ilk duyduğumda ateşi bulan mağara adamı gibi hissetmiştim. killa hakan'ı çöp bir mc olarak biliyordum ve şarkıya girdiği anda kendisi bana soğuk bir duş diyerek açıklayamayacağım bir şok yaşatmıştı. ardından gelen nakarat ve eko fresh ile beraber bu şok iyice arttı. nakaratın kasveti parçayı anlatan cinstendi. eko fresh'in kısmında sanırım gurbet dediğimiz şeyin ne olduğunu ilk defa anladım ve killa hakan'ın ikinci verse'üyle de bu pekişti. şarkı basbayağı kusursuzdu. killa hakan, eko fresh ve ayaz kaplı sokak ile gurbetin ne olduğunu açık ve net özetlemişlerdi. bu hissiyat da parçayı ne kadar döndürürsem döndüreyim değişmedi. bu üç adam da bu şarkıdaki içtenlikleri ve samimiyetleriyle kafama kazındı.

fight kulüp 2 kadrosu ve killa hakan'ın canlı yayınının ardından buralara geleyim dedim işte. bu sefer dinlemeyeli baya olmuştu. parçayı açtım ve dinlerken ilk defa üzüldüm. bu adam gerçekten nereden nereye geldi benim aklım almıyor. islamic force'tan, kreuzberg city'den beridir inşa ettiğin her şeyi sırf sosyal medyada kafalar ve ali biçim-mesut can tomay komedisiyle beslenen, kafasını siktiğimin 7 iq'lu ergenlerinin diline 3 gün daha meze olmak için çöpe atmaya değer mi lan?