sagopa kajmerin şarkılarında kulandığı deyimler

#282136 - bu entryi ortalama 632 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Nagehan Çetin isimli bir Öğretim Üyesi ablamızın hazırlamış olduğu makalede derlediği deyimlerdir.
    makale linki: dergipark.org.tr/en/download/article-file/733038

    1- Ağzına sakız olmak (dedikodusuna konu olmak)
    Körkütük asalağız bu yağız delikanlının adı Sago, rapi sakız olacak
    ağız yorulacak (Marifetname)
    2- Ağzının tadını kaçırmak (neşesini, keyfini bozmak)
    Ağzının tadını ben kaçırdım sen kaşındın yalan mı (Foseptik)
    3- Akıllı geçinmek (kendini çok akıllı sanmak)
    Akıllı geçinen cehennem odunları akar gözlerinden yaş cennetin
    ırmaklarından (Tımarlı Hastane)
    4- Aklında tutmak (bir şeyi) (unutmamak/hatırından
    çıkarmamak/hatırında tutmak)
    Altı senedir aklındayım çekemedin yok farkındayım (Vasiyet)
    5- Aklını başına almak (akılsızca davranışlardan kendini kurtarmak)
    Kolo gezer kol saçını başını yol, aklı başına koy (Foseptik)
    6- Ayıbını yüzüne vurmak (birinin kusurunu yüzüne söylemek)
    Kendine bir gün kötü gözlerle bak ayıbını yüzüne vur (Kır Kalbini Ver
    Elime)
    7- Başa dönmek (bir iş için çaba harcayıp sonunda başarılı
    olamamak)
    Başa dönsün başım olmadı (Marifetname)
    Aslen okuduğum zırvalar hep den den yeniden başa dön (Cümle
    Mühendisi)
    8- Başını duvarlara vurmak (çok pişman olmak)
    Sözüm kulaklarına değsin, duvara vursun başını gücüm (Kır Kalbini
    Ver Elime)
    9- Beş para etmemek (hiçbir değeri olmamak)
    Beş para etmez incilerin döksen (Cümle Mühendisi)
    10- Beti benzi atmak (herhangi bir sebeple kanı çekilip yüzü solmak,
    korkmak)
    Ayağımın altı yer altı, soluk beniz karardı betim benzim attı kulak
    kolonların patladı (Foseptik)
    11- Bin dereden su getirmek (birini kandırmak için birçok sebep ileri
    sürmek, dil dökmek)
    Beni boğmak için bin dereden su getirdiniz (Tek Başınalığın Yolcusu)
    12- (Bir hiç uğruna) feda etmek (kıymak, gözden çıkarmak)
    Rabbenamı bir hiç uğruna tersledim (Vasiyet)
    13- Boyun eğmek (isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak)
    Sosyetik namertlere boyun eğmek mi doğru olan (Tımarlı Hastane)
    14- Canını yakmak (acı verecek bir biçimde cezalandırmak)
    Münasebetsiz küfür bastım onurun canını yaktım (Vasiyet)
    15- (birine) Ceza kesmek (görevli, para cezası yazmak)
    Sahana ceza kestim, ben ağlamazken vurur dilim (Kır Kalbini Ver
    Elime)
    16- Çamur atmak (birini kötü bir işe karışmış göstermek, kara
    çalmak, iftira etmek)
    Atacakları bol çamur batacağım çok batak var (Tek Başınalığın
    Yolcusu)
    17- Çetin ceviz (bir konuda kendisiyle anlaşmak zor olan,
    düşüncesinde direnen kişi/başarılması güç iş)
    Egolarınla evlilik çetin ceviz numunelik (Marifetname)
    18- Darısı başına(bir başarı, bir mutluluk başkası için istendiğinde
    söylenen bir söz)
    Darısı başına bir temenni stili (Marifetname)
    Darısı başına kaşına gözüne bak çok itici (Marifetname)
    19- Derinlere dalmak (bir konuyu kafa yorarak ayrıntılarıyla
    düşünmek)
    Kapalı tıkalı kutuda kafayı fazla takma deline dalma (Bas
    Damarlarıma Sızlasın)
    20- Derdine deva bulmak (sıkıntıyı çözümlemek, anlatmak,
    çaresizliği yenmek)
    Dertle anlaş deva bul (Baytar)
    21- Dibe vurmak (kötü duruma düşmek)
    Toparlanın apar topar sopar batakta dibe batar (Marifetname)
    22- Dil (diller) dökmek (kandırmak, inandırmak veya yararlanmak
    için tatlı sözler söylemek)
    Ne diller döker de teslim olur kapana Juliet (Aşk Yok Artık)
    23- Dili çözülmek (konuşamayan veya susan kişi konuşmaya
