kolera:
herkes uyudu yine içtimada düşünce
bazen tercih etmen gerekir bilmemeyi bilmeye
el değmemiş hayallerimin ortasında duran
bir kara sevda camına taş fırlatsam uyansa
casaretimi topladım konuşacaktım
sen gelince sular altında kaldı anlatacaklarım
gözlerinin sığacagı kadar aralık kapım
ellerin gül kokardı sen diken satardın
hayır ağlamıyorum üstümden yağmur bulutu geçti
hayır ağlamıyorum gözüme biraz sen kaçtı
çok tedirginim çünkü cok soğuksun yahu
yine ormanın içine doğru kaçtır ürkek bir ahu
gülümsemene hasretim bağlanmış basiretim
hem de kapalıymıs kısmetim boşuna beklemişim
bir sokak köpeği buldum ona sarıldım ağladım ağladım
nakarat:
aklımı avla bir gafil kuş gibi mermiye değsin
ama bu canımı sakla, başka bir can yok elimde avucumda
merhametine dön, beni benden çal, buna lüzum var.
sagopa:
yarım yanmış yarım donmuş aklım buna şaşmış
amma şaşmamam gerekmiş, bu şaşkınlıklar aptalcaymış
senin kalbin ahşapçaymıs benimki kezzapça, bu aşk ahmakça
geç ve köşene otur suskun
senin zamanın değil bu zaman
önce konuşmayı öğren sonra kolay kavran
bu yollarda çok iyi olmalı manevran
ve mis gibi kokmalı sunduğun manolyan
yolcuların yolcusuyum yolum tozlu topraklı
gerilmiş etten cambaz için ipler
asfaltın üzeri paramparça cambazlar
hepsini kaldırıp atar ölümden cımbızlar
varolan son gücümle yüzümü yüzüne çevirmeliyim
seni derhal görmeliyim derhal
ama hayır bir kez daha acı çekerek ölmemeliyim, hayır
sana doğruları söylemeliyim evet
karşımda yollar, ahval paranormal
ben yoruldum bir adım atmaya kalmadı takat.
beni üzmeden söylemeye çalıstıklarının hepsi yüzümü mosmor eden sert tokat.