Şu Enes Alper vs. Elleran Elvis diye kısaca özetlenebilecek furyada aslında üç tane kaybolduğunu düşündüğüm isim var. DetStyle, Vice ve Bin Ferzan. Dönemin şartlarına göre oluşan bazı defoları, eğer aynı vizyonla bugün yapıyor olsalar muhtemelen var olmayacaktı. Madem bu konuya giriyorum detaylıca anlatacağım isimler üstünden bu konuda düşündüklerimi.
Bin Ferzan'ın başlığında olduğumuz için ilk ondan başlayayım. En üstte de yazıldığı gibi Bin Ferzan trap dubstep tarzı janralarla uğraşan ve bu tarzda birçok şarkı yapmış birisi. Hatta o dönemki ekürisi olan Linsen'in solo şarkıları dümdüz o 2013-2014 dönemi İstanbul - İzmir underground havasıyken Bin Ferzan ile olan ortak şarkılarda yine Ferzan'ın denediği stillerin emsalleri çokça görülüyordu. Bin Ferzan'ın bana göre asıl defosu direkt rap kabiliyetinde. Ritim tutturabilmek dışında flow olarak çeşitliliği olmayan, ya dubstep bir beate fast rap atan ya da trap bir beate beatin yarattığı o catchy ritimde kafiyeli cümlelerden başka bir numarası pek yok. Yazılabilecek materyal olarak yaratıcılıkta da sıkıntı çekiyordu. Haliyle o dönem Türkiye'de bu durumun örneği olmadığından muhtemelen ne yazacağını kestiremiyordu. İçerik olarak boştu kısacası, sadece sound dikkat çekiyordu yani. Bir de diğer defo etrafında olan biten ve Türkiye piyasası, ana başlıkta bu da bahsedilmiş dubstep ve trap dışında yaptığı, az biraz tutan şeyler daha arabeskvari bir kıza yazılmış şarkılardan oluşuyordu. O dönem ki hemen hemen her Türk genci olan rapçi gibi:d. Bir de Enes vs. Elvis olaylarında dissler de yapıyorlardı ki bu arkadaş maalesef ki punch konusunda pek kabiliyeti olmayan ''sor anana anlatsın, samanlıkta bağda'' diye sözler falan söyleyen bir seviyedeydi o konuda da. Enteresan bir biçimde tarz olarak vizyonu açık olsa da durum sadece o kadarından ibaretti. Aspova falan denmiş ama o kadar da değil. Yine de sesinin etkileyiciliği ve dış görünüş olarak, bu kısıtlı halinde bence yine piyasada bir yere kadar gelirdi. Tamamen patlama yapamayacağını düşünüyorum.
Bunun dışında Vice mesela rap kabiliyeti olarak, yazarlık olarak da iddiası olan bir isim. Üstelik farklı tarzlarda şarkı yapmak konusunda çekincesi olmayan, birçok tarzı da Rap müzikle harmanlamaya çalışan 2013-2014 yılında dahi vizyonu sadece Rap yapmaya çalışmak olmayan birisiydi. Ham sesi de öyle çok kötü değildi ve 'singing' nakaratları kulak tırmalamıyordu. Ama defosu neydi, Enes Alper'in etkisinin olduğunu düşündüğüm bir biçimde sürekli kasıntı kafiyeler yapmaya çalışıyordu. Yani altı heceli, yedi heceli ve bu yüzden arada anlamsız kelimeler, ne alaka denilen şeyler çıkıyordu. Bu o dönem dikkat çeken bir şey değildi ama bu takıntı olmasa yaratmak istediği farklılığı çok daha kolay oluşturabilirdi. Bir de onunla alakası olmayan (en azından direkt) bir defo daha vardı ki Vice'ın Deniz Kızı 2 diye bir şarkısı yüzünden ne yaparsa yapsın ''abi deniz kızı 3 ne zaman'' diyen aptalca bir kitlesi oluştu. Arada yaptığı onca şey de bununla bağlı olarak kayboldu. Bana kalırsa etkilendiği Enes Alper'den, hatta o underground camiasındaki isimlerin %95'inden falan daha yetenekliyken özellikle DK2 