esra ile ilgili bi anımı anlatayım sana...

geçen ağustos'ta oyungezer dergisinde staj yapıyorum. bi yandan da mecidiyeköy'de bi yurtta kalıyorum. esra ile konuşmayalı 2 sene oluyordu, acayip duymak istedim sesini ama aramaya da cesaret edemedim. mesaj attım: "esra, aklıma düştün..." diye... cevap attı: "sana çok ihtiyacım var..."

aradım bu sefer... sıkıntılarından, dertlerinden bahsetti. sesini duymak iyi geldi, konuştuk ve kapattık. mecidiyeköy meydan'da bi büfe var, viyadüğün altında... oraya gittim, bi sosisli bi de kola söyledim. yiyorum, müzik dinliyorum bi yandan... hop, bi mesaj geldi esra'dan... "o taksim tişörtü, siyah kot pantolon... çok yakışmış sana..." yazıyordu.

"15 milyonluk şehirde, 15 dakika önce konuşmuşken beni mi gördün yolda yürürken?" diye cevap attım. "evet..." dedi. "neden yanıma gelmedin?" dedim, "yanımda sevgilim vardı" dedi...

...

böyle işte moruk, bazı şarkılar bazı kadınları hatırlatır. beraber ilk dinlediğimiz şarkı buydu.

2009'da...