2016 yılından beri bu başlığa son kez yazıyorum diye giriş yapıyorum ama her seferinde kendimi tutamıyorum tekrar yazıyorum. sansar benim çocukluğumun, gençliğimin efsanesidir. çok uzun yıllar en sevdiğim sanatçı, son 7-8 yıldır doğru düzgün rap dinlemememe rağmen belki de şu hayatta en çok dinlediğim kişidir. sansar salvo bugün ne yaşıyorsa hepsi kendi hatası. sansar bugün yapayalnızsa yine kendi hatası. ağır sansar salvo fanı olarak yıllardır her türlü işini takip etmiş her tweet'ine her twitter'da verdiği cevaplara kadar takip etmiş biri olarak dışardan görünen ve benim gördüğüm budur.
sansar'ı 2014-15 çöküş yıllarının başlangıcında niye bu adam böyle olmaya başladı diye 2018-19'a kadar twitter'dan sürekli takip ettim, takip ettim derken özellikle girip yazdıklarına verdiği cevaplara vs. bakıyordum. 2020 yılında ise twitter'dan takipten çıktım. yıllarca kendisine yardımcı olmak isteyen herkese çok kötü davrandı. en ufak eleştiriye bile çok kötü kırıcı cevaplar verdi. koyu sansar fanları "flowlar aynı, kelimeler aynı, mix mastering kötü" gibi eleştirileri en kibar, sansar'ın en kırılmayacağı şekilde hep dile getirdi. "abi işte falanca şarkın sanki şu falanca diğer şarkına çok benziyor" diye kibarca aynı şeyleri yapıyorsun diye kendisine eleştiride bulunanlara "sus ulan sen ne bilicen sana mı sorucam düdük makarnası" gibi şeyler yazdığını hatırlıyorum. bu bir tane değil herkese her eleştiriye böyle cevap veriyordu.
yıllarca underground'da terör estiren, ceza ve sagopa'dan sonra üçüncü sıraya yazılan kişinin, türkçe rap'te en bilineninden en bilinmeyenine bir sürü insanla bu kadar iletişimde kalmış birinin yalnız kalma ihtimali var mı sizce? sansar ile iletişimde bulunmuş insanları düşünün, düşünmesi bile uzun zaman alır. bütün bu insanların hepsi sizce böyle bir durumda bir adama yardım etmemiş olabilirler mi? ya da bu insanlar arkadaşını yalnız bırakacak kişiler mi? fanlarına, hayranlarına en ufak eleştiride bulunanlara sövüp sayan kişi yanındaki insanlara neler der? pit10, xir, heja, da poet, rapozof, gencay kaya, mafsal, beta vs. ilk 10 saniyede aklıma gelenler. bu isimler sansar'a sizce hiç yardımcı olmak istememiş midir? kim bilir sansar bu insanlara neler dedi nasıl cevaplar verdi de hepsi birden yanından uzaklaştı. özellike pit10 ve xir belki de sansar'ın bir dönem en yakın olduğu kişiler. pit10 sizce böyle bir adam mı? kim bilir ne kadar uğraştılar sansar'ı 'iyileştirmek' için. sansar arkadaşlarını da, hayranlarını da, dinleyicisini de etrafından uzaklaştırdı ve hepsinde hatalı taraf kendisi.
sansar zaten hep bağımlıydı ama sansar'ın zamanından gelen ve bu işe profesyonel olarak devam eden çoğu kişi bu işleri bıraktı ve kariyerini güzel planladı, en azından sansar'a göre. sansar gitti sırf o an bira daha fazla para kazanayım düşüncesiyle bir sonraki anlaşmalarını berbat etti. o an belki kazanacağından biraz daha fazla para kazandı ama gelecek tüm kariyerini çöpe attı, maddi manevi.
bunun sonucunda saçma sapan anlaşmalarla her gün burnbattleschool etiketiyle birbirinden anlamsız fotoğraflar paylaşmak zorunda kaldı. cafe bozması bile denmeyecek yerlerde görünce bir apartmanın bodrumu diye düşüneceğiniz yerlerde sahne aldı. bu konserlerin afişleri bile o kadar amatördü ki o afişler bile kariyerine zarar vermesine yeterdi. ne adam gibi menajerlerle anlaşabildi ne adam gibi işler yapabildi ne arkadaşlarını ve hayranlarını yanında tutabildi. adam gibi bir prodüktör bulsa bile geçtim prodüktörü biraz düzgün beat bile bulsa belki bu kadar kötü olmazdı. yıllardır tüm beatleri, mix mastering'leri berbat.
