Kendi yazmış veya yazmamış, orası mühim değil, epey sıkıntılı bir tweet. Hayata genel bakışını yansıttığını düşünmüyorum; belki “kendince” şaka amaçlı bir şey yapmak istemiş ve zaten geri vites atmaya mecbur kalmış. Bunu bugün yapmış olsa tepkimiz farklı olur ama geçmişte kalmış ve şu an silinmiş bir tweet üzerinden yüklenmek ne derece doğru olur emin değilim.
Hayatına giren erkekler sorunlu olunca tüm erkekleri aynı kefeye koyan kızlar ve hayatına giren tüm kadınlar sorunlu olunca tüm kadınları aynı kefeye koyan erkekler olabiliyor. Yase'nin bazı şarkılarda (“Dengem Bozuluyo”, “Kaybettim”) yansıttığı kız tipine bakarsak da karşısındakini gözünde haddinden fazla büyüten bir imaj çizdiğini söyleyebiliriz. (Kendisi bu karakterde bir insan olmak zorunda değil ama böyle bir karakteri yansıtıyor.) Bu şarkılardaki karakterin yaptığı gibi, birini dünyanın merkezine koyar ve hayat ondan ibaretmiş gibi yaşarsanız (âşık olmak böyle bir şey tabii ama...) işler ters gittiği zaman da “Hepiniz aynısınız” triplerine girmeniz, “Hayatımda bundan sonra ilişkiye yer yok.” falan demeniz kaçınılmaz olabiliyor. Bu durumu tam olarak karşılayan kelime “cinsiyetçilik” mi ondan emin değilim.
Birinin cinsiyet üzerinden tümevarım yapıyor olması tek tek herkesi aşağı çekmez. Yaptığı yanlışı belirtiriz; “baban da erkek”, “annen de kadın” falan deyip işin içinden çıkabiliriz. Ama bazı entry'lerde arkadaşlarımız sıkıntılı yorumlarda bulunmuşlar. Eleştirebilirsiniz -ki eleştirmelisiniz-, hatta -kendi yaptığı da bir alay olduğu için- alay bile edebilirsiniz; ama dozunda olmalı. Bu tepkinin benzerini Lil Zey - Joker atışmasında gördük mesela ve Lil Zey'i onaylamadığımız gibi Joker'i de onaylamadık. Şimdi Yase'nin bu tweet'ini onaylamıyorsunuz diye böyle şeyler yazarak Joker'in o mevzuda yaptığından çok farklı bir iş yapmış olmuyorsunuz bence. (İlgili İnstagram paylaşımına gelen yorumlar çok daha kötü zaten.)
Gelelim Yase'nin bu tweet'le çelişiyor gibi kabul edilebilecek bazı tweet'lerine (Tek tek ekran görüntüsü almakla uğraşmamak için tarihlerini belirteceğim):
Yase'nin Twitter açıklama kısmında “at, avrat, flow” yazıyor mesela. Klasik bir “feminist” olsaydı, avratın da at ve silah gibi sahip olunan bir şey olmasına tepki göstermesi gerekirdi. (Türk kültüründe kadına değer verilir, sahip olmakla alakası yok vs. diyebilirsiniz ama aşırı feministler meselenin burasına bakmaz. “Kadınlar bizim emanetimiz.” dendiğinde “Niye senin emanetin oluyormuşum?” diye atağa geçen insanlardan bahsediyoruz.) Bir başka tweet'inde kendi fotoğrafıyla Killa Hakan ve tayfasının fotoğrafını photoshop'la birleştirip (kendisi yapmamış da olabilir), “Benle bi sıkıntısı olan varsa iyi baksın fotoya.” yazmış (4 Aralık 2019); bu da erkek egemen düzeni, gücün erkekte olduğunu kanıksadığını gösteriyor diyebiliriz. :-) Ayrıca bir başka tweet'inde ünlü bir bayan hakkında “O kadar yetenekli ki yeteneği olmayan bi konu olmadığı için Türkiye'deki kızların ben de dâhil %70'i, en çirkin hâlinin tırnağı olamayız.” yazmış (26 Aralık 2019).
Bir iki tweet daha alıyorum:
“Bi kız var takip ettiğim aslında takipten de çıkabilirim ya da tivitlerini gizleyebilirim ama sırf ibret almak için anasayfama düşen tivitlerini okuyorum. Yıl olmuş 2019 bi insan hala nasıl bu denli kıroca eski sevgilisine gönderme yapabilir; Kur'ân'a el basıp yemin etmiş kıroluğa.” (23 Kasım 2019). - Erkeklerin hepsinin aynı kefeye konup “şerefsiz” denmesinden daha kıroca değildir herhâlde bahsettiği kızın yazdıkları. :-)
“İnsanın en büyük düşmanı bizzat kendisinin egosu” (22 Kasım 2019).
