Genel itibarıyla güzel bir şarkı, Yase'nin melankolik rap'te de güzel işler yapabileceğini gösteren bir parça aynı zamanda. Okuyuşuna gelirsek, mumble denebilecek bir okuyuşu tercih etmiş ama tam olarak mumble da değil gibi. Sözlere bakmadan dinleyenlerin sözleri anlaması biraz zor, bu da şarkıda bir pürüz oluşturuyor; ama bu tercihi Lil Zey etkisi olarak görmek -ya da en azından sadece böyle görmek- isabetli mi emin değilim. (Lil Zey dinleyen biri değilim; o da melankolik şarkı yapıyor mu veya yapıyorsa bu şarkıda gördüğümüz karakterde mi yapıyor bilemiyorum.)
Fro ve Yase'nin verse'lerini karşılaştırdığımızda göreceğiz ki ikisinin kaybediş temasını işlemesinde bir fark var; Fro'nun hırçın bir tavrı varken Yase'nin yılgın denebilecek bir tavrı var, zaten okuyuşunun da yılgın olmasının sebebi bu. Fro yanlış kararlar alsa da, çevresi tarafından kabul görmek için kendisine zıt bir karaktere bürünmeye çabalasa da -bir bakıma- iradesi olan bir karakteri yansıtmış. “Hayatla boğuştum, kavgalarım var”, “Çatlaklar oluştu ar damarımda” gibi cümleler bu hâli yansıtıyor. “Kaybettim” derken hem çevresine hem kendine öfkeli; çünkü bu kaybedişin bir anlamı da aslında kendisine ettiği ihanet. Kazanmak adına olmadığı biri gibi davranmayı seçiyor ama bu ona kaybettiği şeyleri geri getirmiyor, sonuçta kendini de kaybetmiş bir bireye dönüşüyor. “Kaybettim her şeyimi, vermişken her şeyimi” derken de bu noktaya vurgu yapıyor. Yase'de ise bu tarz bir iç hesaplaşma yok; kendisini eleştirdiği noktalar var ama tavrı aynı değil. “Yoksan pisliğin en dibiyim” cümlesiyle o da kendisinde bir değişiklik olduğunu ifade ediyor; ama bu değişim Fro'da gördüğümüz cinsten değil, bir salmışlık hâliyle alakalı. Kaybedişi daha çok dışa bağımlı bir kaybediş. Fro kendisini “kibirli”, “pişkin” gibi sıfatlarla nitelemişken Yase “pislik”, “sefil” gibi sıfatlarla nitelemiş. Fro istemese de kendisinde yalandan bir değişiklik husule getirmişken Yase “değişemem” diyor. Bununla birlikte, “Kurtulacağım iç sesimden, kurtulmak zor desem de” diyerek kendine cılız da olsa bir değişme sözü veriyor. Dolayısıyla Yase'nin okuyuş tarzını, yansıttığı karakterle ilişkilendirmek bana daha isabetli gelmekte. Öte yandan, bu karakteri iyi yansıtmak için ille mumble okuyuş mu gerekir, ondan emin değilim. Mumble yokken de şarkılarda bitkin, yılgın olunabiliyordu herhâlde. :-)
Fro ve Yase'nin verse'lerini karşılaştırdığımızda göreceğiz ki ikisinin kaybediş temasını işlemesinde bir fark var; Fro'nun hırçın bir tavrı varken Yase'nin yılgın denebilecek bir tavrı var, zaten okuyuşunun da yılgın olmasının sebebi bu. Fro yanlış kararlar alsa da, çevresi tarafından kabul görmek için kendisine zıt bir karaktere bürünmeye çabalasa da -bir bakıma- iradesi olan bir karakteri yansıtmış. “Hayatla boğuştum, kavgalarım var”, “Çatlaklar oluştu ar damarımda” gibi cümleler bu hâli yansıtıyor. “Kaybettim” derken hem çevresine hem kendine öfkeli; çünkü bu kaybedişin bir anlamı da aslında kendisine ettiği ihanet. Kazanmak adına olmadığı biri gibi davranmayı seçiyor ama bu ona kaybettiği şeyleri geri getirmiyor, sonuçta kendini de kaybetmiş bir bireye dönüşüyor. “Kaybettim her şeyimi, vermişken her şeyimi” derken de bu noktaya vurgu yapıyor. Yase'de ise bu tarz bir iç hesaplaşma yok; kendisini eleştirdiği noktalar var ama tavrı aynı değil. “Yoksan pisliğin en dibiyim” cümlesiyle o da kendisinde bir değişiklik olduğunu ifade ediyor; ama bu değişim Fro'da gördüğümüz cinsten değil, bir salmışlık hâliyle alakalı. Kaybedişi daha çok dışa bağımlı bir kaybediş. Fro kendisini “kibirli”, “pişkin” gibi sıfatlarla nitelemişken Yase “pislik”, “sefil” gibi sıfatlarla nitelemiş. Fro istemese de kendisinde yalandan bir değişiklik husule getirmişken Yase “değişemem” diyor. Bununla birlikte, “Kurtulacağım iç sesimden, kurtulmak zor desem de” diyerek kendine cılız da olsa bir değişme sözü veriyor. Dolayısıyla Yase'nin okuyuş tarzını, yansıttığı karakterle ilişkilendirmek bana daha isabetli gelmekte. Öte yandan, bu karakteri iyi yansıtmak için ille mumble okuyuş mu gerekir, ondan emin değilim. Mumble yokken de şarkılarda bitkin, yılgın olunabiliyordu herhâlde. :-)
