arabada son ses rap dinlemeye çalışmak...
Martin luther king gibi benim de hayallerim vardı: Anneme ev almak. Şaka lan şaka ben kim ev almak kim? arabada istediğim şarkıyı dinlemekti hayalim, bu kadar. Yıllar boyunca muazzez ersoy’un tam 12 adet kasetten oluşan nostalji serisi işkencesine katlanmak zorunda kalmıştım. Her yıl Yeşil ördek gibi muazzez abla ile daldım göllere. Çünkü arabada kasetçalar vardı, cd bile yoktu ki amınakoyim. Zaten O kasetler arasında en dinlenebilecek şey zülfü livaneli’nin kasetleriydi. Gel gelelim torpido gözünü İsrail sazanı gibi istila eden kasetler zamanla sıcaklık değişimlerinden dolayı cörtlemeye başlayınca ve arabanın epi topu iki tane olan hoparlörleri de patlayınca artık harekete geçme vakti gelmişti. (bir 4-5 sene önce olsa pederden veto yerdim muhtemelen.) internetten en ucuzundan bir teyp ve iki adet Pioneer kapı hoparlör aldım. Arabaya taktırdık. Artık istediğim müziği açabilecektim. Elveda safiye soyman, elveda muazzez Ersoy, elveda ne işe yaradığını anlayamadığım yedi karanfil isimli bir grubun enstrümental müzik kasedi. İlk günlerde spotify’dan Türkçe pop karışık listesini açmaktaydım. Valide hanım memnundu ama peder bey ses seviyesi yüzünden muhtemelen bana verdiği izinden ötürü şimdiden pişmanlık duymaya başlamıştı bile. Planımı yavaş yavaş işliyordum. Artık reb çalma vakti gelmişti. Bir gün kendi reb listemi çalmaya başladım. İki dakika sonra valide hanımdan ‘’ya bu rep çok gürültülü müzik ya’’ şikayetleri geldi. yahu aynı ses seviyesinde mabel matiz açtım bir şey yok ama reb olunca auuuuu. O gün yol iki saat sürdü ama benim uzun yıllar sonra direksiyonda bir gram uykum gelmemişti. Yalnız geçenlerde teyzemlerin arabayla yolda giderken radyo kanallarının birinde ben fero çalmaya başladı. Valide hanım da hemen ‘’benim oğlan da aha bunları dinliyor.’’ Diye atıldı. İşte bu yüzden bir gün bana ''oğlum kulaklıkla ne dinliyorsun bu kadar?’’ dediğinde sana cevap verememiştim anne. Çünkü, ben ben fero fanı değilim yav. Ne mutlu ne de mutsuz son. yalnız inşallah bir gün adam akıllı bir işe girip yeni bir araba almak için size destek olabilirim. (ev olmaz ne evi ya.) bizimkisi ufak bir dilek işte. gerçi benim kendime hayrım yok. içim sıkıldı gece gece amınakoyim ya.
Kamu spotu: dikkatli sürün, milletin götünün dibinde aynı anda uzun farları ve sis farlarını yakmayın. Büyük üstat kanye west’in de dediği gibi: drive slow homie.
(spotrack: 6vB49BJ70zBpDrrAPwdaB8)
Martin luther king gibi benim de hayallerim vardı: Anneme ev almak. Şaka lan şaka ben kim ev almak kim? arabada istediğim şarkıyı dinlemekti hayalim, bu kadar. Yıllar boyunca muazzez ersoy’un tam 12 adet kasetten oluşan nostalji serisi işkencesine katlanmak zorunda kalmıştım. Her yıl Yeşil ördek gibi muazzez abla ile daldım göllere. Çünkü arabada kasetçalar vardı, cd bile yoktu ki amınakoyim. Zaten O kasetler arasında en dinlenebilecek şey zülfü livaneli’nin kasetleriydi. Gel gelelim torpido gözünü İsrail sazanı gibi istila eden kasetler zamanla sıcaklık değişimlerinden dolayı cörtlemeye başlayınca ve arabanın epi topu iki tane olan hoparlörleri de patlayınca artık harekete geçme vakti gelmişti. (bir 4-5 sene önce olsa pederden veto yerdim muhtemelen.) internetten en ucuzundan bir teyp ve iki adet Pioneer kapı hoparlör aldım. Arabaya taktırdık. Artık istediğim müziği açabilecektim. Elveda safiye soyman, elveda muazzez Ersoy, elveda ne işe yaradığını anlayamadığım yedi karanfil isimli bir grubun enstrümental müzik kasedi. İlk günlerde spotify’dan Türkçe pop karışık listesini açmaktaydım. Valide hanım memnundu ama peder bey ses seviyesi yüzünden muhtemelen bana verdiği izinden ötürü şimdiden pişmanlık duymaya başlamıştı bile. Planımı yavaş yavaş işliyordum. Artık reb çalma vakti gelmişti. Bir gün kendi reb listemi çalmaya başladım. İki dakika sonra valide hanımdan ‘’ya bu rep çok gürültülü müzik ya’’ şikayetleri geldi. yahu aynı ses seviyesinde mabel matiz açtım bir şey yok ama reb olunca auuuuu. O gün yol iki saat sürdü ama benim uzun yıllar sonra direksiyonda bir gram uykum gelmemişti. Yalnız geçenlerde teyzemlerin arabayla yolda giderken radyo kanallarının birinde ben fero çalmaya başladı. Valide hanım da hemen ‘’benim oğlan da aha bunları dinliyor.’’ Diye atıldı. İşte bu yüzden bir gün bana ''oğlum kulaklıkla ne dinliyorsun bu kadar?’’ dediğinde sana cevap verememiştim anne. Çünkü, ben ben fero fanı değilim yav. Ne mutlu ne de mutsuz son. yalnız inşallah bir gün adam akıllı bir işe girip yeni bir araba almak için size destek olabilirim. (ev olmaz ne evi ya.) bizimkisi ufak bir dilek işte. gerçi benim kendime hayrım yok. içim sıkıldı gece gece amınakoyim ya.
Kamu spotu: dikkatli sürün, milletin götünün dibinde aynı anda uzun farları ve sis farlarını yakmayın. Büyük üstat kanye west’in de dediği gibi: drive slow homie.
(spotrack: 6vB49BJ70zBpDrrAPwdaB8)
