yaşımdan kaynaklı alışamadığım bir husus.
rap sokaktır, para için rap yapılmaz, mcler albümlerini internete bedava versin, konserler 5-10 lira olsun, rap tvde olmasın, başka müzik tarzlarıyla rap karıştırılmasın, rapçiler sadece rapçilerle iş yapsın gibi garip mantıklar var.
nefret ve silahsız kuvvet zamanlarında internet bu denli gelişkin değildi. haliyle böyle bedava albüm bekleyecek kitle de, bunu sağlayan siteler de yoktu. hiphoplife'ın bence dinleyiciyi en büyük zehirlediği nokta bu oldu, insanları bedava albüme alıştırdılar yıllarca ve haliyle büyük çoğunluk albüme para vermiyor hala.
türkçe rap dinleyici kitlesi de yaş olarak hala ufak, yıllardır sirkülasyon devam ediyor, yaşlar artmıyor ufalıyor. haliyle bi dünya görüşü yok dinleyicinin, mantığını benim gibi 31 yaşında bi herif kadar gelişkin kullanması imkansız haliyle. onun için rapçi üretsin, stüdyo masrafı, beat masrafı, telif masrafı, klip masrafı önemli değil. rapçi kazanmasın ama bedava dinlemesi için dinleyicinin sürekli üretsin isteniyor, rapçi hayatını 13 ila 25 yaş arası gençlere adasın isteniyor.
ben, "albüm satın almam, verdiğim parayı adam alkole yatıracak, banane" diyen dinleyici yorumu bile gördüm, baya komik.
amerikada ana akımın öncüsü rap, müzik piyasası bunun üstüne kurulu. rap sokaktır ok, ancak tarzları vardır. alternative, abstract, underground, mainstream, grime, storytelling, hardcore vs vs vs gibi. sen şeftalili meyve suyunu pc başında yudumlarken, rap sokaktır aga yazıyorsun, hangi sokağı gördün kardeşim? dünyada en çok dinlenen tarz olan rap'i sokakları anlattığı dönemden çok daha fazla kişi dinliyor artık. bırakın farklı tarzlar, farklı düşünceler, farklı soundlar gelişebilsin. biz cahilce, ketum bi yapıda hareket edersek, insanlar emeğinin karşılığını alamadığı için müzikten kopuyorlar. hiç biri bizim kölemiz değil.
rap sokaktır, para için rap yapılmaz, mcler albümlerini internete bedava versin, konserler 5-10 lira olsun, rap tvde olmasın, başka müzik tarzlarıyla rap karıştırılmasın, rapçiler sadece rapçilerle iş yapsın gibi garip mantıklar var.
nefret ve silahsız kuvvet zamanlarında internet bu denli gelişkin değildi. haliyle böyle bedava albüm bekleyecek kitle de, bunu sağlayan siteler de yoktu. hiphoplife'ın bence dinleyiciyi en büyük zehirlediği nokta bu oldu, insanları bedava albüme alıştırdılar yıllarca ve haliyle büyük çoğunluk albüme para vermiyor hala.
türkçe rap dinleyici kitlesi de yaş olarak hala ufak, yıllardır sirkülasyon devam ediyor, yaşlar artmıyor ufalıyor. haliyle bi dünya görüşü yok dinleyicinin, mantığını benim gibi 31 yaşında bi herif kadar gelişkin kullanması imkansız haliyle. onun için rapçi üretsin, stüdyo masrafı, beat masrafı, telif masrafı, klip masrafı önemli değil. rapçi kazanmasın ama bedava dinlemesi için dinleyicinin sürekli üretsin isteniyor, rapçi hayatını 13 ila 25 yaş arası gençlere adasın isteniyor.
ben, "albüm satın almam, verdiğim parayı adam alkole yatıracak, banane" diyen dinleyici yorumu bile gördüm, baya komik.
amerikada ana akımın öncüsü rap, müzik piyasası bunun üstüne kurulu. rap sokaktır ok, ancak tarzları vardır. alternative, abstract, underground, mainstream, grime, storytelling, hardcore vs vs vs gibi. sen şeftalili meyve suyunu pc başında yudumlarken, rap sokaktır aga yazıyorsun, hangi sokağı gördün kardeşim? dünyada en çok dinlenen tarz olan rap'i sokakları anlattığı dönemden çok daha fazla kişi dinliyor artık. bırakın farklı tarzlar, farklı düşünceler, farklı soundlar gelişebilsin. biz cahilce, ketum bi yapıda hareket edersek, insanlar emeğinin karşılığını alamadığı için müzikten kopuyorlar. hiç biri bizim kölemiz değil.
