5 temmuz 2020 sayedar bol sözlük gerginliği

#245859 - bu entryi ortalama 204 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. "ben de paşayım, sen de paşasın. hadi siz de paşa olun, herkes paşa olsun, hepimiz paşayız!" herkes paşa aq yerinde.

    sayedar rapi ve politik duruşuyla uzun zamandır severek takip ettiğim bir isimdi. bugün tek derdi özgür bir mecrada fikirlerini paylaşabilmek olan insanları hedef gösteriyor olmasına gerçekten üzüldüm. madem buraları okuyormuş, o zaman şunu söylemek istiyorum: senin gibiler yüzünden bugün ülkedeki ifade hakkına belki de son darbeyi vuracak garabet bir sosyal medya yasa tasarısı gündemimizde.

    birileri yine yapay bir iklim pompaladı ve ne yazık ki kendisini muhalif veya özgürlüklerden yana konumlandırmış olanlardan pek çoğunun da kişisel hırslarının peşinde bu trene atladığını görüyoruz. eren erdem'in stand up yapan kızı savcılığa vermesi gibi, saçma sapan işler. tabii burada bir parantez açmak gerekir, ülkede azınlık veya ötekiliştirilen gruplar var. bu insanlar çoğunluğun kurduğu tahakküm sebebiyle ifade özgürlüğü gibi negatif haklarından eşit derecede faydalanamayabilirler, böyle durumlarda pozitif davranışlarla bu insanları eşitlemek hukuk devletinin görevidir zaten. pozitif ayrımcılık denilen olayın mantığı budur. meselenin kafalarda daha iyi oturması için aihm'in türkiye'yi suçlu bulduğu hrant dink davasının gerekçeli kararına bakabilirsiniz mesela. yani bu noktada başak demirtaş'a edilen hakaretleri falan bu açıdan da değerlendirmek gerekebilir. ama mevzuyu genel ele aldığımızda herkesin bu sosyal medyada bana hakaret ediyorlar diye ağlanmasından ben çok sıkıldım şahsen. siz sıkılmadınız mı? sosyal medyada hakkınızda söylenenler yüzünden gerçekten bazı haklarınızdan mahrum kalmıyorsanız ve yine de bunlardan şikayet edip duruyorsanız bana göre şımarıksınız, kimse kusura bakmasın.

    adam parti başkanı olmuş, sürekli siyasetin içinde, sürekli meydanlarda birilerini terörist ilan ediyor, asıp kesiyor ama bir yandan da tarafsız cumhurbaşkanını korumak için yapılmış yasalardan faydalanıyor ki kendisi her istediğini desin ama kimse ona tek kelime edemesin. yahu bu yeni sistemde ne iş yaptığı belli olmayan tipler var, adamın fiilen tek işi televizyona çıkıp hükümet adına küfür yemek ama yok tek kelime söyleyemezsin. ben anlamıyorum insanlardaki bu egoyu, bunun sebebi yöneticilerin kendini millete karşı değil tek bir kişiye karşı sorumlu hissetmesi sanırım. bu olay, ülkedeki iş ahlakını bitirdi. sen yönetici sıfatıyla görev yapıyorsan, bunun için bu fakir milletin vergisiyle paşalar gibi yaşıyorsan işini düzgün yapamadığın, dürüst yapmadığın zaman hakaret de yersin küfür de yersin. ağırına gidiyorsa istifa et, başkası yapsın. yaptığı işi topluma pazarlayanlar için de belki bu kadarını diyemem ama evet, benzeri geçerli. ticari bir üretim yapıyorsan ve bunu da toplumsal mecralar aracılığıyla pazarlıyorsan eleştirileri göze alacaksın. sen "sayedar" olarak bu ismi kamuya mal etmek istiyorsan, bu ismin reklam değeriyle para kazanmak istiyorsan senin kişisel itibarının yanı sıra ticari bir kimliğin var demek. tamam ticari itibarın iftirayla lekeleniyorsa hakkını ararsın ama ortaya koyduğun ürün hakkında millet istediği mecrada istediği şekilde yorum yapabilmeli. bakın "hip hop" kültürünü yaşatıyoruz iddiasındaki arkadaşlar bir de burada insanları kısıtlamak isteyenler, işin o tarafına hiç girmedim bile.

    fatih altaylı'dan bir atar armağan ederek entrymi bitireyim ki meseleyle ilgili tansiyonumu da bunun aracılığıyla yansıtıp fikirlerimi pekiştireyim.

    "siyasete bir şey söyleyeme, spora bir şey söyleyeme, ekonomiye bir şey söyleyeme, sanatçıya bir şey söyleyeme; nasıl bir ülke kardeşim bu, ondan sonra bize batıdan örnek veriyorlar..."





    feci

    5/7/2020 20:52 ~ 05/07/2020 21:03
        heart_plus : 12 stat_minus_2 : 0