yanyol pt1

#208430 - bu entryi ortalama 884 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Yanyol Pt. 1, 2018 yılında kaybettiğimiz Vio anısına çıkan albümün ilk part'ı. Vio'nun demo kayıtları düzenlenerek, Türkçe rap'in önemli isimleriyle düet şarkılar olacak şekilde değerlendirilmiş. Onun anısına yapılmış bir albüm olması yanında, eldeki kayıtlarda birer verse'ü olduğu için bu yola gidilmiş olabilir. Yaşarken bu isimlerle düet yapma imkânına -en azından bu yıllarda- belki kavuşamayacaktı ama yazdığı satırlar göz önüne alındığında, şarkıları bu isimlerin yanında dahi sırtlayabilecek yeteneği olduğu anlaşılıyor. Örneğin “Yanyol” düeti Ceza'nın Sayedar ve Önder Şahin'le yaptığı “Komedi ve Dram”dan daha iyi denebilir ve bunda rol oynayan şey sadece Ceza'nın Vio'ya hitaben yazdığı satırların yüklü olduğu duygu değil; Vio'nun verse'ü ve nakaratının gayet sağlam olması.

    Albümdeki bütün şarkılara kısaca göz atmaya çalışalım. Bunu yaparken -analiz yaparken tercihim olduğu üzere- puanlamalarda da bulunacağım. Vefat etmiş bir insanın şarkısına 10'un altında değer biçebiliyor olmak kimilerinin tepkisine yol açabilecekse de albümdeki şarkılar sadece Vio'nun ürünü değil. Kayıtların demo olması, prodüksiyon, düetlerde yer alan şahsiyetlerin verse'leri, icra edilen tarzlar gibi hususlar da işin içine giriyor. Ayrıca albümdeki her şarkıyı birbiriyle aynı değerde görmemek açısından, bazılarından puan kırmak gerekiyor. Şarkılara geçelim.

    1- “Yanyol” (feat. Ceza)

    Sözleri ve müziği cidden sağlam olan parça biraz ani başlıyor diyebiliriz; müzik intro'su biraz daha uzun tutulabilirdi -sonradan ayarlamak mümkün ise tabii.-. Kendine “Yorulma” diye telkin vermiş olan Vio'nun sesi de -yükseliş noktasından önceki kısımda- yorgun bir ruh hâlini yansıtmakta. Yazdığı satırlardaki lirizm ve kullandığı metaforlar şarkının değerini üst seviyede tutmuş. Kullandığı bazı ifadeler genç yaştaki vefatı üzerine düşündürecek cinsten: “Daha gidecek çok yolumuz var”, “Hiç görmediğim bir derinliğin içindeyim”, “Kutsanmış bedenim”, “Ruh sağlığım kanser”, “Kaçmamı istediniz bu savaştan”, “Mahallenin çocukları da bir gün büyür.”. “Bize her yol yan yol” cümlesi de bana -pek bir alakası olmasa da- başka bir şarkıda (Cem Yıldız - “İmkânsız”) geçen “Köşeyi dönsem ölüm, düz gitsem hayat” cümlesini hatırlattı. Bilindiği üzere yan yol; ana yoldan gidilebilecek yerlere ulaştırma konusunda kimi zaman kestirme görevi görse de kimi zaman yol sizi nereye götürürse oraya gitmek zorunda kalırsınız ve hedefinizle alakasız bir yere çıkabilirsiniz. Genellikle çift şeritli de olmaz, girdiğiniz gibi geriye dönemezsiniz. “Bize her yol yan yol” cümlesi, ana yollardan da gitse hedefine ulaşamayan birinin şikâyetini yansıtmakta.

    Vio'nun bu şarkıda yazdığı satırlar -belki de ister istemez o niyetle dinlediğimiz için- artık aramızda olmayan ve kendi bulunduğu yerden bize seslenen birinin yazdığı satırlar hissini veriyor. Sözlerde bir iki ufak pürüz bulunduğu söylenebilir ama yolun başındayken yapmış olduğu işlerde bu tarz ufak pürüzler bulunması çok normal. Dinleyenlerin bu tarz hataları tekrar etmemeleri için belirtmek gerektiğini düşünüyorum:

    “Tüm kaybettiğim her şey adına” - Hem “tüm” hem “her” demeye gerek yok. “Kaybettiğim tüm şeyler” veya “Kaybettiğim her şey” denmesi gerekir. Şarkıda ritim gereği / satır doldurmak için bu tarz anlatım kusurları yapılabiliyor; ama dinleyicilerin bu tarz noktalara dikkat etmeleri ve şarkılarda kimi zaman kaçınılmaz olabilen bu tür hataları günlük hayattaki yazılı ve sözlü anlatımlara taşımamaları gerekir.

