Flowlar harika denmiş. Ankara çayından hallice gusssura bakmayın ama. Hırçınlar'ın altyapısı baya sağlam , sago da az dur hanım diyip parçayı kurtarmış. Onun dışında açıp 1(bir) kez daha dinlemem.
sindire sindire 3 kere baştan sona dinlediğim albüm. bir kaç yorumum olacak.
kolera bu albümün haberini 2013 Kasım'da vermişti. Orda Olmak'dan bir kaç hafta sonra. aslında albüm demek doğru olmaz hatırlayanlar varsa. albümden hemen sonra ep yapıyorum demişti. sonrasında ep değil de üstüne bir kaç şarkı daha şarkı yapıp kısa zamanda yeniden albüm yapıcam dedi. ve oldu yıl 2016 Ekim.
bu geçen süre zarfında 12 değil de 20 küsür şarkı yapıp, albüm dizip bozduğu düşüncesindeyim. mesela instagramda paylaştığı şu şarkı yanlış hatırlamıyorsam yok albümde. ve bunun gibi bizim duymadığımız niceleri yoktur zannediyorum.
işi bu yandan düşünürsek, yani bu kadar vakit harcanıp bu kadar eleme yapılarak oluşturulan bir albüme göre içerik beni memnun etmedi açıkçası.
tamam kimse bir karantina embryo beklemiyordu fakat şahsi fikrim orda olmak'ın bile altında bir albüm olmuş. "den den koy" faciasını albüme koymasına değinmiyorum bile.
en azından bu albümde albümü sırtlayacak "güvercin göçü,cendere, bir sürgün yeri" gibi şarkıların yoksunluğu çarptı gözüme direkt.
elimizdeki içerikleri değerlendirmek gerekirse;
kolera diyince insanlarda beklenti oluşuyor neden? çünkü yanında dağ gibi sagopa kajmer var. bu yönden büyük beklentilerimin hayal kırıklığı da büyük oldu. yerden yere vurulacak kadar kötü şarkı olmamasına karşın. "bu patlar" diyeceğim ya da "hırçınlar" ve "düzenim böyle işler" haricinde ikinciye dinleme isteği uyandıran şarkı olmadı.
aslında kazanacağı parayı kazanmış, artık hayatları belirli bir düzeyin üstüne çıkmış, üne doymuş insanlardan artık "delik şemsiye" gibi şarkılar beklemem de benim ayıbım.
artık tren kaçınca "yürü yürü yol aşınacak" diyen insanlar değil de "neyse uçakla gideriz "diyen insanlar var dinlediğimiz.
he unutmadan son olarak beat mevzusunu unutuyordum az kalsın. sanırım telif muhabbetinden bu albümde pek sample ağırlıklı beat dinleyemedik. bu da endüstrinin ayıbı olsun.
belki boş vakit bulur bir daha baştan sona dinlerim değişen fikrim olursa editlerim, kim bilir...
halen dinlemedim çok merak da etmiyorum ama şunu gördüm ki halen değişmemiş dinleyicilerin tepkileri.
sago - kolera çifti öyle ya da böyle yeni proje yayınladıkları zaman kendisini seven - sevmeyen, hatta pis giydiren rap dinleyicilerini bile hala müthiş heyecanlandırıyor. bir şekilde dinleyici halen bu ikisini zevkle dinlemekten vazgeçemiyor. biraz kıl olsam da bu duruma, bunların rapin zirvesindeki isimler olduğunu kabullenmek tek çare gibi duruyor. çünkü tüm vaziyetler onu gösteriyor.
kolokolik - beat güzel, ses kötü, sözleri pek anlamadım. çıkış parçası için pek iyi değil.
tavus kuşu - beat güzel, sesi fena değil, sözler anlaşılıyor.
pespaye - beat harikulade, ses ve sözler beate hiç ama hiç gitmemiş.
geldim gördüm yendim - beate uyumlu söylemiş bence, ben bu tarz söylemleri severim. beat orta.
hırçınlar - sago'ya kadar normal şarkı, fakat sago ateş etmiş. ıstakoz havası aldım.
düzenim böyle işler - ses biraz ön planda kalmış gibi, kolera bu şarkıyı canlı söylerse olmuş derim.
bu dünya bu duygusala fazla - şarkı ismi güzel. puf puf, çuf çuf, uf hiç beğenmedim sözleri. nakarat da kötü.
