biyolojik olarak da 10-12 olmasın. Biyolojiyle perspektif doğrudan alakalı. Şimdi genellemeyelim filan diyen laleler pek tabi çıkacaktır. Genelleyelim, genellemeden hiç bi kitle sorununa çözüm öneremezsin.
Geçen yutupda vidyo izliyorum sakin diye ortalama bi rockbandin solisti röportajda frankfurt okulundan girdi muhabbete kantdan çıktı. Vidyoyu izlerken önerilen vidyolara bi gözüm kaydı, kenarda şanışer gangnam stayl yazıyor. Gel şimdi analiz yapma. Evet, yaş ortalaması çok düşük ve bunun benimle zerre alakası yok. Buna rağmen problemin sonuçlarına ben de katlanmak zorunda kalıyorum. Bu sorun mikro anlamda kafanın üstünde dönsenecilerle müzik tartışırken kendimi savunmam için kullanacağım argümanları gasp ediyor, makro anlamda kitleye yönelik müzik yapıldığı için bi tane iyi şarkı dinleyebilmek için 10 tane yarak kürek şarkı dinlemem gerekiyo ve bu tatmin problemi beni çok rahatsız ediyo.
Her ürün kendi alıcısını yaratır. İktisat böyle diyor. Türkçe sözlü rap müzik de bu alıcıyı yarattı. Bu durumda ibre türkçe sözlü rap müziği üreten güruha dönüyor. Üretici sürekli dinleyene bok atıyor ya; iki bira içme albüm al, bilmem ne yapma albüm al. Almıyorum lan. Bi masaya otururken sohbet edeceğin adamı seçiyorsun da anlattıklarına kulak veren kitleyi müziğinin niteliğiyle belirlemek gibi bi alternatifin varken ticari bi tavırla buna niye yanaşmıyorsun.
Türkçe rapin problemi nedir? Hiphoplife dedik, şu dedik, bu dedik. Hayır, öncelikli sorun içerik. Doğru içerik üretirsen doğru kitleye ulaşırsın, doğru kitle doğru işler yapar ve böylece her şarkına albüm al'lı punch eklemek zorunda kalmazsın. Aşk böcekleri furyası bitiyor, sert çocuklar furyası başlıyor, bu bitecek daha sikko bi şey başlayacak. Bunları anlatırken beni 20 yaş üstü insanlar dinlesin demek gibi bir lüksün olamaz. Zaten işine gelmez bu. Daha nitelikli eleştiren, daha zor beğenen, müziğin kadar misyonunla da ilgilenen adamlar istemezsin çevrende.
Sözün özü düşük yaşlı dinleyiciyi eleme imkanı her zaman üreticinin elinde. Fakat para kazanılan müzikte nitelikli dinleyicinin tanımı vizyon sahibi dinleyiciden ziyade her durumda albüm satın alarak ve konsere gelerek para akışını sağlayan dinleyici olduğu için müzisyenlerin bu düşük yaş kitlesinden bizim kadar rahatsız olduğunu düşünmüyorum. Gerisi benimle değil meslek etiğiyle alakalı.
Geçen yutupda vidyo izliyorum sakin diye ortalama bi rockbandin solisti röportajda frankfurt okulundan girdi muhabbete kantdan çıktı. Vidyoyu izlerken önerilen vidyolara bi gözüm kaydı, kenarda şanışer gangnam stayl yazıyor. Gel şimdi analiz yapma. Evet, yaş ortalaması çok düşük ve bunun benimle zerre alakası yok. Buna rağmen problemin sonuçlarına ben de katlanmak zorunda kalıyorum. Bu sorun mikro anlamda kafanın üstünde dönsenecilerle müzik tartışırken kendimi savunmam için kullanacağım argümanları gasp ediyor, makro anlamda kitleye yönelik müzik yapıldığı için bi tane iyi şarkı dinleyebilmek için 10 tane yarak kürek şarkı dinlemem gerekiyo ve bu tatmin problemi beni çok rahatsız ediyo.
Her ürün kendi alıcısını yaratır. İktisat böyle diyor. Türkçe sözlü rap müzik de bu alıcıyı yarattı. Bu durumda ibre türkçe sözlü rap müziği üreten güruha dönüyor. Üretici sürekli dinleyene bok atıyor ya; iki bira içme albüm al, bilmem ne yapma albüm al. Almıyorum lan. Bi masaya otururken sohbet edeceğin adamı seçiyorsun da anlattıklarına kulak veren kitleyi müziğinin niteliğiyle belirlemek gibi bi alternatifin varken ticari bi tavırla buna niye yanaşmıyorsun.
Türkçe rapin problemi nedir? Hiphoplife dedik, şu dedik, bu dedik. Hayır, öncelikli sorun içerik. Doğru içerik üretirsen doğru kitleye ulaşırsın, doğru kitle doğru işler yapar ve böylece her şarkına albüm al'lı punch eklemek zorunda kalmazsın. Aşk böcekleri furyası bitiyor, sert çocuklar furyası başlıyor, bu bitecek daha sikko bi şey başlayacak. Bunları anlatırken beni 20 yaş üstü insanlar dinlesin demek gibi bir lüksün olamaz. Zaten işine gelmez bu. Daha nitelikli eleştiren, daha zor beğenen, müziğin kadar misyonunla da ilgilenen adamlar istemezsin çevrende.
Sözün özü düşük yaşlı dinleyiciyi eleme imkanı her zaman üreticinin elinde. Fakat para kazanılan müzikte nitelikli dinleyicinin tanımı vizyon sahibi dinleyiciden ziyade her durumda albüm satın alarak ve konsere gelerek para akışını sağlayan dinleyici olduğu için müzisyenlerin bu düşük yaş kitlesinden bizim kadar rahatsız olduğunu düşünmüyorum. Gerisi benimle değil meslek etiğiyle alakalı.