    “Her tarafı tuzaklar ile dolu” - “Tuzaklar” kalın ünlü içeren bir kelime olduğu için, “tuzaklar ile” yerine “tuzaklarla” denmesi kulağa daha çok hitap eder. (Öyle söyleyince ilgili satır kaplaması gereken zaman aralığını kaplamadığı için böyle demeyi tercih ettiği anlaşılıyor. Bir önceki cümlede de aynı durum vardı. “Her tarafı tuzaklarla dolu” yerine “Her bir yanı / Dört bir yanı tuzaklarla dolu” denirse belki aynı aralığı kaplayabilir.)

    “Uymamamız normal bütün literatüre” - Arada kafiye açısından boş geçilen satırlar olması kaçınılmaz; böyle satırlar -doğru tercihler eşliğinde- dinleyiciyi kısa aralıklarla dinlendirmeye dahi yarayabilir. Öte yandan, şarkıdaki bu satır kafiye açısından boş geçilmesinin hafiften kulak tırmaladığı bir satır olmuş diyebilirim. Söylenişinin biraz zor olması ve pek yerleşik bir tabir olmaması da bunda rol oynuyor denebilir. “Uymamamız normal hiçbi' kalıba” veya “Ters düşüyoruz tüm kalıplara” vs. denilse aynı anlamı kafiyeyi de devam ettirecek şekilde vermek mümkün olurdu.

    “Zihnim bir anahtar, peki kilidi kırılmış düşüncelerim acaba ne taraftalar” - Metaforik anlatım edebî değeri yükselten bir şey; ama birbiriyle bağlantılı unsurlar arasında metaforik bağlantı korunmalı diyebiliriz. Düşünceler zihnin içinde bulunur; dolayısıyla kilidi kırılan şey düşünceler ise (Kilit, ilgili unsurun sahip olduğu bir şey olmak zorunda değil, dıştaki kilidin kırılması düşüncesi de üretilebilir.) onları içinde barındıran zihnin anahtar yerine kumbara gibi kilitli bir nesneye benzetilmesi daha isabetli. (Zihin de anahtara benzetilebilir tabii ama orada farklı bir bağlam söz konusu olur. Birbiriyle ilişkili nesnelerden bahsederken arada ortak bir bağlam kurmak daha sağlıklı.)

    “Hissettiğim onca şey olmamalı bir hata” - “Onca” dendiği için, “bir” yerine “birer” tercih edilmeli.

    Ceza'nın verse'ü gerçekten sağlam; ama şarkıyı yukarı taşımak kabilinden bir sağlamlık değil bu, Vio'nun on üzerinden on olarak başladığı şarkıyı on üzerinden on olacak şekilde devam ettirmek kabilinden bir sağlamlık. Neredeyse her bir satırı derin duygu ve düşüncelere sevk edecek bir verse olmuş. Melankolik satırların yanında protest satırlara da yer verilmiş olması dinleyicileri şaşırtmayacak bir detay. Albüme adını vermeyi sonuna kadar hak eden bir parça.

    10/10

    2- “Sonunda” (feat. Ayben & Kamufle)

    Şarkı ilkine göre biraz daha durgun bir beate ve daha ağır aksak bir nakarata sahip; ama verse'ler daha hareketli. Ayben'in verse'ü ilk dinleyişte ritim açısından Vio'nun verse'ünden az biraz ayrıksı bir hava veriyor; ama ara nakaratta sözler haricinde ritim de son derece uyumlu olmuş. Kamufle'nin verse'ü ritim / ton açısından Vio'nun verse'üyle daha uyumlu gibi geldi bana.

    Vio şarkıda Tanrı'ya sitem eden ifadeler kullanmış; bu sitemler ve hayata karşı öfkesini yansıtan satırlar bu verse'ü “Yanyol”daki verse'ünden daha dokunaklı kılıyor denebilir. Nakaratta yer alan “İstediğim şeyin içindeyim” ve “Kaybolabildim” dizeleri -bir önceki şarkıda olduğu gibi- yine şu anda aramızda bulunmayan birinin kendi bulunduğu yerden bize söylediği cümleler niyetine dinlenmeye müsait. Vio, kendisine dertlerini unutturan bir atmosfer içerisinde kaybolabildiğinden bahsediyor; bu atmosfer, onu başarıya ve binlerce hayrana kavuşturan rap atmosferi olmalı.

