"sample'ı güzel beatler ve iyi bir network" kısmı çok garip geldi. (görece) iyi bir kalemi ve vokali olan birinin piyasada belli bir vakit geçirdikten sonra hala kendi seviyesinin altında altyapılarla mı çalışmasını bekliyorsunuz?
üstelik (çoğunlukla pek de samimi bulmasam da) dayanışmanın bu kadar kıymetli olduğu dönemlerde 2000'lerin başından itibaren hiphop üzerine özellikle malum sitede emek vermiş bu adamın iyi beatmakerlar ile tanışması ve onlarla çalışması "ayıp" veya "yanlış" bir şey mi de bunun üzerine basıyoruz?
bu eleştiriyi "pep guardiola neden sivasspor'u çalıştırmıyor" ile aynı çekmeceye koyuyorum. kayra'nın o dönem iyi olup olmadığını da siz tartışın artık. bu tartışmayı 10 sene önce de yapabilirdik ama ne oldu bugüne sarktı anlamadım.
"esnaflığına", "dümen kırmasına", "herkesle iyi olmasına" gelelim.
çok şaşırdığım bir şeyi önden yazmam lazım, şu metnin içinde "büyükşehir belediyeleri" ne arıyor? müze gazhane konseri bile mi rahatsız edici oldu? muhalif belediyelerle iş tutuyor, onlardan iş koparmaya çalışıyor yazılsa eyvallah diyeceğim; öyle niyet okumayı tercih edebilirsiniz. ama sanki bu adam bi x parti ile bi y parti ile iş yapıyormuş gibi bi yazım var ortada ve bence spesifik olarak neyi kast ettiğinin açıklanması lazım. bu adamın birbiriyle tutarsız politik içerikli lirikleri, paylaşımları, söylemleri var da ben mi bilmiyorum?
dönelim öbür tarafa, yahu kayra öyle sanki güncel siyasi paradigmayı enine boyuna ele alan, üzerine düşündüğünü bildiğmiz, ve de bu konuda kalemini çok oynatan bir adamdı da bizim mi haberimiz yok? hedef tahtasının çok net olduğunu bildiğim bir unutma parçası var 2006'dan, sonrasında ara sıra "ulan şuna mı diyor" diyeceğimiz sözleri oldu, o kadar. unuttuğum da vardır ama 15 sene öncedir muhtemelen varsa da. bu tartışma da 10 sene önce yapılırdı ama yine çözemedim.
kayra'nın yazımını oturup burada size açıklamak zaten haddime değil. ben de bunalıyorum bazen - nasıl dalga geçtiğimi dostlarım iyi bilir - , eyvallah. nostalji üstüne nostalji. aynı şeyleri anlatıyormuş gibi, tamam. ama ne düşünüyorsa onu yazıyor, ben bana bunun aksini düşündürecek tek bir olaya da şahit olmadım. son 5-6 senedir kötü yazıyor, kötü okuyor olsun kayra; burada suç ne? bunu ille - hiç tanımadığımız - bir adamın ilişkilerine, mizacına, iş ahlakına suni bir şekilde yerleştireceğimiz bir "esnaflık" ile mi açıklayacağız?
geri gelelim "network" işine. sanıyorum ki bu aslında son 4-5 yıldaki ivmesine yönelik bir yorum özellikle. burada oluşması istenen durumun ne olduğunu kavrayabilmiş değilim ben. evet şüphesiz son dönemde sosyal medyadaki enstrümantal editlerle inanılmaz seviyeye gelmiş bir etkileşimi var. ama sokaklarda liseli çocuklar, konserlerde 18-19 yaşında gençler takır takır okuyor ösgg'nin verselerini. nasıl bir yorum bekleniyor bu dinleyiciden? alınlarına "biz farazi için a-bacchus için değil de kayra için dinliyoruz" mu yazdırsınlar? dinleyicinin, özellikle yeni genç dinleyicinin kayra'nın rapi ile ilgilenmediği şeklinde de bir fikriniz olabilir, ama bu da aynı şekilde bir niyet okuma.
belli duygulara, imgelemlere saplanmış kalmış bu adam. ve tekrar tekrar da aynı yaralara basıp basıp duruyor. benim peşpeşe 100 kere tortu'yu dinleyen kulaklarım 2025 kayra'sında da hala alacak çok şey buluyor yani. "yeni" kayra'nın çok "satması" mı problem? kusura bakmayın, yeni kitlelerde belki bizim yıllar önce hissettiğimiz duyguları tetikleyebiliyor olmasını "sample" ve "network" kavramlarına sıkıştıramayacağım.
