Bugün mezun olduğum okula alınmadım. İki gündür mahallemde küçük bir ülkeyi işgal edebilecek bir ordu var, her taraf polis ve çitlerle çevrili. Özel harekat dahil pek çok silahlı polis var. Anayasal hakkımızı kullanamıyoruz. Bizler, yani AKPli elit olmayan normal vatandaşlar yıllardır pek çok temel hakkımızdan mahrum yaşıyoruz. Sokak röportajında iki kelime etmeye kalkan insanların evini videonun yayınlandığı sabah polis basıyor. Bu ülkede demokrasi yok. Bugün orada olan ve olamayan hepimizin talebi de demokrasi. Yok terörist, yumuşak diye burada sikko sikko konuşanların inşallah anasına bacısına çıplak arama yaparlar, inşallah polis tecavüz etmekle tehdit eder, aynı sabah evinin duvarını kırdıkları arkadaşlarımıza ve binlerce hakkını aramaya çalışan vatandaşa yaptıkları gibi.
Adam rektör olduğu gibi ilk icraatı öğrencileri polise dövdürtmek ve okulun içine polis sokmak oldu. Ve yüzsüzce yalan söylemeye devam ediyor, okulun içinde polis yok diyor. Okul polis kaynıyor. Üç dediğinin beşi yalan, yazdığı tez ça-lın-tı. (kalin: Yani adam iyi bir akpli), orası kesin. Ve o makama getirilmesinin tek sebebi de o. O öve öve bitiremediği cv'si Boğaziçi ortalamasının çok ama çok altında. Elit kime denir, başkasının çabayla, tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiklerini kolayca elde edebilenlere elit denir. Yani birine "elit" diyeceksek illa, evet, bu adama Boğaziçi'nin ilk elit rektörü diyebiliriz.
Bu adamın cv'sinden dolayı o makama atandığını düşünen net gerizekalıdır. Benim kardeşim de ODTÜ Endüstri mezunu işte, adam işsiz. Ama ben ve benim kardeşim işsizken yeterince yandaş olan birisi sahte diplomalarla açık açık devleti dolandırarak beş farklı makama atanıp para içinde yüzebiliyor. Ve bu ortaya çıkarsa gayet rahat bir şekilde haberlere yayın yasağı getirip sefa sürmeye devam ediyor. AKP'nin yeni Türkiyesi tam olarak budur, elitlerin ülkesidir, saray sosyetesinin ülkesidir. Bu adam iyi bir akademisyen değil, kendi iddia ettiği gibi iyi bir işletmeci olabilir, gitsin kebapçı açsın o zaman. Şu açık ki, bu adam atandı, çünkü bu adam iyi bir akpli.
Bizim talebimiz de çok açık: (kalin: DEMOKRASİ). Bu devletin değerli kurumlarının bir grup vasıfsız elit tarafından yok edilmesine seyirci kalmak istemiyoruz. Bu talep ufak bir grubun, işte öğrencilerin üçte birinin falan talebi değil. Olayların içinden biri olarak söyleyebilirim ki bu Boğaziçili akademisyenlerin ve öğrencilerinin tamamının talebi ve tabii ki bu ülkenin tüm vatansever insanlarının talebi.
edit: bu arada başka üniversitelerden bize destek olan arkadaşlarımıza, özellikle odtülü kardeşlerimize çok teşekkür ederiz. onlar da bu zor şartlar altında çok güzel bir eylem gerçekleştirmiş.
Adam rektör olduğu gibi ilk icraatı öğrencileri polise dövdürtmek ve okulun içine polis sokmak oldu. Ve yüzsüzce yalan söylemeye devam ediyor, okulun içinde polis yok diyor. Okul polis kaynıyor. Üç dediğinin beşi yalan, yazdığı tez ça-lın-tı. (kalin: Yani adam iyi bir akpli), orası kesin. Ve o makama getirilmesinin tek sebebi de o. O öve öve bitiremediği cv'si Boğaziçi ortalamasının çok ama çok altında. Elit kime denir, başkasının çabayla, tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiklerini kolayca elde edebilenlere elit denir. Yani birine "elit" diyeceksek illa, evet, bu adama Boğaziçi'nin ilk elit rektörü diyebiliriz.
Bu adamın cv'sinden dolayı o makama atandığını düşünen net gerizekalıdır. Benim kardeşim de ODTÜ Endüstri mezunu işte, adam işsiz. Ama ben ve benim kardeşim işsizken yeterince yandaş olan birisi sahte diplomalarla açık açık devleti dolandırarak beş farklı makama atanıp para içinde yüzebiliyor. Ve bu ortaya çıkarsa gayet rahat bir şekilde haberlere yayın yasağı getirip sefa sürmeye devam ediyor. AKP'nin yeni Türkiyesi tam olarak budur, elitlerin ülkesidir, saray sosyetesinin ülkesidir. Bu adam iyi bir akademisyen değil, kendi iddia ettiği gibi iyi bir işletmeci olabilir, gitsin kebapçı açsın o zaman. Şu açık ki, bu adam atandı, çünkü bu adam iyi bir akpli.
Bizim talebimiz de çok açık: (kalin: DEMOKRASİ). Bu devletin değerli kurumlarının bir grup vasıfsız elit tarafından yok edilmesine seyirci kalmak istemiyoruz. Bu talep ufak bir grubun, işte öğrencilerin üçte birinin falan talebi değil. Olayların içinden biri olarak söyleyebilirim ki bu Boğaziçili akademisyenlerin ve öğrencilerinin tamamının talebi ve tabii ki bu ülkenin tüm vatansever insanlarının talebi.
edit: bu arada başka üniversitelerden bize destek olan arkadaşlarımıza, özellikle odtülü kardeşlerimize çok teşekkür ederiz. onlar da bu zor şartlar altında çok güzel bir eylem gerçekleştirmiş.
