Sehabe ve Yeis Sensura'nın kurduğu
on2 isimli oluşumun -kurucular sayılmazsa- ilk rapçisi olmuş kendisi. Yolları açık olsun diyelim. :-)
Bazı arkadaşlarımız Ressira için “wack” tabirini kullanmış. Rap'te katetmesi gereken yol uzun olabilir ama “wack” abartılı bir tabir. “Vasat” kelimesi 10 üzerinden 5'e tekabül ediyor benim anladığım şekilde (vasat orta demek; ama “orta”dan biraz daha kötü anlamda kullanıldığı için, orta = 6, vasat = 5 bana göre.) Müzikte kaçınılmaz olarak öznel yargılarla hareket ediliyor, dolayısıyla size göre vasat olabilir, o noktada bir şey diyemem.
@11 &
@12- “Kadın olunca ayrı klasman mı açılıyor?” - Bir bakıma evet. Erkek rapçiler kendi aralarında, bayan rapçiler de kendi aralarında kıyaslanmaya daha müsait olabiliyorlar. Ayrıca iki taraftan da fazlaca kişi dinlemek isteyebiliyorsun; bu durumda erkeklerden ilk elliye girmek için en azından 10 üzerinden 8'lik bir rapçi olman gerekirken bayanlarda sayı az olduğu için 10 üzerinden 6'lık rapinle ilk elliye girebilirsin.
@13- Rapness wack değil bence. Sözlükte rapçilere “wack” deme konusunda bir inat var nedense; Hidra, Stabil, Rozz dahi wack olarak nitelendirilebilmiş. (Stabil kendini çok tekrar etmekten kaybediyor, “overrated” denebilir ama “wack”in ağır kaçacağını düşünüyorum.) “Bence başarısız bir rapçi” deyin, “Abartıldığı kadar iyi değil” deyin, “Benzerleri çok var” vs. deyin, ama “wack” kelimesi tek başına açıklayıcı olmuyor ve hakaretamiz oluyor. (“Bizde wack'e wack denir.” diyenler çıkar şimdi ya neyse. :-) ) Bir arkadaşımız en azından “bana göre wack” demiş, o da bir şeydir. :-)
@14- Ressira battle şarkılarda agresif vokalle okuyabiliyor, evet. “Şartlar Eşit Değil”, “Bahtım Kara” ve özellikle “Benim Yerim Değil” şarkıları böyle. Yumuşak vokalli şarkılarına örnek olarak da “Aynı Hikâye”, “Underground” ve “Feeling” şarkıları verilebilir. Ben kendisini “Underground” şarkısıyla tanımıştım (bkz.
#198211) ve oradaki yumuşak vokali daha çok hoşuma gidiyor. 12 şarkısıyla ilgili röportaja bakılırsa aslında sesinin agresif okumaya yatkın olduğu görülebilir; tarza göre sesini yumuşatıyor belki de, yaşı itibarıyla sesi henüz oturmamış da olabilir.
@16- Lil Zey dinlemişliğim yoktu ama gerek genç bayan MC'lerin şarkılarının altında onlarla çok kıyaslanması olsun, gerek burada yaptığın yorum olsun, beni dinlemeye sevk etti. Lil Zey'in bayan MC'ler arasında isim yapmış biri olduğu belli, ama bunu neye borçlu olduğu tartışılabilir. İçinde bulunduğu label'ın ve trap - mumble rap yapıyor olmasının bunda büyük payı olduğunu düşünüyorum. Kendisine yakışıyor mu dersen, açıkçası o şarkıların mumble vokal yerine düzgün okunması durumunda daha güzel şarkılar olacağını düşündüm ben.
Marina şarkısı -özellikle nakaratı itibarıyla- Göksel veya Nil Karaibrahimgil şarkısı gibi bir tat verdi mesela bana -en çok da o şarkıyı beğendim-; ama işte mumble okuyarak şarkıların anatomisini bozmuş. Bir tek
Ötede Dur'a yakışmış mumble vokal; orada da zaten doğru dürüst söz olmadığı için stille yakalıyor dinleyiciyi. (Bu arada “Ötede Dur” ve “Marina”yı tek başına söylese daha iyi olurmuş, diğerleri parçayı aşağı çekmiş.) Zaten az çok popa veya R&B'ye kayıyor tarzı; tümden rap yapan biriyle kıyaslanması elmayla armudu kıyaslamak gibi olur. Anca Rozz ve Yase gibilerle kıyaslanabilir. :-)
Bazı bayan rapçiler battle tarzı daha çok seviyor ve bu sebeple battle icra etmek isteyebiliyorlar; bu da bir bakıma “erkek gibi rap” yapmalarına sebebiyet verebiliyor. Melankolik rap'i çok istemeden yapmaları ortaya iyi ürün koyma noktasında onlara ayak bağı olabilir, iyi yapmaları durumunda da Kolera veya Medusa'ya benzemeye çalışmakla itham edilme riskleri doğabilir. Her türlü risk var yani. Ama kendilerini battle'a şartlamalarının ve bu konuda dinleyicilerin gazına gelmelerinin doğru olmayacağı kanaatindeyim;
12 parçası bu açıdan güzel bir iş olmuş.