Sene 2025. Hâlâ daha "ülkede kürt sorunu var" şak şakçılığı yapıyorsanız bilin ki siz o çok eleştirdiğiniz iktidarın değirmenine su taşıyorsunuz. Ve bunu masum düşüncelerle yapmıyorsunuz. O yüzden "kardeş kardeş yaşayalım" tarzı geçerliliğini yitirmiş söylemleri bırakalım. Ülkenin kıyılarına baktığımızda hangi etnik kökenden şahıslara ait mekanlarla dolu olduğu yadsınamaz bir gerçek. Kaçak mallardan elde edilen ne idüğü belirsiz kaynaktan gelen paralarla edinilen güçle beraber sahil kesimlerinin nasıl işgal edildiğini görmeniz için birkaç habere bakmanız yeterli. Hal böyleyken yani sizin mağdur olarak gördüğünüz kitle bunlara sahipken nasıl oluyor da onların hakları yeniyor? Belirttiğiniz kitleye haksızlık yapan bir taraf yok yani. "Çevir kazı yanmasın" tarzı düşüncelerle aklınızdaki asıl düşünceyi gizleyemiyorsunuz, kusura bakmayın.

Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün çok sevdiğim bir lafı vardır; "Kendini Türk hisseden herkes Türktür" diye. Mustafa Kemal Atatürk bu sözünü din, dil, ırk ayrımı yapmadan söylemiştir. Bu ülkenin bir adı var o da Türkiye Cumhuriyeti. O sebeple "aslında kürdist*n derken kürtlerin yaşadığı yer demek istedi, öyle etti böyle belirtti, kötü niyet de yoktu". minvalinde sözlerle yumuşatmaya, aklamaya çalışmayın. Lazların "lazistan" diyerek ayrım yapmaya çalıştığını görmedim henüz. Açık açık "kürt miliiyetçiliği yapmak istiyorum ama sgit ülkende yap derlerse gidecek bir yer bulamam" korkusundan bu düşüncenizi belirli olaylar ve kişiler üzerinden yürütüyorsunuz.

Mağdur edebiyatınızdan, bizi eziyorlar triplerinizden epey sıkıldım. Ülke birliği savunan herkese de "siz şunlardansınız, bu partiyi destekliyorsunuz" diyerek sindirmeye çalışma oyunlarınızı yemiyoruz :D Bir insanın bu olaylara karşı gelmesi için herhangi bir siyasi partiye ihtiyacı yok. Siz önce her seçim öncesi ayrıcalık için birilerine domalmayı bırakın, esenlikler.