''arzu ettiğin gibi sürekli merdiven altlarında aç sefil acı çekip sistemi eleştirecek hali yok, zaten takan da yok. ''

bunu arzu ettiğimi düşünüyorsan yazdığım hiçbir kelimeyi anlamamışsın.

''sen olayı günlük tutmakla karıştırıyorsun. bugün karnın ağırdı artık sadece bunla ilgili mi şarkı yapacaksın.''

benim karıştırdığım bir şey yok, dünyada yaşadığını anlatan, hissettiğini düşündüğünü inandığını söyleyen birçok müzisyen örneği var. eleştirimin o gün başından geçeni anlatmaması olmadığını yazdığımı okuyanlar anlamıştır diye düşünüyorum.

''kaldı ki ezhel’in sözlerini yaşamadığına dair bir bilgimiz de yok. misal felaket’i gerçek şeyler sonucu yazdığını söylemişti. müptezhel albümü zaten full öyle.''

yazımda müptezhel albümünün samimi bir yerden çıktığını düşündüğümü söylemişim zaten. ayrıca ''ağlattın'' ''bul beni'' ve ''bi sonraki hayatımda gel'' vs. parçalarının fabrikasyonluğunu kanıtlamamıza gerek olduğunu düşünmüyorum. görünen köy kılavuz istemez. reynmenin ''derdim olsun, kadehler dolsun'' şarkısından bi farkları yok. bütün bu şarkılardaki cümleler henüz çıkmadan anketörler tarafından türk halkına sorulsa hepsinde bir karşılığı bulunan, yani türk halkının ''damarını'' yakalayan cümleler. bu kral fm türkçe pop/arabesk döneminde de böyleydi bugün de böyle.

reklam ajanslarında yıllarca çalışmış biri olarak metin yazarlığı nedir neye göre nasıl yapılır iyi bilirim. bu mainstream işlerin de altında yatan stratejiyi kolaylıkla görebiliyorum. kuşkusuz biçok kişi de görebilir.

''bu adamlar sanatçı, işleri bu. bir hizmet sunuyorlar.''

sanatkarla, zanaatkar arasındaki farkı öğrenmeni öneririm. hizmet sunmak zanaatkarın işidir, sanatçının işi sanat yapmaktır. sanatın ne olduğuysa bambaşka kocaman bir tartışmanın konusu olsa da, ajanslardaki metin yazarlığı olmadığı kesindir.

bak sana çok güzel bir örnek vereyim: ''allahından bul'' parçasının nakaratı tam da dediğim kriterlerde bir parça olsa da, verselerinde bahsettiği şeylerin ezhelin gerçekten hissettiği şeyler olduğu anlaşılabiliyor, bul beniden ağlattından bir farkı var o yüzden. bu gözle görülmeyen fark sanatı sanat yapan fark bana kalırsa. yoksa mesele bana sunulan hizmet değil. elle tutulmayan hissedilen bir şeyden bahsediyorum. karın ağrısından değil *