körebe - önüm arkam sağım solum, mic beatz ebe sobe
yok yok yok - west coast beati girip sago beati gibi çıkan bir beate sahip. bence güzel bir şarkı.
sanki - iğnelemeler içeren şarkı, rastgele söylem mi yoksa biri hedef mi onu bilemedim. beat de battle.
bol güneşli yere sürünelim - albümü doldurmak için yapılmış şarkı.
imitasyon dağlar - albümün en iyi şarkısı :(
bir bir anla - yine albümde öne çıkan şarkılardan maalesef. editte daha hoş olmuş ses.
den den koy - ''
bi de şu gözle bakalım. kolera'nın bu tarz ilk albümü. ses tonu hariç güzel albüm olmuş. sagonun elinden tutup baştacı yaptıpı rapperlardan biri de kolera. bir kez daha anlamış olduk. ayrıca kolera birkaç farklı tarz vokal deneyerek bana sagopa kajmer 2002 albümünü hatırlattı.
@efz sioux adlı arkadaşa sample cevabı.
sagonun zamanında yaptığı (bpg albümü özellikle) sample beatlerin hiç biri telife takılmıyor youtube'da. yani sago öyle bir sample kesiyordu ki anlaşılmıyordu bile.
sample yapmaması kendısının ayıbı
bi iki track dinledim yazmadan edemeycem. albümde serbest still havası var. güzel gidiyor şu an. yapılan eleştrilerin çoğu çok insafsız geliyor. geniş bi entryde girecem.
alt yapıları bazıları beğenmiş, bazıları beğenmemiş. alışalagelmiş sago beatleri değil kabul. ki bu adam daha önce zaten elektronik müziklere yöneleceğini söyledi. ben şaşırmadım. genelde efelde uğraşırken tanıdık sesleri bulup; "bu ne amk" diyerek sildiğim çok oldu. benim sevdiğim tarzdan beatler değil. ama piyasanın ve sagonun gidiş yönünde fena olmayan beatler. özellikle basslar benim hoşuma gitti. bu albümle sago büyük bi cesaret göstermiş. ve üzgünüm ki sago bu tarzda amatör kalmış. kötü beat değiller tabi ama alışılmış 1sagodeğiller.
kolera'nın flow'u kolo standartlarına göre accayip farklı. özellikle son single'ları dışında hiç bu tarz işlere girmeyen bi kolera'yı bütün sevenleri bi kalıba sokmuş durumdayken böyle bişey yapabilmesi iyyyuuufff... efsoo. taşşaksız haliyle taşşaklar 2,5 kilo amk. ağlayadursun kalıplara sokanlar. ben kolera'nın bu huyuna bayılıyorum. farklı şeyler denemeye çalışıp, altından pekaaalaaa kalkabiliyor hanım ağa. liriklere çok uğraştığını düşünmüyorum. ya düşünüyorum, düşünüyorum da anlam sıçmaya çalışıyım dememiş. olduğu gibi yazıp, flow üzerinde çalışmış. söylemek istediğini üfürmüş suratlara.
kolokolik ; accayip elektro olmuş. sevmiyorum. hatta alt yapı beni çok itti. ama kolera kotarmış parçayı..
tavus kuşu ; kolera için böyle bişey yapmak büyük cesaret, özellikle ilk vörsteki o nefes alışları duydukça "laaaan, laaan, laaaan noluyor oluuum?" tepkilerini verdim. kolera bizim piyasamızda zaten bana göre en cesur kişidir abi. altından kalkamıyacağı iş yok amk.
pespaye ; evet bu da çok elektronik ve basit bi melodi. klibi izlemedim henüz, onu kendi başlığında kuscam. kolera vocali hoş bunda. mic üzerinde kaykayla kaymış. bunda direk fil style kokusu burnuma geldi ve sevdim. seviyorum ben kolo'nun bu havalara girmesine. özgüven çok yakışıyor hanımağa'ya.
geldim gördüm yendim ; "nakaratta sago back vokali duyanlar like" demiycem. güzel iş ;) vörslerde monoton ses tonu filan güzel geldi bana.
