mühim yerlere gelmiş bir insanın hatıratları belge niteliği taşır aksinin daha somut belgelerle ispat edilmediği yere kadar. bu belgelerin saçma sapanlığını fikrine uyup uymamasıyla belirleyemez kimse o zaman ben sevmedim der newtonu da yalanlarım o formül yanlış saçma sapan derim dostum belge yalanlamak böyle olmaz =)

yok saçma değil o dönemde bunlar vardı yaşanıyordu bunun başka örneklerini de görüyorduk yani öyle sadece bir hocayla sabit kalan bir durum değil bu.

alfabe değişince doğuyla baplantı koparıldı batıdan kelimeler alındı doğudaki kelimelerin yerine kullanılmaya çalışıldı dolayısıyla farsça ve arapça kelimeler yitip gitti dilimizden. şimdi okurken safahatı anlayamıyorsak bu yüzdendir işte. batıya olan itibar artırılsın diye bir çok kelime kayboldu. ama zorla ama zamanla.

halk böyle bir şeyi kendi arzusuyla birden bire kabul eder miydi hiç sanmıyorum tıpkı şapka kanununu kabul etmediği gibi.

evet necip fazıl hem şairdir hem tarihçidir hem tiyatrocudur hem de roman yazarıdır su götürmez bir gerçek. ha keza üstad olması da benim üstad olarak kabul edişimdir senin için bir başkası üstad konumunda olabilir yada bir başkası için bir başkası üstad konumunda olabilir.

kendi adamına sahip olamamak değil sen bir komutanı güney doğuda görevlendirdin diyelim, ve bu komutan orada sorumsuzluk yaptı ve bir karakol asker bu komutanın sorumsuzluğu yüzünden şehid oldu diyelim ki. burada sorumlu kimdir? komutan mı yoksa devlet mi? medyaya göre suçlu devlettir öyle gösterilir çoğu kez ama hata esasen komutanındırç umarım açık bir örnek olmuştur.

tarih bölümünü okuyan tarihçi olacak diye bir şey yok tarihçi olmak ayrı bir olaydır tarih bölümünü okumak tarih hocası olmak ayrı bir şeydir. arada ince bir çizgi var bunu unutmamak lazım. bu nedenle mustafa armağan da tarihçidir kadir Mısırlıoğlu da tarihçidir ilber ortaylı da tarihçidir. gelelim inanma mevzuuna neden mustafa Armağan'ın araştırmalarını söylediklerini boşverelim? duymak istenilenleri söylemiyorlar diye mi?
ben de ilber Ortaylı'ya itibar edemiyorum çünkü bu adam geçtiğimiz günlerde benim gözümden tamamen düştü. neden mi?
yenişafak'ın yayınladığı belgeleri duymuşsunuzdur. o belgeler ama gerçek ama yanlış orasında değilim mevzuun. sorun şu ki ilber Ortaylı'ya bu belgeler soruluyor ortaylı ne yapıyor, "bırakın bu belgeleri gerizekalılar halk buna inanmaz" demekle yetiniyor. iki nüans var burada birincisi terbiyesizliği ikincisi ise madem tarhçisin aksini kanıtlayan belgeni alır çıkarsın bak kardeşim bunlar yalan belgeler işte aksini iddia eden belgelerde burada ben tarihçiyim buldum getirdim çürüttüm sizi yalanınız da ortaya çıktı dersin. geri zekalılar ne demek? bir tarihçi böyle mi olmalı. bilen insan çemkirmez kendnden emin insan çemkirmez kendine güvenen insan geçer adam akıllı bildiklerini sunar seninle benim yaptığım gibi dostum, hakaret edip kaçmaz.

işte o gün benim gözümden tamamen düştü ilber ortaylı ve söyledikleri de kendisiyle beraber. zaten saygısızlığını biliyordum ama bu denli olacağını düşünmemiştim.