yanında

#311244 - bu entryi ortalama 326 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. kafamın bozuk olduğu söz verme şarkısının yazıldığı dönemlerdeydim.

    tutunacak tek dalım var; o da football manager fm. sabahlara kadar alt liglerden aldığım Sakaryaspor ile üst lig mücadelesi veriyorum. Zimbabwe 3. liginde bile wonderkit arıyorum masamın üstü a4 kağıtlarından geçilmiyor.

    bir tarafta listeler var. alexander esswein, matias zaracho, burak kapacak, utku yuvakuran, francisco geraldes gibi isimler liste uzar gider. ronaldo'yu marke eden ümit özat gibi yapışmışım bütün wonderkitlere. odaya dışarıdan giren bu çocuk çok çalışkan galiba hep ders notu der.

    bir tarafta da aklıma gelen, "yaz bunu güzel laf" dediğim sözler. youtube'un karışık listelerinde dolaşırken denk gelen sample olmalık şarkıların isimleri. tam bir karışıklık yani.

    neyse bir de bizim luke bolton var.

    Allahım o da ne? m.city'den çıkma mükemmel bir wonderkit. o sene de yeni çıkmışım süper lige 20 milyon TL bütçem var. alt ligden gelen kadromu bozmayacağım en fazla 2 tane yıldız alıp devam edeceğim diyorum çünkü kadromu ona göre kurmuştum.

    forumlardaki yorumları okuyorum; bu 1.67 bacak kadar luke ilerde messi oluyormuş. çok temizinden bir 300-400 milyon getiriyormuş.

    teklif ediyorum, kabul etmiyorlar. gelmek istemiyor adam da tabi. yani centilmenler şehri londra'dan her gün minimum 2 silahlı saldırı haberi olan türkiye'nin texası adapazarı'nda napsın adam aq haklı. parlak çocuğum sikerler beni orda demiştir.

    neyse öyle ya da böyle ikna ediyorum bizim luke'u 20 milyonun 19 milyonunu bonservisine veriyorum 1 milyon da sözleşme çok temizz.

    lig başlıyor, bizim luke bolton ilk maç hat-trick. senin taşşaklarını victoria secret manketleri yesin luke. ikinci maç dakika 70 2-1 öndeyiz bir gol yine bizim luke'dan. keyfim o kadar yerinde ki mirac'ın milyoner'de yaptığı acapella bile keyfimi kaçıramaz o derece.

    dakika 80 falan Luccas Claro adlı amıına koyduuumun kasabı bizim luke'a çift giriyor ve penaltı. ananı! luke sakatlandı aq. Luccas claro adını kaç yıl geçse de unutmadım olm. İnşallah gerçekte bir gün yolun sakaryaspor deplasmanına düşer. validenin hacet giderdiği yer ile ilgili planlarım var.

    neyse bizim sarı pipili luke'un çapraz bağlar gitmiş 8 ay yok. benim başımdan bir kaynar sular döküldü aga var ya. o an gazete manşetlerini gördüm sağ açık almak için böbreğini satan genç yatalak kaldı falan yazacak gazeteler. allah canımı alsa da ölülerinle halvete girsem luccas claro diyorum.


    neyse 8 ay öyle ya da böyle geçti takım süper ligden düştü. bizim luke gelmiş diyor ki, "patron ben evimi özledim yaban ellerde yapamıyorum izin ver memleketimde top oynayayım" yok diyorum olmaz adamım sen bana lazımsın falan.

    bir de o zamanlar kaptanım var ricardo centurion adı. gözlemcilerle özellikle buldurdum. silahla adam yaralamaktan ve soygundan sabıkası var gerçek hayatta. aha dedim bu adapazarı'nda sıkıntı çekmez. çekmedi de fırlama. direkt alıştı, kaptan oldu. ama bu luke gelince luke'un yedeği olmuştu.