“Tek ihtiyacımız olan sağlıklı psikoloji ve motivasyon. Bunlar olduğu sürece her şeyin güzel olmaktan başka seçeneği yok.” (6 Kasım 2019) - Evet, mesela sağlıklı psikolojisi olan bir kimse tartışmaya konu olan yazıyı yazmaz veya kendi yazmasa da fav için paylaşmazdı. :-)
“Hanımefendi çizgimizden asla çıkmıycaz boşuna uğraşmasın kimse” (26 Ekim 2019).
“Bazı insanlar instagrama fotoğraf atabilmek için yaşıyo gibi” (30 Eylül 2019) - Hemfikiriz bak bu konuda. :-) İlk bakışta konuyla alakasız gibi durabilir ama bu eleştiri daha çok hemcinslerine yönelik bir eleştiri olarak kabul edilebilir.
Kadın cinayetleriyle ilgili bir tweet'inde de “Size küfür etmiycem artık” (24 Ağustos 2019) demiş; gerçekten suçlu olanlara bile küfretmeme kararı alan bir insanın tüm erkeklere “şerefsiz” diyebilecek veya buna gülerek tepki verecek hâlinden epey farklı bir yere gelmiş olduğu düşünülebilir. (Bu tweet'lerin hepsini ilgili tweet'ten sonraki bir zamanda attığını varsayıyorum; o zamanlarda belediyenin başka partide olduğuna dair yorumlarınız oldu çünkü.) Bu sebeple bu başlığa konu olan malum tweet'i de Yase'nin hanesine bir “talihsizlik” olarak kaydedelim derim. İnsan bazen kendisiyle çelişebilir tabii; dün ak dediğine bugün kara demesi bundan sonra her zaman kara diyeceğine delil oluşturmaz. Ama bazen bugüne bakmak gerekir ve bir insana kendi çelişkilerini hatırlatmak da -her daim kendi haklılığına inanan, özeleştiriden yoksun bir kimse değilse- direkt yüklenmekten daha işlevseldir. Karşıdakinde bir değişiklik yaratmayacaksa da en azından daha mantıklı bir eleştiri yöntemidir.
Böyle bir konu için bu kadar uzun yazmaya ne gerek vardı derseniz de bir özlü söz bırakayım:
“İnsanlara oldukları gibi muamele edersek, onları daha kötü kılarız. Eğer onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak, olabilecekleri kadar iyi yaparız.” (Goethe)
Hayatına giren erkekler sorunlu olunca tüm erkekleri aynı kefeye koyan kızlar ve hayatına giren tüm kadınlar sorunlu olunca tüm kadınları aynı kefeye koyan erkekler olabiliyor. Yase'nin bazı şarkılarda (“Dengem Bozuluyo”, “Kaybettim”) yansıttığı kız tipine bakarsak da karşısındakini gözünde haddinden fazla büyüten bir imaj çizdiğini söyleyebiliriz. (Kendisi bu karakterde bir insan olmak zorunda değil ama böyle bir karakteri yansıtıyor.) Bu şarkılardaki karakterin yaptığı gibi, birini dünyanın merkezine koyar ve hayat ondan ibaretmiş gibi yaşarsanız (âşık olmak böyle bir şey tabii ama...) işler ters gittiği zaman da “Hepiniz aynısınız” triplerine girmeniz, “Hayatımda bundan sonra ilişkiye yer yok.” falan demeniz kaçınılmaz olabiliyor. Bu durumu tam olarak karşılayan kelime “cinsiyetçilik” mi ondan emin değilim.
Birinin cinsiyet üzerinden tümevarım yapıyor olması tek tek herkesi aşağı çekmez. Yaptığı yanlışı belirtiriz; “baban da erkek”, “annen de kadın” falan deyip işin içinden çıkabiliriz. Ama bazı entry'lerde arkadaşlarımız sıkıntılı yorumlarda bulunmuşlar. Eleştirebilirsiniz -ki eleştirmelisiniz-, hatta -kendi yaptığı da bir alay olduğu için- alay bile edebilirsiniz; ama dozunda olmalı. Bu tepkinin benzerini Lil Zey - Joker atışmasında gördük mesela ve Lil Zey'i onaylamadığımız gibi Joker'i de onaylamadık. Şimdi Yase'nin bu tweet'ini onaylamıyorsunuz diye böyle şeyler yazarak Joker'in o mevzuda yaptığından çok farklı bir iş yapmış olmuyorsunuz bence. (İlgili İnstagram paylaşımına gelen yorumlar çok daha kötü zaten.)
Gelelim Yase'nin bu tweet'le çelişiyor gibi kabul edilebilecek bazı tweet'lerine (Tek tek ekran görüntüsü almakla uğraşmamak için tarihlerini belirteceğim):
Yase'nin Twitter açıklama kısmında “at, avrat, flow” yazıyor mesela. Klasik bir “feminist” olsaydı, avratın da at ve silah gibi sahip olunan bir şey olmasına tepki göstermesi gerekirdi. (Türk kültüründe kadına değer verilir, sahip olmakla alakası yok vs. diyebilirsiniz ama aşırı feministler meselenin burasına bakmaz. “Kadınlar bizim emanetimiz.” dendiğinde “Niye senin emanetin oluyormuşum?” diye atağa geçen insanlardan bahsediyoruz.) Bir başka tweet'inde kendi fotoğrafıyla Killa Hakan ve tayfasının fotoğrafını photoshop'la birleştirip (kendisi yapmamış da olabilir), “Benle bi sıkıntısı olan varsa iyi baksın fotoya.” yazmış (4 Aralık 2019); bu da erkek egemen düzeni, gücün erkekte olduğunu kanıksadığını gösteriyor diyebiliriz. :-) Ayrıca bir başka tweet'inde ünlü bir bayan hakkında “O kadar yetenekli ki yeteneği olmayan bi konu olmadığı için Türkiye'deki kızların ben de dâhil %70'i, en çirkin hâlinin tırnağı olamayız.” yazmış (26 Aralık 2019).
Bir iki tweet daha alıyorum:
“Bi kız var takip ettiğim aslında takipten de çıkabilirim ya da tivitlerini gizleyebilirim ama sırf ibret almak için anasayfama düşen tivitlerini okuyorum. Yıl olmuş 2019 bi insan hala nasıl bu denli kıroca eski sevgilisine gönderme yapabilir; Kur'ân'a el basıp yemin etmiş kıroluğa.” (23 Kasım 2019). - Erkeklerin hepsinin aynı kefeye konup “şerefsiz” denmesinden daha kıroca değildir herhâlde bahsettiği kızın yazdıkları. :-)
“İnsanın en büyük düşmanı bizzat kendisinin egosu” (22 Kasım 2019).
“Tek ihtiyacımız olan sağlıklı psikoloji ve motivasyon. Bunlar olduğu sürece her şeyin güzel olmaktan başka seçeneği yok.” (6 Kasım 2019) - Evet, mesela sağlıklı psikolojisi olan bir kimse tartışmaya konu olan yazıyı yazmaz veya kendi yazmasa da fav için paylaşmazdı. :-)
“Hanımefendi çizgimizden asla çıkmıycaz boşuna uğraşmasın kimse” (26 Ekim 2019).
“Bazı insanlar instagrama fotoğraf atabilmek için yaşıyo gibi” (30 Eylül 2019) - Hemfikiriz bak bu konuda. :-) İlk bakışta konuyla alakasız gibi durabilir ama bu eleştiri daha çok hemcinslerine yönelik bir eleştiri olarak kabul edilebilir.
Kadın cinayetleriyle ilgili bir tweet'inde de “Size küfür etmiycem artık” (24 Ağustos 2019) demiş; gerçekten suçlu olanlara bile küfretmeme kararı alan bir insanın tüm erkeklere “şerefsiz” diyebilecek veya buna gülerek tepki verecek hâlinden epey farklı bir yere gelmiş olduğu düşünülebilir. (Bu tweet'lerin hepsini ilgili tweet'ten sonraki bir zamanda attığını varsayıyorum; o zamanlarda belediyenin başka partide olduğuna dair yorumlarınız oldu çünkü.) Bu sebeple bu başlığa konu olan malum tweet'i de Yase'nin hanesine bir “talihsizlik” olarak kaydedelim derim. İnsan bazen kendisiyle çelişebilir tabii; dün ak dediğine bugün kara demesi bundan sonra her zaman kara diyeceğine delil oluşturmaz. Ama bazen bugüne bakmak gerekir ve bir insana kendi çelişkilerini hatırlatmak da -her daim kendi haklılığına inanan, özeleştiriden yoksun bir kimse değilse- direkt yüklenmekten daha işlevseldir. Karşıdakinde bir değişiklik yaratmayacaksa da en azından daha mantıklı bir eleştiri yöntemidir.
Böyle bir konu için bu kadar uzun yazmaya ne gerek vardı derseniz de bir özlü söz bırakayım:
“İnsanlara oldukları gibi muamele edersek, onları daha kötü kılarız. Eğer onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak, olabilecekleri kadar iyi yaparız.” (Goethe)
