susamam

#238772 - bu entryi ortalama 144 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. bu şarkıyı eleştirenler hangi ülkede yaşıyor acaba? devlet tepeden tırnağa yolsuzluğun içinde, hukuk işlemiyor, insanlar fakir, gençler işsiz ve tüm bunların karşısında tek kelime etmene müsade yok, anında fetöcüsün teröristsin bilmem nesin. sen önce bunlara karşı bir şey söylemeye kalk da bak bakalım nasıl tanışıyorsun ileri demokrasiyle. ama yok, sesini çıkarmaya çalışanları, halkın yanında durmaya çalışan rapçileri falan eleştirmek daha kolay. neymiş, basit yazmışlarmış; yahu ne olacaktı? adamların ohal khk'larınını uyuşmazlığından, yapışkan gıda enflasyonuna çözüm önerilerinden, hobbes'un siyaset felsefesinden falan mı bahsetmesini bekliyorsunuz? ulan bu ülkede "geçinemiyorum, suçlusu kılıçdaroğlu" falan diyen milyonlarca seçmen var ve bu projenin amacı olabildiğince geniş bir kitleye ulaşmak. bu işin amacı ortaya iyi bir politik analiz koymak değil ki. burada amaç, burada değerli olan "susmamak", getirdiği "susmayalım ve bu korku eşiğini hep birlikte atlayalım" önerisi ve olabildiğince insana ulaşabilmek; hükümet ve emrindeki medya ayasofya vs saçma sapan gündemlerle uğraşırken insanlara yalnız olmadığını, gerçek sorunlarının farkında olan birilerinin olduğunu hissettirebilmek. yoksa derdiniz politikaysa, gelin ben şu şu eğitimleri aldım deyip siz ortaya güzelinden bir politik analiz koyun biz de okuyalım, sizden öğrenelim.

    liyakatın olmadığı saçma sapan bir saadet çarkının içinde bir şekilde yer bulabildiği için kendini bir halt zanneden vasıfsızlarla dolu ülke. bu boş tipler boş özgüvenleriyle beylik laflar edince adam yerine konulabildiklerini görüyorum çevremde ve üzülüyorum, çünkü adam yerine kondukça kendi boş fikrilerini daha değerli addediyorlar. bunların çok az üstüne gittiğinizde alaycı tavırlarının mağdur edebiyatına çok hızlı döndüğünü göreceksiniz. ama esas beni üzen bunlar değil, tüm bu zulmü ve korkuyu içselleştirenler (silivri esprileri komik değil amına koyayım). ne yazık ki onurlu ve muhalif bir duruş sergileyen insanların karşısında bu iki tipe çok rastlar olduk, nedeni de çok basit, çünkü kolay. zor olan zulme karşı ses çıkarmak, yani susamam'ı yapmak. açıkçası susamam'a yapılan çoğu eleştiriyi bu çerçevede görüyorum. özellikle gençlere çağrım şu: lütfen bu korkuyu içselleştirmeyin ve bu ilk bahsettiğim boş tiplerin bir bok olduğunu zannetmeyin.

    derdim açık, susamam tabii ki eleştirilsin ama böyle bir işi eleştirirken zamandan ve mekandan bağımsız ele alamazsınız. susamam'ı değerlendirirken kendinize bir sorun, ulan ben hangi ülkede yaşıyorum ve bu proje hangi şartlar altında ortaya konuldu, diye. çevrenizde olup bitenin farkında olun.

    feci

    23/6/2020 11:59 ~ 23/06/2020 13:08
        heart_plus : 15 stat_minus_2 : 1