    Verse'te yine anlatım açısından bir iki ufak pürüz bulunduğu söylenebilir:

    “Kaldım her gece gündüz yapayalnız” - “Her gün” ve “Her gece” ifadelerini kullanabiliyoruz; ama “gece gündüz” ifadesi zaten bir döngüyü ifade ettiği için “her gece gündüz” demeye gerek yok.

    “Ben ne hâllere düştüm” - Şarkı sözlerini veren site (Genius) bu dizeyi böyle vermiş. Üstteki cümleden bağımsız düşünürsek; öznenin vurgulanmasına gerek yok. Gerektiği kadar es verilip “Ne hâllere düştüm” denmesi daha iyi. Ama bir önceki cümleyle bağlantılı olarak düşünürsek, ilk cümle “Kaldım her gece gündüz yapayalnız ben.”, ikinci cümle “Ne hâllere düştüm” olursa bir sıkıntı yok.

    “Kenarda sarılmış bir üçlü, çok şatafatlı” - Burada “şatafatlı” kelimesinin “yapayalnız”la ve devamında gelen diğer satır sonu kelimelerle kafiyeli olsun diye seçildiği anlaşılıyor. Vio, kastettiği şeyin onu kendine çekmekte olduğunu anlatmış olmalı burada; ama “şatafatlı” kelimesi anlamı tam karşılamıyor denebilir. Kafiyeyle alakasız ama “cazip / cazibeli” kelimesi anlamı daha net verebilir. Şatafat ile cazibe tamamen aynı şey değildir; şatafatlı bir şey de cazibelidir belki ama cazibesine ek olarak göz yorar.

    “Gözüm kör / Gerçeğe bakamazken ellerim en doğruyu yazamazdı” - Göz ve el arasında güzel bir geçiş var; ama hâlihazırdaki bir durum için “yazamazdı” demek pek uygun düşmüyor, arada şart eksik. Devamındaki cümlede “Geçmişim geleceğimi ezmeseydi / Olaya bu açıdan hiç bakamazdım.” demiş mesela, şarta bağlamış. Kafiyeye ters ama anlam açısından “yazamazdı” yerine “yazamaz ki” demek daha isabetli. “Gerçeği göremezken” yerine “Gerçeği bakamazken”i tercih etmesi ise şundan kaynaklanıyor: Gerçeği görmek ona bakmaktan fazlasını gerektirir, kendi durumu bundan daha vahim olduğu için de görememek yerine bakamamaktan bahsediyor.

    “Bi' şekilde birleşmez daha” - “Bi' şekilde” derken kastedilen anlam “Ne olursa olsun” olmalı. “Bi' şekilde” ibaresi istenen anlamı vermede yetersiz kalıyor diyebilirim; belki “hiçbi' şekilde” dense anlamı daha net verirdi.

    “Kaç gece seni intihara sürükledi dolunay” - “Dolunay”ın kafiyeyi devam ettirme haricinde burada anlamsal bir ağırlığı var mı emin olamadım. Dolunaylı gece daha mı kasvetlidir acaba?

    “Bu gece değiş'cek kaderin hep” - “Hep” deyince, kaderin bir gün içerisinde sürekli değişmesi şeklinde bir anlam ortaya çıkıyor. Belli bir bağlamda (Örneğin bir işe iki üç kere karar verip, iki üç kere caymak söz konusu olduğunda vs.) anlamı olabilir ama devamında “Girecek tüm işlerim yoluna” dediği için oradaki “hep”in sırıttığı söylenebilir. “Hep” derken “hepten / tümden”i de kastetmiş olabilir ama aynı anlamı vermiyor.

    Ayben içerik açısından Vio'nun yazdıklarıyla epey uyumlu cümleler yazmış. “Diyo' ki içimdeki aşkın: Durma!”, “Ay beni bile boğuyor adımı diye diye” kısımlarındaki kelime oyunları güzel. “Bu sefer değiş'cek kaderimiz / Ve herkes girecek bu oyuna” derken rap'in ve rapçilerin yükselişinden bahsediyor olmalı.

