31 mart 2018 khontkarın darp edilmesi

#128044 - bu entryi ortalama 189 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Yıllarını hukuk fakültesine vermiş ve hâlâ vermekte olan bendeniz olayın hukuki boyutuna ilişkin nacizane bir değerlendirme yapmak isterim.
    Efendim öncelikle yaşanan hadisede bir yaralama eylemi söz konusudur ve Şeyho'nun izahatından hareketle bu yaralama eylemi kasten yani bile isteye icra edilmiştir. Tck madde 86 kasten yaralama suçunu düzenlemektedir. kasten yaralama suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Yani mağdur tarafın şikayetçi olması gerekmez. C. Savcısı hadiseyi öğrendiği takdirde olayı soruşturmakla yükümlüdür. Kasten yaralama suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Mağdurun kafasında şişe kırıldığına dair iddialar var. Şayet kasten yaralama suçu bu şişeyle işlendiyse bu durumda suçun cezası yarı oranında artırılır. Sözgelimi yargılamaya başlandı, hakim üç yıl hapis cezasına hükmetti. İşte bu durumda ceza yarı oranında artırılır ve üç yıllık hapis cezası dört buçuk yıla çıkartılır. Bir başka olası ihtimalden daha bahsetmek isterim. Şayet bu yaralama eylemi mağdurun yüzünde kalıcı bir ize sebep olursa verilecek cezanın alt sınırı üç yıldan az olamaz. Yani en az üç yıllık hapis cezası verilmek zorundadır, olaydaki kusurun derecesi nispetinde bu süre artırılır. Olaydaki hafifletici unsurlar neticesinde ceza artırılır/azaltılır. Bu durum somut olayın gelişimi çerçevesinde değişkenlik gösterir. Olaya tam anlamıyla vakıf olmadığım için net bir yorumda bulunamam. Ceza hukukundaki bir temel ilkeye değinmek istiyorum zira sosyal medyada bu olay özelinde ipe sapa gelmez birçok yorum okudum. Temel prensiplerden birisi, "ceza kanunlarını bilmemek mazeret değildir." Meali; eyleminizin bir suç teşkil ettiğini bilmiyor olmanız sizi o suçun cezasından muaf kılmaz, her halükârda o suç yüzünden cezalandırılırsınız. "Yapanın ellerine sağlık, iyi yapmış" kabilinden yorumlar var sosyal medyada. Ceza kanunu madde 215 "suçu ve suçlu övme" suçunu düzenlemiştir. Yani bu tür yorumlar da suç teskil eder. (Madde 215 dolayısıyla cezalandırılmanız için bazı unsurların gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan birisi fail hakkında kesin bir mahkeme kararının bulunmasıdır. Ama yine de bu suç aklınızın bir köşesinde dursun, yorumlarınızı bu minvalde yaparsınız) Ben hakim değilim, hâlâ öğrenciyim, Şeyho'yu yargılayıp hakkında hukuken bir hükme varamam. Sadece genel hatlarıyla ceza kanunu sistematiğinden bahsettim. Bunları anlatmamın iki sebebi var. Birincisi bu yazıyı okuma lütfunda bulunan herkesin hayata geçirmeyi planladıkları herhangi bir eylemden evvel işlerin ne raddeye varabileceğinin ayırdında olup adımlarını ona göre atmalarına ikincisi de "asarım, keserim"ci zihniyetin (ekseriyetle rapçi abilerin zihniyetidir ki yavaş asın abiler bir yeriniz incinmesin) günün sonunda mutlak surette ama küçük ama büyük çapta zararlı çıkacağına emin olmalarına bir nebze olsun yardımcı olabilmektir. Hapis cezasından vs. bahsettim. Bir de gözlemimi aktarayım size. Geçen yıl bir hocamın vasıtasıyla İstanbul'daki bir kadın cezaevini gezme fırsatımız olduydu. Cezaevindeki insan profili ve yaşam koşulları o denli kötüydü ki erkek cezaevlerini varın siz düşünün. Şeyho'nun bir şarkısında, "işin mutfağında sarıyorum ot" diye bir cümle geçiyordu. Benden nacizane bir tavsiye: oraya düşersen şayet ne şahlığın kalır ne padişahlığın. İçeride seni o bahsettigin ot niyetine sarıp dumanını cezaevi avlusundan üflerler. Oralar berbat yerlerdir mümkün mertebe beladan uzak durmak gerekir.

    sakir feyzi

    2/4/2018 02:34
        heart_plus : 5 stat_minus_2 : 0