1 sene içinde italyada +12000 türkiye'de +7000 ölüm olacağını tahmin ediyorum. türkiye'de alınan önlemler, tedavi koşulları testler hepsi faydasız. sokağa çıkma yasağı gelmediği sürece ancak sağlık çalışanlarını yorarlar. üstüne vaka sayısı ve ölüm sayısı artarak devam eder.
başta belirttiğim rakamlar kafadan rastgele attığım rakamlar değildir. ülkelerin yaşlı nüfusunun ölüm oranına göre yapılan kıyaslamadır. ve hesaplamalarda salgının durmadan ilerlemesi ana faktördür ki italya zaten kontrolü kaybettiğini kabul etti. şu an türkiye çok kötü durumda değil ama böyle devam ederse iran ve italya'dan pek farkı kalmayacak.
bu başlıkta önceki entryimde (#211278) yazmayı düşünüp fakat unuttuğum bir şey farkettim. aşı konusu. ki aşı biliyorsunuz hastalık tedavisinde değil hastalıktan önce uygulanır. vücudun bağışıklığı için. şu ara medyanın gündemindeki safsatalardan biriside bilmem ne hastalığın aşısı coronavirüse iyi geliyormuş blaaa blaaları. bunlara sakın inanmayın. coronavirüs ailesindeki diğer virüslerle bile bir çok farklı özelliği mevcut. hiv ile h1n1 ile binde bir özellik bulurlarsa şükretsinler. tamamen clickbait.
her neyse coronavirüs aşısı hali hazırda bulunmuş olsa bile uzun bir süre uygulamaya geçilemez. tüm dev ekonomiler ya da devleşmekte olan ekonomiler birbiriyle yarış halinde.
teyit.org/covid-19-asisi-ve-tedavisine-iliskin-iddialar/
dolayısıyla her gün farklı bir ülkenin ismiyle sevindirici haber diye sunum yapılıyor. eğer bu devleşen ekonomiler bunu bir ekonomik gelir olarak görüp, yeterli test ve tatbikler uygulamadan işe yarıyor diye sunarsa çok daha büyük felaketlere neden olunabilir. yanlış hatırlamıyorsam tarihte çocuk felci aşısında benzer bir olay yaşanmıştı.
bir aşının işe yaradığının kanıtlanması için önce hayvanlarda denenmesi lazım. atıyorum bi farede denediler. ilk önce aşının yan etkisinin olup olmadığı test edilir. ilk farede yan etki görülmedikten sonra başka bi fereye uygulayıp, diğer fareyi gözetim altında tutarlar. ikinci farede de yan etki görülmediği taktirde üçüncü ve çoğalmaya uygun bir farede denenir. bu üçüncü farede sonraki nesiller gözlenir. bu arada birinci ve ikinci denek hala gözetim altındadır falan filan. her birinde yan etki rastlanmayıp, gelecek nesillerinde de bir yan etki görülmediğinde çeşitli hastalıkları olan farelerde denenmeye başlanır. kronik hastalıklardan bahsediyorum.. önce tek hastalığı olanlar sonra iki hastalığı olanlar diye bu böyle uzar. yani aşı şu an birinin elinde olsa bile tüm bu süreç çok uzun.
ki ben çok iyi niyetli davranıp denek hayvanlarına bu virüsün etki edebileceğini düşündüm. yüzyıllardır yarasadan başka bir hayvana ya da insana sekmediği gibi denek hayvanlara enfekte olmazsa denekler insan olmak zorunda. bu seferde işin içine etik olup olmadığı konusu girer. parayla denekler bulup, birkaç kişinin canını yakarlar.
dün bi haber gördüm yabancı siteden. kanada'da bir insana aşı denendiği filan yazıyordu. tamamen uydurma haber. daha sonra türkiye'de bu haberi coronadan tedavi olan kanadalı hastaya 35bin dolar fatura şeklinde gördüm. iki haber içeriğinde de kolundan aşı olan sarışın bi kadın var. ama her kaynakta da tamamen zıt şeyler yazılmış. yani bilgi kirliliği o kadar fazla ki ne yabancı basına ne yerli basına asla güvenilmiyor. güvenilecek bir kaç basın organı var. onları iyi seçmek lazım.
www.worldometers.info/coronavirus/
biraz uzun olmuş olabilir. vakit yoksa ve özet istersen dostum;
-bu salgının aşısı yok.
-bu salgını durduracak ilaç ya da mevsimsel hareket de yok.
-bu virüs artık dünyalıların bi parçası oldu. aşı ya da ilaç bulunması uzun bir süreç.
-bu süreçte devletler ve büyük ekonomilerin iki farklı seçeneği var. birisi tüm devlet tam karantina ve kötü ekonomi. diğer ölen ölsün kalan sağlar bizimdir, ekonomi şart...