    Kamufle de uzun ve güzel bir verse yazmış. “Andım var, kendime verdiğim sözleri tutmaya andım var.” cümlesinde ilk bakışta -söz ile ant hemen hemen aynı şeyler olduğu için- gereksiz bir tekrar var gibi dursa da aslında anlamlı bir vurgu. Kişinin kendine verdiği sözleri tutmuyor olması, “Bundan sonra kendime verdiğim sözleri tutacağım.” şeklinde ekstra bir söz vermesi durumunu doğurabilir. “Kale gibi bedenimle” yerine -kafiye gereği- “Kale gibi bedenimlen” denmesi kulağa pek hoş gelmiyor. Verse'ün sonuna doğru karşıtlıkları güzel kullanmış ama kullanılan ifadeler çelişki doğurmuyor da değil. Mutluluk; yaşanan olumsuzluklara rağmen ayakta kalmak ve küçük şeylerle yetinmekle ilişkilendirilirse “Mutluyum her gece ağlasam da” ibaresinin çelişkisi zayıflayabilir; ama her gün karalar bağlayan birinin mutlu olması çelişkili bir düşünce bana kalırsa. Bu pürüzlere rağmen güzel bir verse.

    8,5/10

    3- “Her Gece” (feat. Patron & Tepki)

    Albümün üçüncü parçası hareketli bir parça. Bu şarkıda sadece nakarat Vio'da; iki verse'ten ilki Patron'a, ikincisi de Tepki'ye ait. “Kaybedecek Ne Kaldı”da Tepki'yi eleştirmiş olan Patron'un bu şarkıda Tepki'yle el ele vermesi güzel bir detay olmuş.

    Patron'un verse'ü battle rap, melankolik rap, party-rap arasında gidip geliyor diyebiliriz. Tepki de rap hayatından bahseden, rhyme'ın öne geçtiği bir verse yazmış. Tema açısından Vio'nun nakaratından biraz ayrıksı dursalar da beatle oldukça uyumlular. Zaten Vio'nun sitemkârlığı da önceki şarkılardan farklı, esprili bir duyuş tarzını yansıtıyor denebilir. Nakaratta dile getirilen düşünceye değinelim:

    “Her gece dua ediyorum Tanrı'm / İstediğim şeyi bana ver artık” - Dua istenenlere kavuşmak yolunda yapılan bir şeydir; istenilenleri elde edememek de -Tanrı'ya karşı olsa bile- sabırsızlık duygusunu doğurabilmekte. Burada da istediğine kavuşamayan bir bireyin çocukça bakış açısı ve sabırsızlığı yansıtılmış (Zaten bir yerde sesini inceltmesi de bununla bağlantılı.). Duaların kabul edilmemesi hususunda “Allah sevdiği kulunun dua etmeye / onunla konuşmaya devam etmesi için isteğini kabul etmiyor olabilir.” şeklinde yorumlar yapılabilmekte; ama karmaşık bir konu olduğu ve bizi aşacağı için burada sorgulamasına girişmeye gerek görmüyoruz.

    “Sen duymuyorsun hiç sesimi sanırım / Ee böyleyse sana niye inandım?” - İstediklerine kavuşamayınca Tanrı'nın varlığından umut kesme düşüncesinin bir yansıması olmuş bu cümle. Bununla birlikte, Tanrı'ya “Sana artık inanmıyorum.” diyebilmeniz için de hâlâ onun varlığına inanıyor olmanız gerekir. Esasında Vio, inancını yitirmemiş ve yitirmeye de niyetli olmayan, ama istediklerine kavuşamadığı için Tanrı'ya sitem eden bir kişiliği yansıtmakta. Buradaki sitem -altında yatan mantık itibarıyla- sevgiliye / eski sevgiliye edilmeye müsait bir sitemi hatırlatıyor da diyebiliriz.

    7,5/10

    4- “İçinde” (feat. Aspova)

