şu kadıköy muhabbeti bir bitmedi ya. bronx sanıyorlar gerçekten yaşadıkları yeri. istanbul'un suç haritasına baksan, suç oranının en az olduğu, hayli nezih yerlerden bir tanesi halbuki. meydanlarında kadınlar vegan propagandası yapıyor rahatça. getto, varoş dedikleri kadıköy'ün kirası asgari ücretten fazla.

türkçe rap, nereden baksan yirmi, yirmi beş yıldır icra edilen bir şey. ben hiç, türkçe rapper'ların birbirini vurduğunu ya da vurularak öldürüldüğüne şahit olmadım. geçen şehinşah karısını mı dövmüş, evini mi basmıştı yanlış hatırlamıyorsam. bu bile haber oluyor televizyonda. şarkılarda anlattıklarınızı cidden yapmış olsaydınız bilirdik be kardeşim.

gitsinler birbirlerini öldürsünler demiyorum. artistic license diye bir kavram var ne de olsa. bir şeyi anlatmak için, onu birebir yaşamış olmana gerek yok. e haliyle sanatçı kimliğini de sosyal medyada, kliplerde vesaire, takındığın tavırla yaşayabilirsin. buna sözüm yok gerçekten de çoluk çocuk sizi bir bok sanıyor. komik buluyorum ben böyle şeyleri. güya asıp kesiyorsunuz da polise ifade vermenizin tek sebebi tayyip'e ettiğiniz bir lafın ortaya çıkması.

kişi ve kurumlarınız hayal ürünü kısacası.

ekleme: şimdi "sahns"