ayrıca kimseyle kavga etmemesinin de nasıl bir sorun olduğunu çözemedim. adamın kimseyle doğrudan fikri bir çatışma içine girmemiş olması biri için eksi olabilir, ki benim de pek tasvip edeceğim bir duruş değildir, ama böyle alaya alınacak bir tavır olduğunu da düşünmüyorum. bu "herkesin sevdiği" olmaktan çok uzak, "kimseyle derdimiz tasamız olmasın, kimsenin kalbi kırılmasın, herkes kendi işiyle ilgilensin" tavrından kaynaklanıyor bence. kendisi ile sohbet ettiğim zamanlarda aldığım hissiyat buydu en azından, hiçbir yerde de ikiyüzlülüğüne dair bir şey okumadım.
gelelim asıl vurguya, sago meselesine. kayra'nın bizim bu aralar kel, kızıl sakallı ve güneş gözlüklü gezen abi ile problem yaşamamış olması zaten başlı başına sıkıntı. ama bu dp için de geçerli, kamuf için de geçerli, o dönem malum arkadaşlar ile çalışan hemen herkes için geçerli. bu noktada kayra'nın tavrını doğru bulmamakla birlikte neden böyle davrandığını çok kolay anlayabiliyorum. çıkıp "ben parçada sagopa diyeceğim" diye diretse kime ne faydası var? sagonun buna ihtiyacı mı var? evet kayra'nın özellikle bu dönem "arkadaşlarımla aram bozulmasın, müzik dünyasında göç etmek zorunda kalmayayım" tavrı inanılmaz ortayolcu görünüyor, katılıyorum. ama gün sonunda malum platformun bir parçasında en azından silahsız kuvvet'e respect atabildi adam. ki bu arkadaşlar daha 2 sene önce kafile'yi ti'ye alan bir mixtape hazırlamışlardı (ve de kayra diss yapmak yerine mart'ı göndermişti). bak bunun üzerine de 10 sene önce konuşabilirdik.
bana kalırsa üstüne gidilmesi gereken mevzu buydu, ama niye kayra üzerinden konuşuyoruz onu da çözemedim. eğer mesele sahtelikse, o dönem gerçekten sagopa'ya diss atmış şahıslar üzerinden konuşsak en azından birazcık mantıklı gelirdi bana. içlerinde respect atanı da var, yan yana geleni de var; hatta 2000'lerde kuvvetmira'nın yarışmalarına katılmış olanları da var. ki bu atmosferin içinde sago radyosunda da çaldı bazılarını ve sago'ya haksızlık ettiklerini de düşünüyorum. ama şu "hata" yüzünden kayra'yı sahte ilan etmek de inanılmaz absürt bence. kayra öyle kolay silip atılacak biri değil, olamaz.
bir sabah uyandığında şunu anlıyorsun
hayır, orada küçük bir hata yapmısşın
sen harcanabiliyorsun
üstelik (çoğunlukla pek de samimi bulmasam da) dayanışmanın bu kadar kıymetli olduğu dönemlerde 2000'lerin başından itibaren hiphop üzerine özellikle malum sitede emek vermiş bu adamın iyi beatmakerlar ile tanışması ve onlarla çalışması "ayıp" veya "yanlış" bir şey mi de bunun üzerine basıyoruz?
bu eleştiriyi "pep guardiola neden sivasspor'u çalıştırmıyor" ile aynı çekmeceye koyuyorum. kayra'nın o dönem iyi olup olmadığını da siz tartışın artık. bu tartışmayı 10 sene önce de yapabilirdik ama ne oldu bugüne sarktı anlamadım.
"esnaflığına", "dümen kırmasına", "herkesle iyi olmasına" gelelim.
çok şaşırdığım bir şeyi önden yazmam lazım, şu metnin içinde "büyükşehir belediyeleri" ne arıyor? müze gazhane konseri bile mi rahatsız edici oldu? muhalif belediyelerle iş tutuyor, onlardan iş koparmaya çalışıyor yazılsa eyvallah diyeceğim; öyle niyet okumayı tercih edebilirsiniz. ama sanki bu adam bi x parti ile bi y parti ile iş yapıyormuş gibi bi yazım var ortada ve bence spesifik olarak neyi kast ettiğinin açıklanması lazım. bu adamın birbiriyle tutarsız politik içerikli lirikleri, paylaşımları, söylemleri var da ben mi bilmiyorum?
dönelim öbür tarafa, yahu kayra öyle sanki güncel siyasi paradigmayı enine boyuna ele alan, üzerine düşündüğünü bildiğmiz, ve de bu konuda kalemini çok oynatan bir adamdı da bizim mi haberimiz yok? hedef tahtasının çok net olduğunu bildiğim bir unutma parçası var 2006'dan, sonrasında ara sıra "ulan şuna mı diyor" diyeceğimiz sözleri oldu, o kadar. unuttuğum da vardır ama 15 sene öncedir muhtemelen varsa da. bu tartışma da 10 sene önce yapılırdı ama yine çözemedim.
