ready to die

#355633 - bu entryi ortalama 307 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. hiphop tarihinin en iyi albümlerinden biri olduğu aşikar olan mükemmel bir eser. belki de tarihin en iyisi. prodüksiyon, lirikal içerik, biggie flowu ve harika bir konsept. bir de bunun üstüne gelen ticari başarı ile tam olarak bir albüm nasıl olmalı bu albüme bakılarak görülebilir. the notorious big'nin debut albümü yıl 1994.

    albümde bana göre öne çıkan iki husus var. biri biggie smalls'un akıllara kazınan kendine özgü flowu ve tabii ki de albümü albüm yapan konsepti. flowu çok özel çünkü kelime seçimleri ve kelimeleri yerleştirdiği yerler çok iyi. bir de adamın sesi çok etkileyici gerçekten. gerçekten verselerini ezberlemesi diğer rapçilere nazaran çok daha kolay. birthdayyyssss was the worst dayyyyyss now we sip champagne when we thirsteeeeeyyy. aslında kafiye sayısı ve oranı veya kafiyeli hecelerin fazlalığı vs kalibresindeki diğer rapçilerle hemen hemen aynı olsa da flowu gerçekten diğer rapçilerden daha önde. biggie bu açıdan kesinlikle iyi incelenmesi ve araştırılması gereken bir rapçi. kafiyeleri de oldukça iyi ancak asıl olayı kelimeleri eğip bükme, onları koyacağı yeri bilme ve vurgulardan geçiyor.

    Live from Bedford-Stuyvesant, the livest one
    Representing BK to the fullest
    Gats, I pull it
    Bastards ducking when B.I.G. be bucking
    Chicken-heads be clucking, in my back room fucking
    It ain't nothing.

    şu yukarıdaki dizeleri bir dinleyin. unbelievable'ın girişi. şimdi aynı kelimeleri biggie'den lirikal olarak belki de daha iyi olan gza, nas, black thought gibi isimlere verseniz bu flowu yapamazlar gibi geliyor bana. çok heceli kafiyeleri bu kadar yumuşak ve akıcı bir şekilde sunmak bundan önce kimsenin bu kadar iyi kotaramadığı bir şeydi. bununla birlikte belki de en güzeli ve hatta belki de biggie'nin alameti farikası flowun bir anda değişmesi tekniği. gerçekten bunu da dünyada en iyi yapan ve cuk diye oturtan adam. satırlarda böyle zikzaklar çizmek ve kulaklarda tatlı bir tını bırakmak her yiğidin harcı değil.

    konsept herkesin malumu, her daim ölmeye hazır bir adamın hayatı. albüm biggie'nin doğumu ile başlıyor, böyle olunca da akla direkt albüm kapağındaki çocuk geliyor. bu introdan ve kapaktan istediğiniz şeyi çıkarabilirsiniz. intro, her şeyi en baştan doğumdan itibaren alan bir albümün girişi olduğu gibi, bir starın doğuşu olarak da yorumlanabilir tabi. doğumla başlayan bu albüm suicidal thoughts ile yani biggie'nin intiharı ile biter. arada kalan tüm şarkılar ise the notorious big'in hayatını, yaşadığı çevreyi, suç geçmişi ve o dünyadaki yükselişini, amerikan rüyasını gerçekleştirmesini ve çektiği zorlukları anlatır. ama her daim ben bir tatmin olmuşluk sezerim bu albümde. biggie istediği uyuşturucuyu çeker, istediği içkiyi içer, istediği kadınla birlikte olur. parası bol ve hayattaki gayesine ulaşmıştır. bu gayeye ulaşırken çok suç işlemesi, etrafındaki onca saçmalık ve en sonunda gelen bıkkınlık ve pişmanlık hissiyatı, artık çok da hayatını iplemeyen bir adamın sonu olmuştur.

    albümün prodüksiyonu da lirikleri de en iyi seviyede. easy mo bee üstadın çoğu beatte imzası var. bassların çok güzel kullanıldığı gümleyen bir prodüksiyona sahip. arada karşımıza çıkan funky altyapılar da mükemmel. lirikler bir gangsterin bakış açısıyla yazılmış oldukça hayatın içinden lirikler. her çete üyesi rapçi kendini över, gangster rap'in kanunu gibi bir şey bu. ancak gangsterin sadece neler başarıp, neler yaşadığı değil de neler hissettiği de sizin için önemli ise bu albüm sizin için. biggie de suçlu kişiliğini över ancak will smith'in de dediği gibi: "if you want to understand why the Black man thinks and acts why he acts listen to Biggie's Ready to Die." yani bir zenci neden ve nasıl bu yolu seçmiş ve verdiği kararları neden vermiş anlamak istiyorsanız ready to die dinleyin. bir siyahi ne düşünür ne hisseder en yalın haliyle bu albümde mevcut.

    şarkıları değerlendirmek gerekirse albümün mainstream ögelerle hardcore hiphop'ı çok iyi harmanlayıp geniş kitlelere yayıldığı ve çok olumlu karşılandığını söylemek gerek. juicy ile güzel bir çıkış yakalansa da asıl patlama big poppa ile oldu. albümün son single'ı da one more chance. bu 3 parçanın ortak noktası albümün büyük ihtimalle en yumuşak 3 parçası olmaları ve benim de juicy hariç genelde en az dinlediğim parçalar. juicy klasiktir ve çok güzel bir parçadır ama diğerlerini atladığım çok olur. ama biggie'yi ünlü yapan parçalar da bunlar oldu. yani benim gibi zevkleri rafine adamlara pek gitmez bunlar ve bana göre albümün kalanı ateş etse de me and my bitch ve friend of mine'da olduğu gibi altyapılardaki bu rnb ve pop ögeleri benim nazarımda bu şarkıları albümdeki geri kalan parçalardan geride bırakıyor. "puffy effect" anlayacağınız. bunları dinleyeceğime things done changed, unbelievable gibi parçalardaki harika flowu ve lirkaliteyi dinlerim, ready to die, everyday struggle, suicidal thoughts'daki temayı, his yüklü lirikleri dinlerim, gimme the loot ve warning'deki üst düzey storytelling icrasını dinlerim, machine gun funk ve respect'deki funky prodüksiyonlarla biggie'nin uyumunu dinlerim veya the what parçasıyla biggie'nin albümüne almaya layık gördüğü tek isim olan method man'i dinlerim. bu albümün şahaneliği de bu zaten, kaliteli parçaların sayısı da oldukça fazla.

    bu albüm büyüklüğü ve etkisi biggie'yi east coast tahtına oturtmuştur. o günden bu yana doğu denilince akla the notorious big batı deyince akla 2pac gelir.

    pattes

    27/6/2021 20:00 ~ 27/06/2021 21:03
        heart_plus : 6 stat_minus_2 : 0