ölüm

#435350 - bu entryi ortalama 82 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. swans'ın soundtracks for the blind isminde önce post-rock'ı, sonra rock'ı, ondan sonra da müziği derinden sarsmış bir albümü var. michael gira ve jarboe'nun müzikal dehalarının ebedi meyvesi. 26 şarkı, 2 saat 21 dakika. bak önce filth gibi hala etkisi süren bir albümle başlıyorlar. akabinde children of god, white light from the mouth of infinity, the great annihilator gibi şaheserlerle ortalığı yerinden oynatıyorlar. ondan sonra diyorlar ki "tamamdır, artık birikimimizi kullanabiliriz. öyle bir albüm yapacağız ki dinleyenlerin hiç farkına varmadığı bir filme soundtrack olacak: hayatlarına". bu fikirle de soundtracks for the blind'ı yapıyorlar. her bir saniyesi bu ülkede yapılan müziğe denk desem abartı olur galiba ama paragrafın buradan sonraki kısmı iyice şahsi fikirlerime gireceği için sonraki kısma geçiyorum.

    demek istediğim şu: 30 şarkılık albümü istese hasan cihat örter de yapar. kişisine göre değişebilir ama benim nazarımda önemli olan içini doldurabilmek. sen şimdi "soundtracks for the blind yaptım" diyorsun ama kimse kusura bakmasın daha filth'i bile yapmadın.

    rahat bi 10 senedir yolun sonu haricinde aklımda kalan tek bir allame şarkısı yok. ceza gibi 10-11 şarkılık, düetsiz, ortaya tamamen kendisini koyduğu bir onuncu köy yapacak olsa derdim ki "belki bir ümit yolun sonu'yla açtığı yolda ilerler". şu anda ise motive'nin 1 saatlik albüm yaptığını duyduğumda ne düşündüysem aynı şeyi düşünüyorum: bu albümü açsam, baştan sona dinlesem ne kazanırım ki?

    erikli

    22/4/2024 15:25 ~ 22/04/2024 15:36
        heart_plus : 1 stat_minus_2 : 4