    bu arjantinli de gelmiş bana diyor ki, "patron, luke mutsuz bırakın gitsin takımı etkiliyor" ulan göt lalesii. tabi luke gidince sen oynayacaksın ya sağ açıkta her şey mübah. yunan, anadolu'ya girse bu pezevenk enişte diye boynuna sarılır yeter ki onu oynatsınlar açıkta. öyle bir karakter.

    neyse yollamıyorum ben bizim sarı pipiyi. en son geldi "patron mutlu değilim. bırak da kendimi ait hissettiğim yerde mutlu olayım" dedi.

    evet beyler elin amerikalısının sikini kaşıya kaşıya kodladığı bu oyunda geçen bu diyalogtan sonra benim kafamda direkt orhan baba'dan Bırakın da yaşayalım şarkısı çalmaya başladı.

    ne güzel söylemiş orhan baba, "Ayrılığın böylesi görülmüş bir şey değil, bu aşkın ızdırabı çekilecek dert değiiiiil bir toz gibi savrulduk hepimiz bir kenaraaaaa

    tamam dedim lan luke git mutlu olduğun yere. tabi bizim luke ağır sakatlık geçirdiği için gelişimi durmuş, durmayı bırak gerilemiş. 19 milyon verdiğimiz adama en fazla 200-300 bin teklif geliyor. bir taraftan da luke shrek2'deki çizmeli kedi gibi gitmek için gözlerimin içine bakıyor.

    tamam dedim git aq. ingiltere 4. liginde kocatöngelspor ayarında bir takıma gitti benden sonra. onca emek onca harcanan para bir sezon çöpe gitmişti. 19 milyon verdiğin adam. o günden sonra ne luke eski şaşlı kariyerine dönebildi ne de ben. ama olsundu. mutlu olduğu kendini ait hissettiği yerdeydi.

    luke'un gitmesine son onayı verdiken sonra oyunu kapatıp şöyle bir pencereden dışarıya baktım. sabah 05.30 olmuş güneş doğuyor. ortalık hafiften aydıınlanmış. dediğim gibi söz verme adlı parçayı yazdığım dönemdeyim. kafam aşırı bozuk. oyuncu ile girdiğim diyalog bende depresyonu tetikledi. luke ve sevgili eyşan sizle ne gelecek planlarım vardı be. sonra tabi eyşanla girdiğimiz diyaloglar belirmeye başladı kafamda.

    bizim derdimiz birilerinin bizden uzak mutlu olması değildi. bizden uzakta mutlu olsalar da biz kin beslemezdik. bizim derdimiz, üzüntümüz gelecek planı kurduğumuz insan mutluyken yanında/yanındaki olamamaktı.

    masaüstünde duran bir beati dinlemeye başladım ve bu şarkının sözlerini hiç yazmadım bile. en fazla 3*4 cut yapmışımdır. tamamen freestyle ve bir kaç düzeltme ile 20dakikada her şeyini bitirdim. zaten tek kanal + bir chrous kelime sonu vurgu var başka da bir şey yok.

    tamamen bir anda sabaha karşı ortaya çıkmış samimi bir parça.

    bu vol7 için de çok ağır rahatsızlık geçirdiğim için parça kaydedemedim. fahreneit.23'e attım bu şarkıyı. o da 1 saat içerisinde söz&kayıt&mix master bitirerek son halini oluşturdu. kısa süre içerisinde gönülden gelen bir şarkı oldu.

    kıymetli vaktini ayırıp şarkıyı dinleyen, bu entry'i dinleyen herkese ve fahreneit.23 abime çok teşekkür ederim.

    peşin edit: eyşanlık yapmayacak fm wonderkit önerilerine açığım.

    kalbinizde ne varsa dönüp dolaşıp sizi bulsun.

    peace, love, respect! eyvallah.











    efz sioux

    8/1/2021 20:18
        heart_plus : 9 stat_minus_2 : 0