kayranın dokunabileceği etli ve sütlüler

#451982 - bu entryi ortalama 158 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. kayra kötü işler mi üretiyor? hayır, gayet severek dinliyoruz hala. ama memuriyeti ürettiği işlerin, konuştuğu konuların içeriğini kısıtlıyor ve konforlu bulduğu dar bir alanda aynı şeyleri tekrar edip duruyor mu? kesinlikle evet.

    çağrı sinci'nin öğretmelik işini bırakmasının üretimine ve sanatçı kimliğine belirgin şekilde olumlu yansımaları olduğunu düşünüyorum şahsen. bununla birlikte değerlendirince, bir dinleyicisi olarak kayra'nın durumuna üzülmemek elde değil. memuriyetini gözeterek, müziğini kendisine çizdiği dar bir çerçeve içerisinde devam ettirmeye karar vermiş olması biz dinleyicileri açısından bir kayıp; buna sanırım kimse itiraz edemez. bunu tabi ki salt dinleyici açısından, yani biraz da bencil bir noktadan ele alarak söylüyorum. yoksa öğretmenliğin, samimi olarak, en değerli mesleklerden biri olduğuna inanıyorum. burada şanssız olan dinleyici iken belki de öğrencileri çok şanslı. kaldı ki çoğumuz mülksüzüz ve emekliliğimizi, ailemizin geleceğini düşünmek zorundayız. bu ülke artık garibanlar ve muhtaçlar ülkesi. cumhuriyet muazzam bir projeydi. atatürk'ün "cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözü, bu projenin arkasındaki fikri bana göre çok iyi ifade ediyor. evet, başarılı bir projeydi de. nedenini nasılını konuşmak isteyenle konuşuruz, konudan sapmak istemiyorum, ama yüz yıl sonra gelinen noktada, bu projenin sahibi devrimcilerin tarif ettiği gibi bir cumhuriyetten bahsetmek ne yazık ki güç.

    "adamın tarzı bu zaten" şeklindeki yorumlara katılmıyorum. arada bir fark var, bir iki cümleyle açıklamaya çalışmak zor olacak olsa da 10-15 yıldır kayra dinleyen homie'lerimin anlayacağına inanıyorum. evet, bu adam belki hiçbir zaman birilerini veya bir şeyleri doğrudan hedef alan öyle sert protest bir üslup takınmadı. mütevazılıktan yana bir tavrı var ve dünyayı detaylardan ve sade vatandaşın günlük hayatından yola çıkarak anlatmayı seviyor. bu bakıma sanat icra etmiş oluyor zaten, başarılı bir şekilde de yapıyor bunu. bu yüzden, içimizden biri gibi hissettiğimiz için, bazı duygularımıza tercüman olduğunu hissettiğimiz için sevdik kayra'yı. tabiri caizse "uslu çocuk" olduğu için sevmedik, bu karıştırılıyor sanırım. kayra'ya yakışmayan bu, uslu çocuk olmak.

    nihayetinde dünya değişiyor, türkiye değişiyor ve haliyle sevdiği sanatçılardan yeni bir söz duymayı bekliyor insan. sahi; Kayra'nın bugün duygularımıza tercüman olduğunu, içimizden biri olduğunu ne kadar hissedebiliyorsunuz? bugün Kayra'nın müziğine ve durduğu noktaya bakınca; bizim dünyamıza ve dertlerimize dair bir şeyler anlatan eserlerden söz etmek mi, yoksa bundan ziyade, konfor alanından çıkmadan zamanında başarılı bulunmuş işleri taklit edip duran sürdürülebilir bir gelir modelinden mi söz etmek daha kolay? galiba ben de ikincisine daha yakınım ve kayra'nın sahtelikle veya samimiyetsizlikle eleştirilmesinin sebebi sanıyorum ki bu.

    feci

    13/2/2025 02:58 ~ 13/02/2025 3:10
        heart_plus : 3 stat_minus_2 : 0 
    #451982