kayra'nın yazımını oturup burada size açıklamak zaten haddime değil. ben de bunalıyorum bazen - nasıl dalga geçtiğimi dostlarım iyi bilir - , eyvallah. nostalji üstüne nostalji. aynı şeyleri anlatıyormuş gibi, tamam. ama ne düşünüyorsa onu yazıyor, ben bana bunun aksini düşündürecek tek bir olaya da şahit olmadım. son 5-6 senedir kötü yazıyor, kötü okuyor olsun kayra; burada suç ne? bunu ille - hiç tanımadığımız - bir adamın ilişkilerine, mizacına, iş ahlakına suni bir şekilde yerleştireceğimiz bir "esnaflık" ile mi açıklayacağız?
geri gelelim "network" işine. sanıyorum ki bu aslında son 4-5 yıldaki ivmesine yönelik bir yorum özellikle. burada oluşması istenen durumun ne olduğunu kavrayabilmiş değilim ben. evet şüphesiz son dönemde sosyal medyadaki enstrümantal editlerle inanılmaz seviyeye gelmiş bir etkileşimi var. ama sokaklarda liseli çocuklar, konserlerde 18-19 yaşında gençler takır takır okuyor ösgg'nin verselerini. nasıl bir yorum bekleniyor bu dinleyiciden? alınlarına "biz farazi için a-bacchus için değil de kayra için dinliyoruz" mu yazdırsınlar? dinleyicinin, özellikle yeni genç dinleyicinin kayra'nın rapi ile ilgilenmediği şeklinde de bir fikriniz olabilir, ama bu da aynı şekilde bir niyet okuma.
belli duygulara, imgelemlere saplanmış kalmış bu adam. ve tekrar tekrar da aynı yaralara basıp basıp duruyor. benim peşpeşe 100 kere tortu'yu dinleyen kulaklarım 2025 kayra'sında da hala alacak çok şey buluyor yani. "yeni" kayra'nın çok "satması" mı problem? kusura bakmayın, yeni kitlelerde belki bizim yıllar önce hissettiğimiz duyguları tetikleyebiliyor olmasını "sample" ve "network" kavramlarına sıkıştıramayacağım.
ayrıca kimseyle kavga etmemesinin de nasıl bir sorun olduğunu çözemedim. adamın kimseyle doğrudan fikri bir çatışma içine girmemiş olması biri için eksi olabilir, ki benim de pek tasvip edeceğim bir duruş değildir, ama böyle alaya alınacak bir tavır olduğunu da düşünmüyorum. bu "herkesin sevdiği" olmaktan çok uzak, "kimseyle derdimiz tasamız olmasın, kimsenin kalbi kırılmasın, herkes kendi işiyle ilgilensin" tavrından kaynaklanıyor bence. kendisi ile sohbet ettiğim zamanlarda aldığım hissiyat buydu en azından, hiçbir yerde de ikiyüzlülüğüne dair bir şey okumadım.
gelelim asıl vurguya, sago meselesine. kayra'nın bizim bu aralar kel, kızıl sakallı ve güneş gözlüklü gezen abi ile problem yaşamamış olması zaten başlı başına sıkıntı. ama bu dp için de geçerli, kamuf için de geçerli, o dönem malum arkadaşlar ile çalışan hemen herkes için geçerli. bu noktada kayra'nın tavrını doğru bulmamakla birlikte neden böyle davrandığını çok kolay anlayabiliyorum. çıkıp "ben parçada sagopa diyeceğim" diye diretse kime ne faydası var? sagonun buna ihtiyacı mı var? evet kayra'nın özellikle bu dönem "arkadaşlarımla aram bozulmasın, müzik dünyasında göç etmek zorunda kalmayayım" tavrı inanılmaz ortayolcu görünüyor, katılıyorum. ama gün sonunda malum platformun bir parçasında en azından silahsız kuvvet'e respect atabildi adam. ki bu arkadaşlar daha 2 sene önce kafile'yi ti'ye alan bir mixtape hazırlamışlardı (ve de kayra diss yapmak yerine mart'ı göndermişti). bak bunun üzerine de 10 sene önce konuşabilirdik.
bana kalırsa üstüne gidilmesi gereken mevzu buydu, ama niye kayra üzerinden konuşuyoruz onu da çözemedim. eğer mesele sahtelikse, o dönem gerçekten sagopa'ya diss atmış şahıslar üzerinden konuşsak en azından birazcık mantıklı gelirdi bana. içlerinde respect atanı da var, yan yana geleni de var; hatta 2000'lerde kuvvetmira'nın yarışmalarına katılmış olanları da var. ki bu atmosferin içinde sago radyosunda da çaldı bazılarını ve sago'ya haksızlık ettiklerini de düşünüyorum. ama şu "hata" yüzünden kayra'yı sahte ilan etmek de inanılmaz absürt bence. kayra öyle kolay silip atılacak biri değil, olamaz.
bir sabah uyandığında şunu anlıyorsun
hayır, orada küçük bir hata yapmısşın
sen harcanabiliyorsun
