tutmayan kuponlarım var 2

#27064 - bu entryi ortalama 133 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. " pantolon cebinde tutmayan kuponlarım var ! " gibi net bir dile sahip olmayan bir çalışma.

    kayra nın " neden mi böyle olacak ? müsade ver diyeyim; pantolon cebinde tutmayan kuponlarım var !" deyişi acınacak halimizi en sade biçimde özetliyor.

    aynı ergenlikte çoğumuzun bolca duyduğu " yoktan anlamıyor musun oğlum. yok " deyişi gibi. tartışmasız.

    kayra'yı gerçekten çok seviyorum lan. "öyle zor zamanlarımda geldiler ki, nefretimden karakana dinlemiştim kana kana "deyişi gibi ben de sarhoş palavraları ve nahoş nidalar başta olmak üzere, tüm çalışmalarını kana kana dinledim.

    sabah çay demlerken, akşam ucuz şinitzelleri tavada kızartırken, göt kadar bir kasabada yapacak hiç bir şey bulamayıp kendimi birbirine benzeyen mahallelere attığımda, eve dönüşlerimde, evden çıkışlarımda.

    " korkma ! vakti geldi sana da kravat taktılar, değişmedin." gibi sırt sıvazlayan cümleler yazıyordu çünkü.

    hakan günday'ın birisi hariç, tüm kitaplarını okumuş ve çevreme okutmuştum, ama son bir kaç senedir artık o dip edebiyattan tiksinir oldum. kinyas ve kayra adlı kitaba canım sıkıldığında göz gezdirmeye çalışıyorum, olmuyor arkadaş. midem bulanıyor.

    ama kayra öyle değil, her zaman, her yerde etkileyebiliyor insanı.

    hayalet ıslığı çıkmadan bir fotoğrafın rüyasını ezberlemiştim bile !

    ama demek istemiyorum, çünkü ama dan önce gelen her şey anlamını yitiriyor, ama demek zorundayım;

    ama 90bpm le birlikte çalışmalara başladığından beri anadolu takımında parlayıp üç büyüklere giden ve yeteri kadar kadroda yer bulamayan topçulara benzetiyorum kendisini.

    hoş yine bu parçada sorguyla birlikte çok güzel iş çıkartmış.

    da poet ve savai nin soğukluğu insanı itiyor.

    " onların kuponları tutuyor " diyemem, ama iddaa oynadıklarına da emin değilim. meheh.

    her neyse, parçanın orjinalini - ki cover niteliği de taşımıyor, orjinali demek abes- yani ilk halini dinlediğim zamanları hatırlıyorum da, epey sarsılmıştım.

    sol yanımda caddeler i ilk dinlediğimde ne hissettiysem,
    fırtınalar koparken i ilk dinlediğimde ne hissettiysem,

    tutmayan kuponlarım var ı ilk dinlediğimde de aynı şeyi hissetmiştim.

    bitmiştik, okeye dönüyorduk.

    iki kez başa alıp dinledim, üçüncüyü dinlemek içimden gelmiyor.

    " yine ne yaptın, yüzün gözün ne halde ? kaç defa dedim... gitme nolur peşlerinden ! " derecesinde samimi bir şeyler duymak ümidiyle.