hırçınlar ; sample kullanılan tek beat sanırım. genelin aksine ben en iyisi bu diyemem. sago performansını da üst düzey bulmadım açıkçası. pesimist ep. 6'da yaptığı flow ve lirikler copy paste olmuş. e kolera da yavaş filan. ıııhh yok çok sevemedim. ne güzel hızlanmış gidiyorum, yavaşlatıyorsunuz olmaz ki. bari sonlara koysaydınız da, ritim tutmaktan yorulup, düşünmeye odaklanmışken lirikleri irdeleyip, anlam karmaşasından çıksaydık.
düzenim böyle işler ; beni anlatan lirikler içeren tirrek. o baştaki "yuvarlak" lı, "dimiiiii" li kısım olmasa daha bi sevebilirdim. özellikle ceza çakması tarz bu. sevdim, ama sevmedim. ok kib by.
oysa ; ben sevmiyom bu tarz. üstelik elktro tarza, o bassa o melodi olmuş mu. kafam sikildi amk. uza!
körebe ; merak ediyordum "sago ne zaman hang drum'dan sample kescek" diye. muhtemelen kafasına uygun bi ritim bulamamıştı. yine bişeyler uydurmaya çalışmış. güzel kotarmış durumu. fena parça değil.
yok yok yok ; "harbiden de bi sikim yok amına koyayım yaaa" düşüncesiyle playleyip, bambaşka bi konseptle karşılaştım. var olan şeylerden bahsedip, yok olan şeylerle karşılaştırmış. ayrıca kolera'nın ikinci kid cudi 'li rhyme'ına rastlamış olduk. hakkı 3'tür. yapıştır kolo, ben bekliycem.
bol güneşli yere sürelim ; bol güneş ve sürmek eylemiyle zihnimde ilk canlanan; sahilde yağlanan leş vücutlar oldu. beatler de aynı o havalara götürdü. e sonrasında dinlediğimden bi sik anlamadım. bu kenarda köşe de dursun. başka kafayla tekrar dinlersem yorumlarım. ıııyy..
bi daha dinler miyim bilmiyorum. albümü öyle pohpohlayarak yorumlamak da istemezdim ama bu kadar eleştrilmesine "haksızlık" gözüyle baktığım için bayılmış gibi davranmak zorunda kaldım. mutlu musunuz ibneler? neyse, söylenenlere göre bence leş albüm değil. idare eder bi albüm de değil. bildiğin güzel albüm. sonlara doğru sıçışa geçse de ilk trackler benim nazarımda güzeldi. kalıp olarak değil, kolera'yı sıfırdan tanıyor gibi yorumluyorum. tabi ki bende bi kolostrofobi havası isterdim. ama kolera bu abi. bi yaptığı işi bi daha yapmıyo. ağlamıycaz boşuna. her defasında sıfırdan tanıyıp, sıfırdan yorumluycaz.
türkiyede rapçiler rap yapmayı bırakmış müzik eleştirmenliğine soyunmuşlar, müzik eleştirmenliği yapabilecek kapasiteye, bilgi birikimine ulaştınız mı lan, becerebilseler bari
rap yapmaya benzemez bu.
#80913 <-- burada demiştim ya "albüm sonrası neler yazarım bilemiyorum" ha işte şimdi geliyor...
________________________
Vikipedi'ye inanacağıma kendim hesapladım.
Çünkü oraya göre Toplam süre: "43 dk" ama sadece dakikalara hesaplandığında bile "48 dk"ye gelinir.
Bir de saniyeleri toplayıp ekledim mi tam olarak: "55 dakika ve 24 saniye" (tabii hesaplamada yanlış yapmadıysam. Aksini kanıtlayan varsa hak verebilirim).
Hadi şimdi bu süreden "bildiğimiz" (yani önceden paylaşılan) parçaları çıkartalım (çünkü tanıyoruz ya):
Yani sadece 38 (artı iki saniye. haksızlık etmeyeyeim ;)) "yeni" dakika dinlemiş oluyoruz ("Pespaye"yi de işin içine katmazsak). Tabii şimdi bir de nakaratları falan çekebiliriz ama onu yapmıyorum çünkü o her albüm için geçirli bir şey.
Bu 38 dakika içinde ne beklenebilinir ki ablamızdan? Aslında birçok şey. Ama maalesef neredeyse hiçbir şey yok albümde. "Albüm" demeye utanır insan. Çok kısa ve tabiri caizse "boş".
Parçalar hakkında tek tek yorum girmeyeceğim. Sanırım bu kadar yeter. Üzdün Esen abla, yine üzdün.
Esenlikle kalın.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.
