çağrı sinci sen muhteşem birikimli 1 insansın. 1 şarkında "elimde sarı madenden boru" der erkin koray'a selam çakarsın: diğer şarkında "galiba geç kaldık usta, bu son otobüstü" dersin bedri Rahmi Eyüboğlu'na selam çakarsın, 1 şarkında "artık mesafeler de tamam, sıkıntım artık zaman" dersin kendi şarkını tamamlarsın, bu şarkında "1 yanımız Beyoğlu'nda bali bali bali çekiyor" der siya siyabend'e selam çakıp, hakkariyi anarsın.
sen muhteşem 1 gezginsin. arifiye, ıslahiye, karşıyaka sokak sokak üsküdar (yavuztürk, selamsızlar ve tabiki emniyet...) en alakasız yerler hep sende birleşmiş.
ve en iyisi sanatçının hası insanın kalbine dokunan derler ya sen tam osun. ben ki hayatım boyunca çakmak gazı içmedim ama şu şarkı kalbimi parçaladı. ki ben sigarayı içine çekmesini bile bilmem (hayattaki en büyük, belki de tek, şansım da bu oldu zaten) ama şu şarkı mahvetti. tıpkı "şehrin en işlek caddesinde tiner çeken çocuklar" gibi... bizim mahallede de farklı zamanlarda 3 çocuk çakmak gazından ölmüştü. onlardan 1i dağda arkadaşlarıyla içerken kalbi durmuş, arkadaşlarının da kafası güzel diye geç fark etmiş, ilk fark eden dağdan inip koşa koşa mahallenin internet cafesine gelip bağıra bağıra söyleyip ambulansı arayın demişti. artık nasıl 1 şoksa aradaki mesafede kimseyi durdurup söylemek aklına gelmemiş, o kafayla koşa koşa gelmiş...
8-10 senedir o mahalleden uzağım, 3 senedir de komple taşındım (ailem hala orda) ben yavuztürk'e komşuyum, çamlıcadayım. yavuztürk'e giden otobüsleri sıklıkla kullanırım, bana göre nezih otobüslerdi ki mahalleye de arada işim düşer boğaz manzaralı güzel konumlu 1 mahalle gibi görünürdü. mahallede 1çok yerde tosya ismi var, yığınla kastamonulu v doğulu var. ben hep bu taraftan bakardım o mahalleye ama sen yine söylenmeyeni söylemişsin, görülmeyeni görmüşsün ve yapılmayanı yapıp o çocuğa elini uzatmışsın. #karanlık
sen muhteşem 1 gezginsin. arifiye, ıslahiye, karşıyaka sokak sokak üsküdar (yavuztürk, selamsızlar ve tabiki emniyet...) en alakasız yerler hep sende birleşmiş.
ve en iyisi sanatçının hası insanın kalbine dokunan derler ya sen tam osun. ben ki hayatım boyunca çakmak gazı içmedim ama şu şarkı kalbimi parçaladı. ki ben sigarayı içine çekmesini bile bilmem (hayattaki en büyük, belki de tek, şansım da bu oldu zaten) ama şu şarkı mahvetti. tıpkı "şehrin en işlek caddesinde tiner çeken çocuklar" gibi... bizim mahallede de farklı zamanlarda 3 çocuk çakmak gazından ölmüştü. onlardan 1i dağda arkadaşlarıyla içerken kalbi durmuş, arkadaşlarının da kafası güzel diye geç fark etmiş, ilk fark eden dağdan inip koşa koşa mahallenin internet cafesine gelip bağıra bağıra söyleyip ambulansı arayın demişti. artık nasıl 1 şoksa aradaki mesafede kimseyi durdurup söylemek aklına gelmemiş, o kafayla koşa koşa gelmiş...
8-10 senedir o mahalleden uzağım, 3 senedir de komple taşındım (ailem hala orda) ben yavuztürk'e komşuyum, çamlıcadayım. yavuztürk'e giden otobüsleri sıklıkla kullanırım, bana göre nezih otobüslerdi ki mahalleye de arada işim düşer boğaz manzaralı güzel konumlu 1 mahalle gibi görünürdü. mahallede 1çok yerde tosya ismi var, yığınla kastamonulu v doğulu var. ben hep bu taraftan bakardım o mahalleye ama sen yine söylenmeyeni söylemişsin, görülmeyeni görmüşsün ve yapılmayanı yapıp o çocuğa elini uzatmışsın. #karanlık
