vertigo

#151443 - bu entryi ortalama 149 saniyede okuyabilirsiniz.





  1. sözler:
    Suratı dağılmış kristal güvercin
    Canımı sıkıyorsun çünkü seni ölü severdim
    Akrilik bulutlardan zift akar
    Ve toplarım kucağımda siyahı
    Birikirsin göl kadar
    En sıcak metal
    Surata dikilmiş dudaktan duyulan ‘özgürlük’ darmadağın
    Ağaçtan topla yıldırım
    Düzeni bozmak yanlısıyım
    Yanıldım, haklısın
    Fakat ya bir gün çuvaldan deriler yaparsam giyer misin?
    Bilirim, saklanmak istedin
    Ceketler güzeldi ve güzergahtan alıkoyardı
    Yine de boşverip ölümsüzlük istedin
    Bilmiyordum işte
    Ne parçalanmayı, ne biterken azalmayı, ne kente ait olmayı
    Garajda mimlenen çocuk cesaretiyle başlayan bu yolculuk
    Yalnızca bir şeylerin devamı
    O kadar ilerler ve düşmeden gelirdim
    Ucunda dünyanın oval mesafeler belirdi
    Ufukta, gözümü kısıp baktığımda
    Bir dakikalığına sükunetim medeniyete hükmederdi
    Bilirsin haz almam ben winston sigaradan
    Ve bilirsin geceleri tenezzül etmem uyumaya
    Derim ki, yanılmışım haklısın
    Çünkü anlamıyorum var olanla yokun farkını
    Yüz üstü yattığında görülmez rüya
    Yat siyah kalk siyah
    Pencereme fırlatın kaya
    Yavaşça kalktım ayağa, ortalama üç dakikada
    Alacakaranlık dikildi birden karşıma
    Doğru dalgakırana manevra
    Alnımda üçüncü göz; deniz feneri
    Vaveyla! Vıcık vıcık bataklıkta tuhaf bir fırtına
    Yaşam zifiri karanlıkta kanıtlanmış postüla
    Ve yarıçapında hamamböcekleri gezer bu lombozun
    Bir mesih peyda olur hayalimde üstünde bornozu
    Derim ki; bir çay kaşığı su var burada, boğ beni
    Ya da ortadan ikiye ayır bu kordonu
    Maisiyah yüzüne yük gibi, göm
    Kargacık burgacık fraktallar çiz, ne halin varsa gör
    En vakur halim smokinden ve kuyruğundan nefretle bahseder
    Ben şahidim, egom fısıldar kulaktan kulağa yankı açlığındaki yarasaya
    Termosta soğumamış tek görümlük rüya
    Kılıfta kan lekesi, dağılmış göğüs kafesi
    Öfke nöbetlerini kutsayan nizamı kuş sesi
    Ağaçtan çıkar, ağaçlar kakar kocaman
    Azınsanmayacak kadar avare, kirli gagası kilit tutmaz
    Post-itler anımsatır mı?
    Tükendi kalem, yalan mı?
    Kondisyonum yeter ve şirk koşuldu, maraton uyar mı?
    Ekvatoru takip ettim
    Güneşten hızlı yalın ayak tabanvayım, devir-daim
    Bir gün ilerden yaşadım hayatı
    Kehanet çıkmazı
    O gün bugündür kale almam; insanı ve atlası
    Yüz üstü yattığında görülmez rüya
    Yat siyah kalk siyah
    Pencereme fırlatın kaya
    Yavaşça kalktım ayağa ortalama üç dakikada
    Alacakaranlık dikildi birden karşıma

    anonim

    5/1/2019 18:29
        heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0