tayfası yüzünden geride kaldı. Bir de tarz vizyonu olsa bile şarkı vizyonu bence o kadar geniş değil, farklı şeyler denemesine karşın hiçbirinin üstüne tam gitmediği için birçoğu yavan ve yarım hissi veriyordu. Deneme yapmak gibi yani yaptığı şeyler. Ancak yeteneğinden ötürü yine de bir şekilde dinletiyordu. Üzerine gittiğini söyleyebileceğimiz tek tarzda arz talep olarak Deniz Kızı ve türevi eserlerdi. Şimdilerde ViceArnold olarak hala işler yayınlıyor, belki ileride bir şeyler olabilir. (konudan bağımsız ekstra bilgi. kendisi lise dönemimde benim favori iki rapçimden biriydi ve 15 yaşımda oluşturduğum bol sözlük hesabımın ismine bakarsanız, kendisinin adını orada da görebilirsiniz.)
DetStyle çok daha enteresan. Tarz vizyonu olarak Bin Ferzan'ın, şarkı vizyonu olarak da Vice'ın çok daha önünde. Rap kabiliyeti desen var, lirik olarak çok üst düzey değil ama çöplük de sayılmaz idare ederin üstü. Ses kullanımı güzel, ham sesiyle singing pek yok ama autotune vb. şeyleri kullanmak konusunda becerisi olduğundan bir şekilde kendini dinletmeyi başarabilecek sesleri yakalayabiliyordu. Temel defosu Vice'da da olduğu gibi biraz teknik yapmak için kasıntı şeyler yazmak, ama günümüzde aşılamayacak bir problem değildi bu da. Eğer ilk mesajdaki magazinsel olaysa Bin Ferzan'a giden tekliflerin DetStyle'a gitmemesi çok daha şaşırtıcı bence. Yanlış zamanda rap piyasasının içinde olmak dışında o kadar da büyük bir yanlışlık yoktu çünkü yaptıklarında.
Bin Ferzan'ın başlığında olduğumuz için ilk ondan başlayayım. En üstte de yazıldığı gibi Bin Ferzan trap dubstep tarzı janralarla uğraşan ve bu tarzda birçok şarkı yapmış birisi. Hatta o dönemki ekürisi olan Linsen'in solo şarkıları dümdüz o 2013-2014 dönemi İstanbul - İzmir underground havasıyken Bin Ferzan ile olan ortak şarkılarda yine Ferzan'ın denediği stillerin emsalleri çokça görülüyordu. Bin Ferzan'ın bana göre asıl defosu direkt rap kabiliyetinde. Ritim tutturabilmek dışında flow olarak çeşitliliği olmayan, ya dubstep bir beate fast rap atan ya da trap bir beate beatin yarattığı o catchy ritimde kafiyeli cümlelerden başka bir numarası pek yok. Yazılabilecek materyal olarak yaratıcılıkta da sıkıntı çekiyordu. Haliyle o dönem Türkiye'de bu durumun örneği olmadığından muhtemelen ne yazacağını kestiremiyordu. İçerik olarak boştu kısacası, sadece sound dikkat çekiyordu yani. Bir de diğer defo etrafında olan biten ve Türkiye piyasası, ana başlıkta bu da bahsedilmiş dubstep ve trap dışında yaptığı, az biraz tutan şeyler daha arabeskvari bir kıza yazılmış şarkılardan oluşuyordu. O dönem ki hemen hemen her Türk genci olan rapçi gibi:d. Bir de Enes vs. Elvis olaylarında dissler de yapıyorlardı ki bu arkadaş maalesef ki punch konusunda pek kabiliyeti olmayan ''sor anana anlatsın, samanlıkta bağda'' diye sözler falan söyleyen bir seviyedeydi o konuda da. Enteresan bir biçimde tarz olarak vizyonu açık olsa da durum sadece o kadarından ibaretti. Aspova falan denmiş ama o kadar da değil. Yine de sesinin etkileyiciliği ve dış görünüş olarak, bu kısıtlı halinde bence yine piyasada bir yere kadar gelirdi. Tamamen patlama yapamayacağını düşünüyorum.