    başlamak)
    Dilsiz şairin dili çözülse kulak duymaz sağırım (Tek Başınalığın
    Yolcusu)
    24- Dilini tutmak (sonunu düşünmeden, rastgele söz söylemekten
    sakınmak)
    Diline hâkim ol bak sol elimde alyans (Tek Başınalığın Yolcusu)
    25- Dilini kesmek (susmak)
    Benimle ay’lı ben’li konuşma dilini keserim (Kır Kalbini Ver Elime)
    26- Düşünüp taşınmak (konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre
    davranmak, iyice düşünmek)
    Düşünür taşınır anlayamaz (Aşk Yok Artık)
    27- El bebek gül bebek (nazlı, şımarık bir biçimde)
    El bebek gül bebek bu yaşına kadar geldin (Aşk Yok Artık)
    28- Elinde kalmak (birinin bakımında, yönetiminde olmak/ bir şey
    satılamayıp sahibinde kalmak)
    Sahtekârın diss telleri ellerimde kalsın (Cümle Mühendisi)
    29- Elinden tutmak (yardım etmek/kayırmak)
    Paçozların elinden tutanlara (Tımarlı Hastane)
    30- Elinin kiri olmak (önemsiz, değersiz olmak)
    Erkeklerin elimin kiri kadının boğaza geçirin ipi (Aşk Yok Artık)
    31- Gelişi güzel yapmak (özentisiz bir şekilde yapmak)
    Gelişi güzel doğar büyür ölürdük (Aşk Yok Artık)
    32- Ağzını açıp gözünü yummak (öfke ile sonunu düşünmeden
    ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek)
    Kaf kef yum gözü vur sözü (Cümle Mühendisi)
    33- Güllük gülistanlık (neşe/gönül rahatlığı/bolluk içinde
    olan/sorunları bulunmayan)
    Her şey güllük gülistanlık olacak olsaydı gerçekten (Aşk Yok Artık)
    34- Hali vakti yerinde (paraca durumu iyi, zengin)
    Hali vakti yerindeyken (Aşk Yok Artık)
    35- Hatırı sayılır (oldukça çok/ önemli, saygın, saygıdeğer)
    Hatırı sayılı döşeli dayalı narı üstüne yıkılı vidası sıkılı (Bas
    Damarlarıma Sızlasın)
    36- İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmak (başkasından önce
    kendi kusurlarını görmek)
    İğnen anca sana batar için kapkara (Cümle Mühendisi)
    37- İki yakasını bir araya getirememek (maddi sıkıntıdan kurtulup
    rahata erememek)
    Sağlı sollu punchline getirmez bir araya iki yakanı (Foseptik)
    38- İncileri dökülmek (bir işi beğenmeyerek yapmaktan kaçınmak)
    Beş para etmez incilerin döksen (Cümle Mühendisi)
    39- İpin ucunu kaçırmak (yönetimde veya bir şeyi kullanmada
    gereken ölçüyü yitirmek)
    Aklımın ipinin ucu da kaçmış (Baytar)
    40- Kabına sığmamak (duygularına engel olamayıp taşkın
    davranışlarda bulunmak)
    Özgürlüğüm sığmaz kabına atım gemini paraladı, Kolera perde
    araladı (Foseptik)
    41- Kafayı takmak (devamlı bir konuyu/ kişiyi düşünmek, onunla
    uğraşmak)
    Kapalı tıkalı kutuda kafayı fazla takma deline dalma (Bas
    Damarlarıma Sızlasın)
    42- Kafa yormak (derin düşünmek)
    Kafamı yoramam kafam ağrısız kaygısız oh ne ala suyundan da koy
    (Foseptik)
    43- Kalbini kırmak (birini küstürecek, kendisinden soğutacak kadar
    gücendirmek, üzmek)
    Kalbim kırık tıbbi atık (Bas Damarlarıma Sızlasın)
    Tepelemesine çık Sago omzuna yüklen kır kalbini ver elime (Kır
    Kalbini Ver Elime)
    44- Kambur üstüne kambur (sıkıntı ve tersliklerin üst üste geldiğini
    anlatan bir söz)
    Kambur kambur üstüne (Bas Damarlarıma Sızlasın)
    45- Kanına girmek (birini öldürmek veya öldürtmek)
    İblis kanıma girmeni üstelerse bil ki hile vardır (Tek Başınalığın
    Yolcusu)
    46- Kapısında köpek olmak (çıkar için birinin her dediğini yapmak)
    Kapımda köpek olan işi bitince yabancı (Aşk Yok Artık)
    47- Kaşlarını çatmak (kızmak, öfkelenmek)
    Melek yanında yüzünü saklar, felek yüzüme kaş çatar (Baytar)
    48- Kendi kaşınmak (Kötü muameleyi hak edecek davranışta
    bulunmak)
    Ağzının tadını ben kaçırdım sen kaşındın yalan mı (Foseptik)
