yaşın tecrübeyle ilgili olduğunu düşünüyorum. her yaşın kendine has tecrübeleri ve getirirleri vardır. hatta götürüleri bile. zaten hepsinin toplamı da tecrübeyi oluşturur.

ayrıca bir insana yaşı yüzünden değil düşüncelerine istinaden bir eleştiri getirilmelidir. yaş küçük eleştirisi yaparken o yaşı küçük insanı önce birey olarak ele almanız gerekir.

aksi takdirde kişiyi birey olarak değerli kılmazsanız şayet; bu yaşa gelmiş ve hala bu konu hakkında kendinizi önce insan olma güdüleri kapsamında eğitmemişseniz bırakın yaş eleştirisi yapmayı falan, toplum içinde dışlanmanız muhtemeldir.


o yüzden üzerine basa basa ve bağırarak söylüyorum bunu; herkes özgür bir fikre sahiptir. eleştirilmeye hazır olun çünkü yaptığınız işin fıtratında olumlu ya da olumsuz eleştirilme vardır.

sokarım yaşa. adam zahmet edip, kendince bi yerine parmak basmak isteyip senin siktiri boktan şarkılarını yorumluyor. yorumluyor ki sen belki o yorumu görüpte ‘heeeeee öyle yapsam daha iyi olabilir hakkaten’ demen için diyor.

ya da en kötü ‘bu yoruma katılmıyorum’ gibi muazzam bir yorum yapabilirsiniz. ki bu da sizin eleştiri kaldıramayan birisi değil, eleştirilere saygın yaklaşımınızın olduğunu gösterir. bu olgunluktur.


ki sanat adı altında faaliyet gösteriyorsanız sanat eleştirilmez diye bir kural bilmiyorum. ne yazısız ne yazılı...


sonuç olarak her yaş skalasından üyeye sahip ülkeyiz, genç insanlar da vardır ve olacaktır. herkes değerlidir. insanların yaşlarından dolayı, eleştirileri ve özgür ifadeleri yüzünden insan değersizleştirmekten vazgeçilmelidir.

(bkz: emeklilikte yaşa takılmak)