@18 bu uzun entry'i okuduktan sonra idealizmi ne kadar sevmediğimi bir kez daha anladım. müzik dinlerken bile "bilinçli dinleyici" diye kategorize edilmek, şarkıların niteliğinin kıstas belirtmeden sorgulanması, estetik gibi göreceli bir kavramda bu denli kesin ifadeler, beni yoruyo. idealizmin bir şeyi idealize edebilmek için kısıtlayıcı olduğunu ve tutarsızlaşabildiğini görüyorum. ilk paragaraflarda bi yerde "khontkar bu işin içerik açısından kötü tarafında" "joker de battle rapin içerik açısından kötü tarafında" derken son paragraflarda "joker'e kötü diyebilen tutarsızdır" diyosun. estetik bağlamda kötü diyen tutarsızdır diyosundur büyük ihtimal, ama içerikten bağımsız estetik söz konusu olamaz sanatta ki hangi noktada içerik kötü olur "ahlaka mugayirse" mi? bir şeyin iyiliğini kötülüğünü söyleyen insana sanat otoritesi misin diyosun, sen de "ahlaka mugayir" oluşunu yargılıyosun. bence de bir şeyin iyiliğini kötülüğünü çok rahat kestirip atarak söylemek abes, ama ahlak noktasında da aynı durum geçerli. "ahlaka mugayir" olmayan içeriğe sahip müzikler de var, bu müzik eğer küfür, hakaret, aşağılama, geleneklere-adetlere saldırma ahlaksızlıksa ahlaksız bir müzik, diğer müziklere yönlenmek daha mantıklı bence. yani sorum şu aslında ahlak dediğin nedir, estetik dediğin nedir, iyi içerik dediğin nedir? öyle muğlak konular ki bunlar, bunlar üzerinden yapılan idealizm beni gerçekten daha da yoruyo. Buralardan hiç bi yere varılmaz, binlerce yıl önce yunan tragedyaları zamanında da komedi izleyicisine "vasat beğeni sahibi" "bilinçsiz izleyici" "sadece eğlendiği için bir şeyi beğeniyor" tarzı eleştiriler geliyomuş, günümüze bakıyorum aynı tas aynı hamam, bu eleştiriler hiç bi yere getirmiyo. ortada bir ürün var, ve senin kafanda da ideal bir ürün var, kendi beğendiğin ürün var, bu ürünü beğenmediğin zaman da beğenenlere anlam veremiyosun baskılayıcı ve üsten bakıcı bir şekilde kendi beğendiğin ideal olana çekmeye çalışıyosun, bu işte yoruyo. gecenin bi saatinde kafa gitmeye yakınken yazıyorum, umarım kırıcı olmamışımdır, sana patladım çünkü bu mesele çok yerde karşıma çıkıp kabak tadı veren bir mesele.