacınız olabilir. Ece'nin ruhundaki “eşsiz yaratıklar” zaman zaman dağıldığı için terapiye ihtiyacı yok denebilir. (Tabii bunları gerçekten “yaratık” olarak tahayyül ediyorsa sıkıntı var :-) )

“Sevgiden bihaber, öylece yaşayan” - Burada nefsin tipik özelliğine işaret edilmiş: sevgiden ve anlam arayışından yoksunluk. İnsan hayatına anlam katan şeyler manevi duygulardır, anlam araşıyışıdır. Sadece maddi planda kalan, sevme ve anlam bulma ihtiyacı duymadan, “öylesine” yaşanan bir hayat “id”in emrinde geçirilen bir hayattır.

“Eşsiz ruhumdaki eşsiz yaratıklar” - Ece bu yaratıklardan şikâyetçi mi yoksa varlıklarından hoşnut mu tam anlayamıyoruz. Bir bakıma onların varlığından memnun, çünkü onu başarıya taşıyan yolda ilerlemesini sağlayacak hırsı ona veren onlar. Onların emrine girmediği sürece onlardan faydalanabiliyor. Ama bunların “sevgiden bihaber, öylece yaşayan” varlıklar olduğunu da unutmuyor. (Örümcek Adam'ın siyah kostümlü versiyonunu hatırlayın. Symbiote'la birleşmiş olan Örümcek Adam çok daha güçlüdür. Bu, işin avantaj kısmı. Ama symbiote, Peter'ı daha asabi, daha hırslı ve daha acımasız yapar. İşi daha da ileri götürerek, ondan bağımsız hareket etmeye bile başlar. [Örneğin 94-98 yapımı çizgi dizinin bir bölümünde Örümcek Adam Şokçu'yu balkondan aşağı atmak üzereyken duraksar; ancak symbiote bunu onun yerine yapar. “Black Spider-Man vs Shocker” diye ararsanız ilgili kısmın videosunu bulabilirsiniz.]) Ayrıca Ece, ona güç verdikleri için bu yaratıkları “eşsiz” olarak nitelendiriyor. (Aslında eşsiz değil, herkesin böyle bir tarafı vardır.)

“Gözleri yeşil dolarda, her adımımı sayarlar” - İd'in maddiyatla ilgilendiğini yukarıda söyledik. Rozz Kalliope “Benjamins 2” şarkısında “Benjamins, aklımda hep Benjamins” diyordu; Ece de “(Onların) Gözleri yeşil dolarda” diyor. Her adımını saymaları da, onu sürekli iteklemeleri anlamına geliyor. (Yukarıda bahsettiğim kişilik çatışması şarkılarında da ikinci kişiliğin itekleyici rolünü görebilirsiniz.)

“Eğer bir gün başarırsam bilin ki sebebi onlar” - Başarının sebebi sadece hırsa bağlanamaz; başarıyı tetikleyen birçok faktör var. Özellikle sanatla uğraşıyorsanız, sizi başarıya ulaştıracak olan şey -bir bakıma- rağbettir. Başarıyı rağbetle değil de ortaya koyduğunuz işin kalitesiyle ilişkilendirirseniz de yeteneğiniz ve hırsınızdır. Ece, bu yoldaki temel yakıtını “hırs” olarak gördüğü için, ulaşacağı başarıyı da bu hırsı kendine sağlayan kaynakla ilişkilendiriyor. (Burada “Başarı, ortaya konulan işin kendisiyle mi, yoksa işin karşılığını almakla mı ilgilidir?”, “Karşılığı alınmamış başarı yine de başarı mıdır?” ve “Ortaya koyduğumuz işle hak ettiğimizden fazla beğeniye, takdire erişiyorsak bu gerçek bir başarı mıdır?” gibi sorular akla gelmeli.)

“Ensemde sonsuz endişem” - Endişe burada, kişiyi takip eden ve onu kaçmaya sevk eden bir kimseye benzetilmiş. Ece'nin endişesi bu yolda başarılı olamamak; bu endişe de onu koşmaya itiyor. Durakladığı ya da pes ettiği anda korktuğu şey başına geleceği için sürekli koşma ihtiyacı duyuyor.

“Her tarafım başarmayı söyleyen insanla dolu” & “Kendimden ve de bu çevreden bunalıyorum, tek düzen neden”- İlk cümle “Her tarafım başarmamı söyleyen insanlarla dolu” şeklinde olsa daha doğru olurdu. “Tek düzen neden” yerine “tek neden düzen” de denilebilirdi. Her neyse... Ece, hayal ettiği başarıyı kendi isteği doğrultusunda elde etmek istiyor, çevresindeki insanların iteklemesiyle ve onların onayını almak için değil. Onların ve kendi alt kimliğinin onu bu yolda iteklemesinden sıkılıyor. Bunun bir çeşit gidişat / düzen olduğunu söylüyor ve bu düzenden bunaldığını belirtiyor. İlk verse'te “Karada, denizde dinlemem düzeni” demişti zaten. Ama “düzeni dinlememe” işini şarapla, eğlenmekle ilişkilendirmesi sakıncalı bir bakış açısı.