ayrıca öyle yıllarca bağımlı bir biçimde hayatına devam ederken bu maddelerin bir gün kafayı geri dönülemez biçimde götüreceğini hesap etmiyorsun. bu işler de bu hayat da biraz böyledir. öyle hatalar yaparsın ki yanında oturan adam namusun bellediğin kadıköy acil'e söver sen de eyvallah ama bana beat ver diye yalvarırsın.
sansar'ı 2014-15 çöküş yıllarının başlangıcında niye bu adam böyle olmaya başladı diye 2018-19'a kadar twitter'dan sürekli takip ettim, takip ettim derken özellikle girip yazdıklarına verdiği cevaplara vs. bakıyordum. 2020 yılında ise twitter'dan takipten çıktım. yıllarca kendisine yardımcı olmak isteyen herkese çok kötü davrandı. en ufak eleştiriye bile çok kötü kırıcı cevaplar verdi. koyu sansar fanları "flowlar aynı, kelimeler aynı, mix mastering kötü" gibi eleştirileri en kibar, sansar'ın en kırılmayacağı şekilde hep dile getirdi. "abi işte falanca şarkın sanki şu falanca diğer şarkına çok benziyor" diye kibarca aynı şeyleri yapıyorsun diye kendisine eleştiride bulunanlara "sus ulan sen ne bilicen sana mı sorucam düdük makarnası" gibi şeyler yazdığını hatırlıyorum. bu bir tane değil herkese her eleştiriye böyle cevap veriyordu.
yıllarca underground'da terör estiren, ceza ve sagopa'dan sonra üçüncü sıraya yazılan kişinin, türkçe rap'te en bilineninden en bilinmeyenine bir sürü insanla bu kadar iletişimde kalmış birinin yalnız kalma ihtimali var mı sizce? sansar ile iletişimde bulunmuş insanları düşünün, düşünmesi bile uzun zaman alır. bütün bu insanların hepsi sizce böyle bir durumda bir adama yardım etmemiş olabilirler mi? ya da bu insanlar arkadaşını yalnız bırakacak kişiler mi? fanlarına, hayranlarına en ufak eleştiride bulunanlara sövüp sayan kişi yanındaki insanlara neler der? pit10, xir, heja, da poet, rapozof, gencay kaya, mafsal, beta vs. ilk 10 saniyede aklıma gelenler. bu isimler sansar'a sizce hiç yardımcı olmak istememiş midir? kim bilir sansar bu insanlara neler dedi nasıl cevaplar verdi de hepsi birden yanından uzaklaştı. özellike pit10 ve xir belki de sansar'ın bir dönem en yakın olduğu kişiler. pit10 sizce böyle bir adam mı? kim bilir ne kadar uğraştılar sansar'ı 'iyileştirmek' için. sansar arkadaşlarını da, hayranlarını da, dinleyicisini de etrafından uzaklaştırdı ve hepsinde hatalı taraf kendisi.
sansar zaten hep bağımlıydı ama sansar'ın zamanından gelen ve bu işe profesyonel olarak devam eden çoğu kişi bu işleri bıraktı ve kariyerini güzel planladı, en azından sansar'a göre. sansar gitti sırf o an bira daha fazla para kazanayım düşüncesiyle bir sonraki anlaşmalarını berbat etti. o an belki kazanacağından biraz daha fazla para kazandı ama gelecek tüm kariyerini çöpe attı, maddi manevi.
bunun sonucunda saçma sapan anlaşmalarla her gün burnbattleschool etiketiyle birbirinden anlamsız fotoğraflar paylaşmak zorunda kaldı. cafe bozması bile denmeyecek yerlerde görünce bir apartmanın bodrumu diye düşüneceğiniz yerlerde sahne aldı. bu konserlerin afişleri bile o kadar amatördü ki o afişler bile kariyerine zarar vermesine yeterdi. ne adam gibi menajerlerle anlaşabildi ne adam gibi işler yapabildi ne arkadaşlarını ve hayranlarını yanında tutabildi. adam gibi bir prodüktör bulsa bile geçtim prodüktörü biraz düzgün beat bile bulsa belki bu kadar kötü olmazdı. yıllardır tüm beatleri, mix mastering'leri berbat.
ayrıca öyle yıllarca bağımlı bir biçimde hayatına devam ederken bu maddelerin bir gün kafayı geri dönülemez biçimde götüreceğini hesap etmiyorsun. bu işler de bu hayat da biraz böyledir. öyle hatalar yaparsın ki yanında oturan adam namusun bellediğin kadıköy acil'e söver sen de eyvallah ama bana beat ver diye yalvarırsın.