    49- Kendini paralamak (çok çaba ve özen göstermek)
    Özgürlüğüm sığmaz kabına atım gemini paraladı, Kolera perde
    araladı (Foseptik)
    50- Kendi pisliğinde boğulmak (bir insanın kendi yaptıkları
    yüzünden kendisinin zarar görmesi)
    Kendi deryalarımda kendimi zorla boğdum (Vasiyet)
    51- Kol gezmek (güvenlik amacıyla dolaşmak/dolaşmak)
    Kolo gezer kol saçını başını yol, aklı başına koy (Foseptik)
    52- Kul köle olmak (bir kimseye karşı büyük bir saygı ve bağlılıkla
    fedakârlık yapmaya hazır olmak)
    Paraya köle olmak mı (Tımarlı Hastane)
    53- Kötü gözle bakmak (bir kimse için iyi olmayan düşünceler
    beslemek, bunu belli edercesine bakmak/ cinsel duygu ile bakmak)
    Kendine bir gün kötü gözlerle bak ayıbını yüzüne vur (Kır Kalbini Ver
    Elime)
    54- (birinin) kulağının zarı patlamak (gürültü yüzünden rahatsız
    olmak)
    Ayağımın altı yer altı, soluk beniz karardı betim benzim attı kulak
    kolonların patladı (Foseptik)
    55- Küfrü basmak (küfretmek)
    Münasebetsiz küfür bastım onurun canını yaktım (Vasiyet)
    56- Maymun iştahlı (sevgi ve eğiliminde kararlılık bulunmayan,
    bugün şunu yarın ötekini beğenen)
    Ahbaplar maymun iştah sahibi, benim içim senle tok (Baytar)
    57- Anasını sat! (satayım!) (önem verme/vermem,
    aldırma/aldırmam, umursama/umursamam)anlamında kullanılan bir söz)
    İyiden iyiye para için satmışız anamızı (Tımarlı Hastane)
    58- Perde aralamak (imkân vermek)
    Özgürlüğüm sığmaz kabına atım gemini paraladı, Kolera perde
    araladı (Foseptik)
    59- Rehavet çökmek (basmak) (gevşeklik, ağırlık duymak ve uyumak
    istemek)
    Rehavet çöker omuzlarımın üzeri dolu (Cümle Mühendisi)
    60- Saçını başını yolmak (çok üzülmek, üzüntüsünden dövünmek)
    Kolo gezer kol saçını başını yol, aklı başına koy (Foseptik)
    61- Sele gitmek (sele kapılmak/ gereksiz yere telef olmak)
    Sele gitti ağustosum (Vasiyet)
    62- Sıraya dizmek (sıralamak/ topluluk içinde herkese aynı biçimde
    davranmak)
    Çıkar savaşlarında gazilerimi sıraya dizdim bozmadan (Marifetname)
    63- Sözünü kesmek (biri konuşurken söze karışıp onun konuşmasına
    fırsat vermemek)
    Sözümü kesme girişiminde bulunan herkeseydi radikal argolar
    (Vasiyet)
    64- Şahken şahbaz olmak (alay/ bir kimsenin herhangi bir sebeple
    çirkinliği veya durumunun kötülüğü artmak)
    İstanbul’un şahı şahbaz oldu (Foseptik)
    65- Mat etmek (hacamat yoluyla kan almak/ argo hafifçe yaralamak)
    Kalbin neyse nefretini de kendi elinle şah mat ettin (Kır Kalbini Ver
    Elime)
    66- Tadı kaçmak (tatsız bir duruma gelmek/ bir şey hoşa gidecek
    yönlerini yitirmek)
    Tadım iyice kaçmakta köküme işlemiş bir fobia (Bas Damarlarıma
    Sızlasın)
    67- Tadından yenmemek (çok tatlı, çok hoşa gider olmak)
    Tadından yenmez cümlelerimin balı (Tek Başınalığın Yolcusu)
    68- Tilki gibi (kurnaz kimse)
    Aşk denen illet çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi (Baytar)
    69- Üç kuruşa satmak (çok basit bir şey için vazgeçmek)
    Üç kuruş için verdin ödünü sosyete denen paragöze (Tımarlı
    Hastane)
    70- Yerden göğe kadar (pek çok)
    Yerden göğe kadar haklı bu aşmış (Cümle Mühendisi)
    71- Yoldan çıkmak (doğru yoldan ayrılmak)
    İyiden iyiye bakıyorum da yoldan raydan çıkmışsın (Aşk Yok Artık)
    72- Taş koymak (engelleyecek biçimde davranmak)
    Cümle yolumun önüne taş (Baytar)
    73- Yüzüne vurmak (bir insanın yanlışını ya da utanacağı bir
    özelliğini açıkça söylemek)
    Bunu da yüzüme vurmasınlar (Vasiyet)

    deeptone

    18/10/2020 00:18
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0