“Haddinden çok çok kirlenen hayallerim var, beni var eden” - Hayallerin kirlenmesi; haddinden fazla hırsla, kibirle ve sadece maddiyata, kişisel tatmine önem veren bir anlayışla hareket etmekle alakalı. Hayallerin kişiyi var etmesi düşüncesi de isabetli bir düşünce. Ama bunlar “kirlenmiş hayaller” olunca aslında ortaya kötü bir karakter çıkabilir. Burada biraz çelişkili bir mesaj var gibi. Ayrıca “haddinden çok kirlenmek” ibaresi, az miktarda kirlenmeye yeşil ışık yakan bir ibare olmuş. Yani paraya, şöhrete, insanların ilgisini üzerinde toplamaya... bir yere kadar önem veriyor denebilir.

Geri kalan sözleri çok irdelemeye gerek yok. Şunu belirteyim ki bu tema böyle hareketli bir şarkıyla ifad edilmeye pek müsait değil gibi. Ruh hâlinden hoşnut olduğu kısımlar tamam da iç çatışmayı ön plana çıkaran kısımlar daha karanlık bir beat isterdi diyebilirim. Verilen mesajların çelişkili olması iç çatışmayla ilgili olduğu için sıkıntı yok; ama temayla beat arasındaki uyumsuzluk sıkıntı yaratır.

Klibe gelelim. Ece şarkıda “Kaçılın bakmadan, bu kadın deli” demekte; klibin başında da deli olduğu için yatağa bağlanan bir Ece görüyoruz. Ece'yi yatağa bağlayanlar onun rüyalarını görüntülüyorlar. Ece'nin hâlinden memnun tavrını elinde kumanda tutan ve şarkıyı söyleyen Ece'ler yansıtıyor. Kumandanın Ece'nin elinde olması, yürüdüğü yolda iplerin onun elinde olduğu görüşünü simgeliyor olabilir. Yanında bir erkek, bir kadın bulunması da kadın - erkek herkesin desteğini, ilgisini arzulamasıyla alakalı. Makyaj yapması; dış dünyaya kendini sunuşuyla alakalı bir detay. Yanındakilerin de onunla birlikte makyaj yapması, saç baş düzeltmesi onun “takipçi”si olmalarıyla alakalı. Rüyanın içindeki Ece'nin hayal ettiği kimselerin silikleşmeye başlaması, içindeki hırstan ve dünyadaki “düzen”den sıkılmaya başlamasıyla ilişkili. Ağaçlarda asılı çerçeveler içindeki yüzsüz silüetler de “sevgiden bihaber, öylece yaşayan yaratıklar”ı sembolize ediyor. (Bu silüetlerin de şekilli saçları var zaten.) Gerçek dünyaya dönmeye karar verdiği anda kendi “öteki”si de bu silüetlerden birine dönüşüyor. Klibin sonunda kendisini bağlayanları öldürmesi kotrol altına alınmak istememesiyle alakalı olmalı. İçindeki duygularla barışık yaşamayı, onları kontrol altında tutarak hayallerini gerçekleştirme yolunda ilerlemeyi istediği için, kendisini zapteden ve esasında onun kontrol altında tutmaya çalıştığı duyguları, hayallerini merakla seyreden bu kötü niyetli sahte doktorların elinden kaçıyor.

Çok uç bir yorum olabilir ama aslında Ece'nin önceki şarkıda kullandığı “Karm” mahlasını bırakmasını bile bu meseleyle ilişkilendirebiliriz. Karm, Ece'nin şöhret meraklısı yanını temsil ediyordu, şarkıdaki sözler de çok üst perdedendi. “Aniden”de duygularını / hırslarını tanıyan, onlarla barışık olsa da onların emrine girmeyen, “gerçek dünyaya dönüş yapmış” bir Ece var. Ama Karm'dan tamamen bağımsız da değil ki bu yolda yürümeye devam ediyor.

Edit: Şarkının sözleri sonradan paylaşıldı; yanlış anladığım bir iki yer varmış. Yazdığım entry'yi değiştirmek yerine, yanlış anlayıp o şekilde yorumladığım sözlerin doğrularını buraya ekliyorum:

Kaçılın bakmadan - "Kaçınız bakmadan"
Gün gelir duran - "Gün delir durağan"
"Eşsiz ruhumdaki" - "Evsiz ruhumdaki" - Ece'nin kendi ruhunu "evsiz" olarak tanımlaması da içinde bulunduğu düzenden, maddiyata endekslenmiş kaygılarından şikâyetçi olmasıyla alakalı olabilir.
Gözleri yeşil dolarda - "Gözleri yeşil dolardan" - Ben şarkıda bahsedilen yaratıkların doları düşlediği gibi bir yorumda bulunmuştum; meğerse yaratıkların gözü dolardan oluşuyormuş. Yaptığım temel yorum geçerliliğini koruyor; maddiyatla ilgili bir mesaj veriliyor çünkü.

yorumlayan adam
1/11/2019 17:27 ~ 02/11/2019 20:17

heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0

kan değil katran albümünden güzel bir gazapizm ve zorba düeti.

feci
17/2/2021 21:04

heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0

bol sözlük on the mic: