mert d a.k.a objektif yorumcunuzdan detaylı bir inceleme..
tanım: sago'nun "evliyayı rap'ten "evliyayı trap"e yükseldiği ep. beğendim. bazen "ha benim dedeme" dedim, bazen güldüm, bazen hüzünlendim. kısa ve öz bir ep olmuş tadı damağında kalıyor. 3 tane şarkı daha atsaymış ekstradan daha iyi olurmuş sanki.
insanlar sarkastik ismini ve orta parmaklı klibi görünce sago'nun silahsız kuvvet zamanlarına dönüp herkese ana bacı kayacağını zannetti sanırsam ama albüm adının hakkını vermiş. yer yer hiç beklemediğiniz şarkılar duyuyorsunuz sanki "alay edermişcesine".
sagopa'nın yeni bir şeyler çıktığında onu deneme huyu olduğundan böyle bir albüm, ep vs. geleceğini biliyordum. yazmıştım hatta. avutsun bahaneler şarkısıyla da bunun işaretlerini vermişti. evet eski işlerini arıyor insan ama istediğimiz şeylere göre değil çıkan ürünlere göre değerlendirmek lazım.
genelde son dönem sagopa kajmer'inin şarkılarında verseler meehlik, nakaratlar güzel olurdu. ama bu ep'de tam tersi olmuş gibi sanki. daha doyurucu verseler ama zayıf nakaratlar. bazı nakaratlar kulağımı tırmaladı cidden.
altyapılar muazzam olmuş bir şarkı dışında. sago'nun trap altyapılara yönelmesi iyi bile olmuş diyebilirim, üstündeki pası atmış, altyapı yönünden daha da çok geliştirmiş kendini. her ne kadar yapılan tür çok sevilmese de ülkemizde, bir sound yakalayıp onu sonsuza kadar devam ettirmektense yeni bir şeyler denemesi oldukça değerli. iyi kötü müziğini geliştiriyor bence. müzik yapan bir insanın barındırması gereken bir özellik.
şarkı bazında incelemeye devam edelim.
---------------
toz taneleri:
sago'nun son dönem standartı olmuş tarzından bir ürün. benim hoşuma gitti ama sago'nun eski kirli yarraksı vokalini özlüyorum. nakaratı güzel ama fazla uzun tutmuş. avutsun bahaneler şarkısını dinlerken söz kabiliyetinin zayıfladığını düşünmüştüm ama o kadar da paslanmamış dedemiz. sözler iyi, klibi de süper sonunda adam gibi bir klip şirketiyle anlaşmış falsosuz bir klip çıkarmış. ortalamanın üstü diyebilirim.
puan 7/10
---------------
Neyse:
bu tarz bir melodiyi en son meslek lisesinde kekolar dans freestyleı yaparlarken duymuştum. tam kenar mahalle serserilerinin dinlediği kopmalık şarkılardan alınmış sanki sample haha. dinlerken "ok boomer" ve "ha benim dedeme" gibi cümleler kurdum. napıyon dedem hahahahah. kendi pesimist tarzının dışına çıkıp biraz daha neşeli bir iş yapmış, daha doğrusu güncel trap müziği yapmak istemiş kendisi. her ne kadar 50 yaşına varmış bir adamın "eyy,bro,prr" falan demesini yadırgasam da ben bu şarkıyı da beğendim. o kadar gömdün nasıl beğendin derseniz, bu şarkı bana "jenga" dinlerken aldığım o "yarrak gibi şarkı ama çok keyifli lan" hissini vermesindendir. kendi tarzına bu kadar uzak olan bir şeyi az da olsa becerebilmiş. trap'in de olayı bu zaten. yarrak gibi şarkı ama çok keyifli lan'ı yakalamak. nakarat kötü bu arada. bro.
puan 20/10
---------------
sal gitsin:
sanırsam sago'nun özlediğimiz eski tarzına en yakın olan ve ep'nin açık ara en iyi şarkısı. sözler muazzam, beat muazzam, şarkıyı canlı canlı okumuş bağıra bağıra eşlik edesi geliyor insanın, uzun zamandır duyamadığımız scratchlerde var. sago'dan daha ne isteyebilirsin ki? hatta bence sago'nun günümüz ve bpg zamanlarının karışımı gibi bir şarkı olmuş. kimi zaman muazzam sözleri olsa da, günümüz sagosunun boş yapması da mevcut. ilk verseü eski 2.ci verseü günümüz diye ayırabiliriz sanırsam. süper şarkı işte. mızıkçılık yapmayın.
puan: 9/10
---------------
maalesef:
maalesef olmamış bir parça. beati çok iyi aslında ama hem pesimist tarzını, hem de günümüz trapini aynı anda yapmaya çalışmış bu da dinlerken size çok garip geliyor, içine tuz yerine şeker konmuş bir mercimek çorbası yiyor gibisiniz sanki. bir yandan trapin olmazsa olmazları autotune ve gaz veren adlibler, bir yandan da özlü sözler söyleyen bir adamı dinliyorsunuz. neyse şarkısında da var bu ama o şarkıda "sevgilisinden ayrılmış arkadaşını yavşak yavşak sözlerle teselli etmeye çalışan yavşak kanka" vibeı verdiği için eğlenceli geliyor. modunuz yükselsin mi düşsün mü anlayamıyorsunuz bu şarkıda. ve nakaratı da çok kötü olmuş, feci baydı beni.
puan: 4/10
---------------
vazgeçtim inan:
maalesef'te yapılan yanlışların yapılmadığı güzel parça. bu iki tarz aynı anda gitmediğinden ey mey diyeceksen daha pozitif sözler yazacaksın neyse'de ki gibi, hüzünlü gireceksen de vazgeçtim inan'daki gibi yapacaksın. gerçi bu şarkının traple alakası çok yok, trap altyapısı olan pop şarkısı gibi. ama pop şarkı yapılacaksa böyle yapılsın bence. altyapı süper, sözler meh. dinlersin işte. güzel.
puan 7/10
---------------
işin özü dinlemekten keyif aldığım bir ep oldu. bazı arkadaşlar daha detaycılar, bazı arkadaşlar eski sagoyu isteriz diyorlar ben normal bir dinleyici olarak yorumladım. bir kaç şarkı dışında falsosu yok, sago her tarzın altından kalkabiliyor bir şekilde ve güzel müzik üretebiliyor. güzel rapler de üretsin isteriz tabii ki. selametle.
genel puan 7/10
tanım: sago'nun "evliyayı rap'ten "evliyayı trap"e yükseldiği ep. beğendim. bazen "ha benim dedeme" dedim, bazen güldüm, bazen hüzünlendim. kısa ve öz bir ep olmuş tadı damağında kalıyor. 3 tane şarkı daha atsaymış ekstradan daha iyi olurmuş sanki.
insanlar sarkastik ismini ve orta parmaklı klibi görünce sago'nun silahsız kuvvet zamanlarına dönüp herkese ana bacı kayacağını zannetti sanırsam ama albüm adının hakkını vermiş. yer yer hiç beklemediğiniz şarkılar duyuyorsunuz sanki "alay edermişcesine".
sagopa'nın yeni bir şeyler çıktığında onu deneme huyu olduğundan böyle bir albüm, ep vs. geleceğini biliyordum. yazmıştım hatta. avutsun bahaneler şarkısıyla da bunun işaretlerini vermişti. evet eski işlerini arıyor insan ama istediğimiz şeylere göre değil çıkan ürünlere göre değerlendirmek lazım.
genelde son dönem sagopa kajmer'inin şarkılarında verseler meehlik, nakaratlar güzel olurdu. ama bu ep'de tam tersi olmuş gibi sanki. daha doyurucu verseler ama zayıf nakaratlar. bazı nakaratlar kulağımı tırmaladı cidden.
altyapılar muazzam olmuş bir şarkı dışında. sago'nun trap altyapılara yönelmesi iyi bile olmuş diyebilirim, üstündeki pası atmış, altyapı yönünden daha da çok geliştirmiş kendini. her ne kadar yapılan tür çok sevilmese de ülkemizde, bir sound yakalayıp onu sonsuza kadar devam ettirmektense yeni bir şeyler denemesi oldukça değerli. iyi kötü müziğini geliştiriyor bence. müzik yapan bir insanın barındırması gereken bir özellik.
şarkı bazında incelemeye devam edelim.
---------------
toz taneleri:
sago'nun son dönem standartı olmuş tarzından bir ürün. benim hoşuma gitti ama sago'nun eski kirli yarraksı vokalini özlüyorum. nakaratı güzel ama fazla uzun tutmuş. avutsun bahaneler şarkısını dinlerken söz kabiliyetinin zayıfladığını düşünmüştüm ama o kadar da paslanmamış dedemiz. sözler iyi, klibi de süper sonunda adam gibi bir klip şirketiyle anlaşmış falsosuz bir klip çıkarmış. ortalamanın üstü diyebilirim.
puan 7/10
---------------
Neyse:
bu tarz bir melodiyi en son meslek lisesinde kekolar dans freestyleı yaparlarken duymuştum. tam kenar mahalle serserilerinin dinlediği kopmalık şarkılardan alınmış sanki sample haha. dinlerken "ok boomer" ve "ha benim dedeme" gibi cümleler kurdum. napıyon dedem hahahahah. kendi pesimist tarzının dışına çıkıp biraz daha neşeli bir iş yapmış, daha doğrusu güncel trap müziği yapmak istemiş kendisi. her ne kadar 50 yaşına varmış bir adamın "eyy,bro,prr" falan demesini yadırgasam da ben bu şarkıyı da beğendim. o kadar gömdün nasıl beğendin derseniz, bu şarkı bana "jenga" dinlerken aldığım o "yarrak gibi şarkı ama çok keyifli lan" hissini vermesindendir. kendi tarzına bu kadar uzak olan bir şeyi az da olsa becerebilmiş. trap'in de olayı bu zaten. yarrak gibi şarkı ama çok keyifli lan'ı yakalamak. nakarat kötü bu arada. bro.
puan 20/10
---------------
sal gitsin:
sanırsam sago'nun özlediğimiz eski tarzına en yakın olan ve ep'nin açık ara en iyi şarkısı. sözler muazzam, beat muazzam, şarkıyı canlı canlı okumuş bağıra bağıra eşlik edesi geliyor insanın, uzun zamandır duyamadığımız scratchlerde var. sago'dan daha ne isteyebilirsin ki? hatta bence sago'nun günümüz ve bpg zamanlarının karışımı gibi bir şarkı olmuş. kimi zaman muazzam sözleri olsa da, günümüz sagosunun boş yapması da mevcut. ilk verseü eski 2.ci verseü günümüz diye ayırabiliriz sanırsam. süper şarkı işte. mızıkçılık yapmayın.
puan: 9/10
---------------
maalesef:
maalesef olmamış bir parça. beati çok iyi aslında ama hem pesimist tarzını, hem de günümüz trapini aynı anda yapmaya çalışmış bu da dinlerken size çok garip geliyor, içine tuz yerine şeker konmuş bir mercimek çorbası yiyor gibisiniz sanki. bir yandan trapin olmazsa olmazları autotune ve gaz veren adlibler, bir yandan da özlü sözler söyleyen bir adamı dinliyorsunuz. neyse şarkısında da var bu ama o şarkıda "sevgilisinden ayrılmış arkadaşını yavşak yavşak sözlerle teselli etmeye çalışan yavşak kanka" vibeı verdiği için eğlenceli geliyor. modunuz yükselsin mi düşsün mü anlayamıyorsunuz bu şarkıda. ve nakaratı da çok kötü olmuş, feci baydı beni.
puan: 4/10
---------------
vazgeçtim inan:
maalesef'te yapılan yanlışların yapılmadığı güzel parça. bu iki tarz aynı anda gitmediğinden ey mey diyeceksen daha pozitif sözler yazacaksın neyse'de ki gibi, hüzünlü gireceksen de vazgeçtim inan'daki gibi yapacaksın. gerçi bu şarkının traple alakası çok yok, trap altyapısı olan pop şarkısı gibi. ama pop şarkı yapılacaksa böyle yapılsın bence. altyapı süper, sözler meh. dinlersin işte. güzel.
puan 7/10
---------------
işin özü dinlemekten keyif aldığım bir ep oldu. bazı arkadaşlar daha detaycılar, bazı arkadaşlar eski sagoyu isteriz diyorlar ben normal bir dinleyici olarak yorumladım. bir kaç şarkı dışında falsosu yok, sago her tarzın altından kalkabiliyor bir şekilde ve güzel müzik üretebiliyor. güzel rapler de üretsin isteriz tabii ki. selametle.
genel puan 7/10