Bunun dışında Vice mesela rap kabiliyeti olarak, yazarlık olarak da iddiası olan bir isim. Üstelik farklı tarzlarda şarkı yapmak konusunda çekincesi olmayan, birçok tarzı da Rap müzikle harmanlamaya çalışan 2013-2014 yılında dahi vizyonu sadece Rap yapmaya çalışmak olmayan birisiydi. Ham sesi de öyle çok kötü değildi ve 'singing' nakaratları kulak tırmalamıyordu. Ama defosu neydi, Enes Alper'in etkisinin olduğunu düşündüğüm bir biçimde sürekli kasıntı kafiyeler yapmaya çalışıyordu. Yani altı heceli, yedi heceli ve bu yüzden arada anlamsız kelimeler, ne alaka denilen şeyler çıkıyordu. Bu o dönem dikkat çeken bir şey değildi ama bu takıntı olmasa yaratmak istediği farklılığı çok daha kolay oluşturabilirdi. Bir de onunla alakası olmayan (en azından direkt) bir defo daha vardı ki Vice'ın Deniz Kızı 2 diye bir şarkısı yüzünden ne yaparsa yapsın ''abi deniz kızı 3 ne zaman'' diyen aptalca bir kitlesi oluştu. Arada yaptığı onca şey de bununla bağlı olarak kayboldu. Bana kalırsa etkilendiği Enes Alper'den, hatta o underground camiasındaki isimlerin %95'inden falan daha yetenekliyken özellikle DK2 tayfası yüzünden geride kaldı. Bir de tarz vizyonu olsa bile şarkı vizyonu bence o kadar geniş değil, farklı şeyler denemesine karşın hiçbirinin üstüne tam gitmediği için birçoğu yavan ve yarım hissi veriyordu. Deneme yapmak gibi yani yaptığı şeyler. Ancak yeteneğinden ötürü yine de bir şekilde dinletiyordu. Üzerine gittiğini söyleyebileceğimiz tek tarzda arz talep olarak Deniz Kızı ve türevi eserlerdi. Şimdilerde ViceArnold olarak hala işler yayınlıyor, belki ileride bir şeyler olabilir. (konudan bağımsız ekstra bilgi. kendisi lise dönemimde benim favori iki rapçimden biriydi ve 15 yaşımda oluşturduğum bol sözlük hesabımın ismine bakarsanız, kendisinin adını orada da görebilirsiniz.)
DetStyle çok daha enteresan. Tarz vizyonu olarak Bin Ferzan'ın, şarkı vizyonu olarak da Vice'ın çok daha önünde. Rap kabiliyeti desen var, lirik olarak çok üst düzey değil ama çöplük de sayılmaz idare ederin üstü. Ses kullanımı güzel, ham sesiyle singing pek yok ama autotune vb. şeyleri kullanmak konusunda becerisi olduğundan bir şekilde kendini dinletmeyi başarabilecek sesleri yakalayabiliyordu. Temel defosu Vice'da da olduğu gibi biraz teknik yapmak için kasıntı şeyler yazmak, ama günümüzde aşılamayacak bir problem değildi bu da. Eğer ilk mesajdaki magazinsel olaysa Bin Ferzan'a giden tekliflerin DetStyle'a gitmemesi çok daha şaşırtıcı bence. Yanlış zamanda rap piyasasının içinde olmak dışında o kadar da büyük bir yanlışlık yoktu çünkü yaptıklarında.
