bekle zaman gelecek... (x3)
bekle zaman geçecek...
nakarat:
güneş doğdu derken
bir de baktım karanlıklar çökmüş şehrin üstüne,
buralarda ayaz var...
ayaz!
soğuk her taraf, insanlar düşünceli
nedir emeli?
piyon gibi bir o tarafa,
bir de bu
yaka paça, sille tokat...
itiilmişin, kakılmışın hikayesi gibi hayat.
dön bak aynaya, tanımla kendini
dev misin, cüce mi?
yoksa yaşayan acemi gibi mi?
söyle patron çıraklığın özetini bana
kısa kısaslarda mı bulmalıyım kendimi?
benliğimi, yolumu şaşırdım
şaşırdın, kaşındın kanattın yaranı tuz bastı hekim
dökülür yaprak eylül-ekim,
buralarda ayaz var...
nakarat:
güneş doğdu derken
bir de baktım karanlıklar çökmüş şehrin üstüne,
buralarda ayaz var...
eti senin, kemiği benim
konu insan,
oldu bitti saçma sapan
yaradılış destanında firar edenler, dağı deler geçer
biz önümüzü göremiyoruz
kör adımlarla kendimizi eziyoruz
gurur duymak mı artı, yoksa düşünmek mi eksi
tam tersi
tırsak kediler gibi nankör ve de vahşiyiz.
acımasız görünümlü insancıklar,
ağaçlar ayakta ölür, insanlar kaçar
müsvette kağıt parçaları sobada yanar.
buralarda ayaz var.
nakarat:
güneş doğdu derken
bir de baktım karanlıklar çökmüş şehrin üstüne,
buralarda ayaz var...