yazarların hayatlarındaki dönüm noktaları

#46444 - bu entryi ortalama 95 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Bizim mahalleydi.

    sokaktaki oyunlardı lan. Şıka(derdik biz. misket,bilye,gulle) oynamak mesela. Kola şişelerine doldururdum onları. ama mahalleye çıkarken 10-20 tane alırdım.
    taso oynardık. mermerden merdiveni olan o evdi mekan. dümdüz bir zemin.
    Futbol maçlarımızı okulun sahasında yapardık. kola turka'nın kırmızı beyaz topları çıkmıştı o zamanlar. kendimi profesyonel hissetmiştim. ne güzel toptu o ya. maç değildi sadece aylık,ortada kalma,zıbartmaç(adana tabiriyle), sektirme yarışı oynardık.
    kendi potamızı yapmıştık. zehir oynardık, yine aylık oynardık.
    Bahçe hotmunundan yaptığımız çemberlerimiz vardı. bir çubukla kontrol ederdik. yarışlar yapardık.
    6 sıfırlı dönemin o koca 50000 lirasını kim unutabilir. okulda paket lastikleriyle gometrik şekiller oluşturmak için yaptığımız çivili tahtada o parayla maç yapardık.
    kuran kursları sıkıcı değildi. 5 sınıfı geçmeyenler kayıt olamıyordu ama sağolsun imam izin verirdi. Simit oynardık.(simiiiiiii...). tesbih savaşı yapardık. cami terlikleriyle avluda maç yapardık.
    beybleyd lerimiz vardı. kayi olmak için savaşırdık. diğer mahallelerle savaş yapardık.
    1 milyonla 2 kişi doyardık. 250binlik iki kola(kola dediğim karamel aromalı gazoz) alırdık. şa&ka vardı,beyce, ice vardı.
    tabletlerimiz yoktu ama gemboylarımız vardı.hani şu tetris oynanan.
    sapanlarımız vardı. dereye kuş avlamaya giderdik.
    etraftan su boruları bulurduk. kağıtları foni yapıp savaş yapardık.


    şimdi şükrediyorum çocukluğuma. şimdi bende dahil bilgisayar başında geçiyor sanki boş zamanlar. eğer böyle bir çocukluğum olmasaydı hayatın hala zevkli yanlarının olduğunu hatırlayamazdım.

    en büyük dönüm noktam bu.

    edit: sakızdan çıkan çıkartmalarla albüm doldurmak varya. Allahım ne günlerdi ya.

    anonim

    31/10/2015 23:09 ~
        heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0