rap belediye mi sülaleni soktun

#247130 - bu entryi ortalama 219 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. bu sözün söylenirken ki amacı belediyenin sülaleyi sokabileceğin bir yer olarak görülmesi değildir. böyle bir şeyin varlığının kabullenilecek kadar sıradanlaşmasını dile getirmektir. bizim insanımızın protest anlayışı bir şeyi olduğu gibi söylemek sanmaktan ibaret. mesela nas çok güzel metaforlar yapar. millet ölüyor yav demek yerine bir silahın ağzıyla konuşur, beni kötü şeylere alet ediyorlar der ve detaylandırır. fuck trump/obama/bush demek vardır, masum insanları öldürüp demokrasi getiriyoruz beyaz sarayda demek vardır. ilkini söylemek bizim insanımız için protest, ikincisini söylemekse aslında çok basit bir kinaye örneğiyken üstteki arkadaşın bu sözü anladığı gibi anlaşılabilir.

    mesela behzat ç'deki harun karakteri, youtube yorumlarına bakın hep ne öküz adam bu, dizide ne işi var falan denir. halbuki o karakterin bulunma amacı bu öküzlüğü göze sokmaktır. çünkü ülkenin çoğunluğu bu öküzlerden oluşuyor. behzat işkenceci bir polistir ve garip bir şekilde bu rahatsızlık vereceği yerde halk benimsemiştir bunu. başka bir polis gelip böyle yapamazsın, suçu ne olursa olsun yargı var dediğinde sanki kötü polis o da behzat'ın yaptığı normalmiş gibi karşılar izleyici. veya bir dizide bir çocuk tecavüzcüsü görünce herkes kafayı yer, bu nasıl bu dizide yer alır nasıl gösterilir diye. fakat bu bir gerçektir, sürekli haberlerde görürüz ve göze sokulup insanları rahatsız etmesi aslında iyi bir şeydir.

    iki uyuşturucu madde sözü geçiren adama "torbacı rapçi" diye laf atıyor bizimkiler şimdilerde. aslında bu da protest bir tavırdır. tabii bizim ifade özgürlüğümüz kısıtlı olduğu için pusha falan gibi anlatamıyor kimse bu geyikleri. bir mutfak örneği falan var. şimdi bu adam niye uyuşturucu satıyor, niye satmak zorunda kalıyor sorgulamak gerekir. üniversite hayatımda benim dahi düşündüğüm, kıyısından döndüğüm bir olaydı bu. geçinememek tak etmişti artık ve günde 12 saat nargile yaptığım zamanların yarısından az mesai harcayıp 5-6 katını kazanabileceğim bir eylem olurdu bu. ne fiziksel açıdan yorulurdum, ne ödenmemiş faturam, kiram veya kredi kartı borcum kalırdı, ne de kafam böylesine dolu olmazdı. tabii bu dediğim gibi türkiye'de bahsetmesi kolay, detaylıca anlatılabilecek bir durum değil. örneğin neşternino burada okuduğuma göre torbacılıktan ceza yatmış. bu adam şimdi khontkara falan sallıyor torbacı rapçilere geçit yok ayağına. bu adam bunu yapmak yerine evet sattım, şu şu yüzden mecbur kaldım diye anlatabilirdi çok da güzel bir iş yapmış olurdu ama ülke el vermiyor buna. (gerçekten torbacılıktan sabıkası var mı bilmiyorum, sadece örnek. neşternino yerine a veya b kişisi olabilir zaten neşterninoda o vizyon yok)

    yani protestlik sadece sistemi sikiyim, eğitim sistemi bok gibi demek değildir. örneğin behçetin öyküsü. bir tinerciyi anlatıyor. sokakta yaşamak zorunda kalmış, donarak ölmüş bir madde bağımlısı söz konusu. ulaş diyor ki yaşanmaz böyle, behçet diyor ki benden geçti artık geri dönemem. bu adam neden sokakta, neden donarak ölmek zorunda, neden geri dönüş olmayacağı fikriyle dolu diye tek tek söylemesine gerek yok. sanatçı bunları verdiğinde senin alman lazım.

    bir de bu sözlerle çok basit şekilde yapılan bir olay. en ünlü tablolardan biri guernica, kim meşhur nazi subayı diyaloğunu bilmeden bu ikinci dünya savaşını anlatıyor diyebilirdi ki?

    khontkar'ın plaa3 albümündeki sözlerine bakarsanız bahsetmek istediğim tavrı çokça görürsünüz. mesela derin sular şarkısında sürekli annem uyardı ama dinlemedim, bu işlere girdim şimdi çıkamıyorum, kötü şeyler yaşanıyor ortasında kaldım havasında devam ediyor. bu sokak hayatına özendirmek midir, yoksa ben girdim iğrenç bir haldeyim demek midir bunu dinleyenin algısına bırakmak lazım. hiçbir sanatçı tane tane derdini anlatmaz, anlatan sanatçının zaten sanatını sikeyim. cem yılmaz demişti galiba, ben beni anlayabildiğiniz kadarım diye.

    icimizdeki irlandali

    7/7/2020 21:45 ~ 07/07/2020 21:53
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0