şu an türkiye tüm dünyadan izole bile değil ki izole olduğumuzu var saysak bile, birde yanında sokağa çıkma yasağı şart olmalı. ki aşı bulunup, önceden bağışıklık kazanmak için vakit kazanmanın ucuz yoludur bu.
bu salgının ironik tarafı da dünyadaki tüm "sosyal devletlerin" insandan çok ekonomiye değer vermesini ortaya çıkartmasıdır.
sonumuz hayrolsun.
başta belirttiğim rakamlar kafadan rastgele attığım rakamlar değildir. ülkelerin yaşlı nüfusunun ölüm oranına göre yapılan kıyaslamadır. ve hesaplamalarda salgının durmadan ilerlemesi ana faktördür ki italya zaten kontrolü kaybettiğini kabul etti. şu an türkiye çok kötü durumda değil ama böyle devam ederse iran ve italya'dan pek farkı kalmayacak.
bu başlıkta önceki entryimde (#211278) yazmayı düşünüp fakat unuttuğum bir şey farkettim. aşı konusu. ki aşı biliyorsunuz hastalık tedavisinde değil hastalıktan önce uygulanır. vücudun bağışıklığı için. şu ara medyanın gündemindeki safsatalardan biriside bilmem ne hastalığın aşısı coronavirüse iyi geliyormuş blaaa blaaları. bunlara sakın inanmayın. coronavirüs ailesindeki diğer virüslerle bile bir çok farklı özelliği mevcut. hiv ile h1n1 ile binde bir özellik bulurlarsa şükretsinler. tamamen clickbait.
her neyse coronavirüs aşısı hali hazırda bulunmuş olsa bile uzun bir süre uygulamaya geçilemez. tüm dev ekonomiler ya da devleşmekte olan ekonomiler birbiriyle yarış halinde.
teyit.org/covid-19-asisi-ve-tedavisine-iliskin-iddialar/
dolayısıyla her gün farklı bir ülkenin ismiyle sevindirici haber diye sunum yapılıyor. eğer bu devleşen ekonomiler bunu bir ekonomik gelir olarak görüp, yeterli test ve tatbikler uygulamadan işe yarıyor diye sunarsa çok daha büyük felaketlere neden olunabilir. yanlış hatırlamıyorsam tarihte çocuk felci aşısında benzer bir olay yaşanmıştı.
bir aşının işe yaradığının kanıtlanması için önce hayvanlarda denenmesi lazım. atıyorum bi farede denediler. ilk önce aşının yan etkisinin olup olmadığı test edilir. ilk farede yan etki görülmedikten sonra başka bi fereye uygulayıp, diğer fareyi gözetim altında tutarlar. ikinci farede de yan etki görülmediği taktirde üçüncü ve çoğalmaya uygun bir farede denenir. bu üçüncü farede sonraki nesiller gözlenir. bu arada birinci ve ikinci denek hala gözetim altındadır falan filan. her birinde yan etki rastlanmayıp, gelecek nesillerinde de bir yan etki görülmediğinde çeşitli hastalıkları olan farelerde denenmeye başlanır. kronik hastalıklardan bahsediyorum.. önce tek hastalığı olanlar sonra iki hastalığı olanlar diye bu böyle uzar. yani aşı şu an birinin elinde olsa bile tüm bu süreç çok uzun.
ki ben çok iyi niyetli davranıp denek hayvanlarına bu virüsün etki edebileceğini düşündüm. yüzyıllardır yarasadan başka bir hayvana ya da insana sekmediği gibi denek hayvanlara enfekte olmazsa denekler insan olmak zorunda. bu seferde işin içine etik olup olmadığı konusu girer. parayla denekler bulup, birkaç kişinin canını yakarlar.
dün bi haber gördüm yabancı siteden. kanada'da bir insana aşı denendiği filan yazıyordu. tamamen uydurma haber. daha sonra türkiye'de bu haberi coronadan tedavi olan kanadalı hastaya 35bin dolar fatura şeklinde gördüm. iki haber içeriğinde de kolundan aşı olan sarışın bi kadın var. ama her kaynakta da tamamen zıt şeyler yazılmış. yani bilgi kirliliği o kadar fazla ki ne yabancı basına ne yerli basına asla güvenilmiyor. güvenilecek bir kaç basın organı var. onları iyi seçmek lazım.
www.worldometers.info/coronavirus/
biraz uzun olmuş olabilir. vakit yoksa ve özet istersen dostum;
-bu salgının aşısı yok.
-bu salgını durduracak ilaç ya da mevsimsel hareket de yok.
-bu virüs artık dünyalıların bi parçası oldu. aşı ya da ilaç bulunması uzun bir süreç.
-bu süreçte devletler ve büyük ekonomilerin iki farklı seçeneği var. birisi tüm devlet tam karantina ve kötü ekonomi. diğer ölen ölsün kalan sağlar bizimdir, ekonomi şart...
şu an türkiye tüm dünyadan izole bile değil ki izole olduğumuzu var saysak bile, birde yanında sokağa çıkma yasağı şart olmalı. ki aşı bulunup, önceden bağışıklık kazanmak için vakit kazanmanın ucuz yoludur bu.
bu salgının ironik tarafı da dünyadaki tüm "sosyal devletlerin" insandan çok ekonomiye değer vermesini ortaya çıkartmasıdır.
sonumuz hayrolsun.