    Kasvetli bir beate sahip olan şarkı albümün çizgisini tekrar melankolik tarafa çekiyor. Parçada Aspova biraz daha öne çıkmış ve gerçekten çok sağlam bir nakarat yazmış; verse'ü de duygu yüklü. Vio ise kendisine seslenen ve yaşadığı hayatı, içinde bulunduğu durumu sorgulayan bir ruh hâlini yansıtmış. Gerçeği bulamamayı onu gerçekten aramamış olmakla ilişkilendirmesi de iç sesin öğüt verici olmasıyla alakalı. Yazdığı satırlarda dile getirdiği bazı hususlar ise maalesef rap şarkılarda oldukça sık duyulmaya başlayan şeyler. İlgili satırlar her ne kadar samimi duygularla yazılmışsa da şarkılarda çok sık dile getirildiği için klişeleştiği söylenebilecek mesajlar içeriyor. Bazı şeylerin kanıksanmasına / normalleşmesine de sebebiyet verebilecek türden mesajlar bunlar; bu sebeple, ortaya bir eser çıkarmak için de olsa çok sık dile getirilmeleri pek doğru değil denebilir. Biraz daha üstü kapalı ifade edilirlerse daha anlamlı olabilirler. “Keşke yaşanmasa da yazılmasına gerek kalmasa” da diyebiliriz.

    Vio üçüncü verse'te mumble'a ve hafiften arabesk bir tona kaymış. Bu, yaşadıklarından yorgun düşen birinin cümleleri toparlayamaması hâlini yansıtan bir tercih olmuş diyebiliriz. Auto-tune'un, mumble'ın bu gibi durumlarda kullanılması şarkıda belli ağırlıklarının olmasını sağlıyor; öteki türlü sadece kulağa hoş gelsin diye veya akım gereği kullanmak olduğu için pek bir anlamı olmuyor ve itici olabiliyor.

    Aspova'nın da etkisiyle ortaya tam manasıyla tamamlanmış bir şarkı çıkmış; bu şarkıda Vio'ya eşlik etmeye en uygun ismin Aspova olduğu net olarak anlaşılıyor.

    10/10

    5- “Naber” (feat. Modd)

    Albümde tarz haricinde içerik açısından da trap - mumble rap akımına dâhil olan tek parça bu. Melankolik şarkılarla epey tezat teşkil ediyor, “Her Gece” ile dahi uyumsuz denebilir. Kendi hesabıma konuşursam, rap içindeki “eğlenceli tema” anlayışının bu gibi şarkılar yerine “Her Gece” seviyesinde kalması gerektiğini düşünüyorum ki onda dahi pek tasvip etmeyeceğim satırlar var. Büyük konuşmak gibi olmasın ama bir yandan bu kadar duygu yüklü şarkılar yapılıp, bir yandan da böyle mevzulara değinilmesi ve “Kafam güzel, hatunlar peşimde, dünya umrumda değil.” türü mesajlar verilmesi bana pek tutarlı gelmiyor (Tutarlı da kalınsa doğru değil tabii, orası ayrı. :-) ) Sakıncalı konulardan bahsedilen, küfürlü ve orijinaliteden de az çok uzak bir tarz diyebilirim. Tasvip etmediğim ve edebî kıymeti olmadığını düşündüğüm için en düşük puanı veriyorum. (Tarz içerisinde değerlendirenler daha yüksek puan verebilir; ben tarza veriyorum bu puanı.)

    1/10

    Albüm ortalaması: 7,4 (Son şarkıyı hesaba katmayıp, dört şarkı üzerinden değerlendirince ortalama 9 oluyor.)

    Son şarkı ortalamayı aşağı çekmese epey sağlam bir albüm. Vio'nun kalemi iyi, düetler de gayet isabetli seçimlerle yapılmış. Belki de kimsenin katılmayacağı bir nokta olarak, bazı şarkılardan aldığım tatla başka sanatçıların işlerinden aldığım tatlar arasında bir benzerlik kurduğumu söylemek istiyorum. (Etkilenme olayını kastetmiyorum; iki özgün iş de benzer tadı veya aynı tadı verebilir.) Vio'nun ilk şarkıdaki verse'ünde Dilkeş Kârdâr, ikinci şarkıdaki verse'ünde Şanışer, üçüncü şarkıdaki nakaratında da içerik açısından Hidra'nın “Yalnız”ının nakaratı, tarz ve ritim açısından da Yağız Akıl'ın “Lanetli Yol”unun nakaratındaki tadı aldım diyebilirim. (Ayrıca “Lanetli Yol” şarkısı hem tarz, hem içerik, hem kelime kadrosu bakımından Vio'nun şarkılarıyla benzeşiyor denebilir.) İlk ikisi belki de sesi kullanıştan kaynaklı, hafif bir benzerlik; ama üçüncüsü daha belirgin diyebilirim. Ne kadar isabetli bir yorum bilemiyorum ama benim görüşüm bu şekilde.

    yorumlayan adam

    16/2/2020 18:27
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0