majör depresyon

#194802 - bu entryi ortalama 386 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. türkçe sözlü rap müziğin altın senelerinden biri olan 2009 yılına ait gazapizm adlı izmirli mc'nin çıkarmış olduğu albümün ismidir.

    uyuşturucu konusunun naif işlendiği, savaş konusunun da barındığı, kendi psikolojik rahatsızlıklarını net ve gerçekçi olarak yansıttığı, hayatın gerçeklerine değindiği ve aynı zamanda bu doneler çerçevesinde albümüne konuk olarak aldığı isimlerin de parçalara muazzam dokunuşlarda bulunması albümü üst seviyeye taşımış zannımca.

    albümde rapangels, sansar salvo, despo & sayedar, narkoz(of giyotin) gibi isimler gazap'a eşlik etmiştir. ve bana kalırsa o zamana göre oldukça sükseli isimler.

    tracklist şöyle;

    01. Prolog (intro)
    02. Katil Paranoya
    03. Konu Savaş feat. Rapangels
    04. Yerlerde feat. Gardiyan
    05. Nefsime Hükmet
    06. Kimse Alınmasın feat. Sansar Salvo
    07. Tamamen Bıraktım feat. Narkoz
    08. Hastane
    09. 35 Konvoyu feat. Rapangels, Zorba
    10. Ha Ha Ha! Feat Talking Gunz
    11. Geceleri Konuşanlar
    12. Yan Etkiler
    13. Bahtsız Bedevi feat. Hanhukei, Baran, Özgür
    14. Korkuyorlar
    15. Hepsi Gereksiz feat. Sayedar, Despo
    16. Durduk Yere feat. Gardiyan, Zorba
    17. Kimse Alınmasın feat Sansar Salvo (remix)
    18. Sessizlik

    senelerce her kesim tarafından eleştirilen narkoz'un bile albümde hiç sırıtmadığını söylemeden edemeyeceğim. tamamen bıraktım adlı parçadaki verse'ünden şu kısmı hala hoşuma gider;

    Hangi tabir, boşver. hepsi aynı fikir, akan nakit
    emrivaki insanoğlu, cani
    Yeni bi virüse tabanı hazır et
    Sağını solunu kolaçan et..

    mesela şöyle bir anektod da düşmek isterim.

    hepsi gereksiz adlı şarkıda, şarkı içerisindeki mclerin o zamanlarda kadınlarla bi alıp veremedikleri olduğunu düşünüyorum. olumsuz bi yorum değil. albüm ismi ve adı geçen şarkının ismi örtüşüyor yani. kendilerine sitemleri, kadınların erkekler üzerinde yarattığı ruhsal ya da fiziki zararların işlenmesi parça açısından hoş duruyor. ve baya agresifler..

    fakat parçadaki ayrı parantez açmaya ihtiyaç duyduğum despo'nun şu an bile koruduğu ofansif tavrını, o zamanki verse'üne ve altyapıya (sanırım beat ona aitti) ve hatta ses tonuna yedirmesi, dinlenilebilirlik açısından önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. despo'nun verse içindeki tezlerini, aforizmalarını incelemek ve anlamaya çalışmak büyük zevk veriyor.

    despo verse (kendim yazdım)

    koyun misali insanlar çobanın izinden gider.
    çobanın kendine hayrı yok ama kılavuzluk eder.
    yolunu korumadıkça mutluluğun, hüsrana dönüşür
    istediğin bir huzur varsa o da sabrınla ölçülür.

    dozunu biraz kaçırmak, bütün bir tabloyu felakete sürüklerken,
    yenmek korkuyu, üstüne gitmek..
    faydasını görmek zevkinin, biraz da kendine güvenmek asıl..
    zor kaybetmek..

    elimde varsa (sıfıır !)
    uğraşırım yine (sıfıır !)
    yıllarım gider boşa, dilimde aynı tadı.
    ciddiye binince nazı, yapılmayansa saygı..
    gördüğümüz kaygı-dan sonra kaçar gazı.

    hevesimin kursağımda kalması kadar gerçekçi.
    reelde tipsiz karılar, sanalda seksi, çocuk hepsi !
    sanarlar zeki..
    kim kimi belli değil..
    kafaları altı sene geri,
    hepsi gereksiz !

    rapangels ise albümde 2 parçada yer almıştır. konu savaş adlı parçada pi ablamızın verse okumasının daha iyi olacağını düşündüm hep ama nakaratta da iyi iş çıkarmıştır. severim pi'yi q'ya nazaran. ve pek tabii bu sevgimi karşılıksız bırakmayarak 35 konvoyu adlı parçada kaymak gibi bi verse söylemiştir. o şarkı da kötü olan mc olduğunu düşünmüyorum bu arada. gazap'ın da taramalı tüfek gibi flow sanatını icra etmesi gayet hoş.

    *gazapizm* (35 konvoyu)

    ...
    kısmen karıştır ortamı,
    hep çok karmaşık mutluluk yordamı.
    beklerim tamam da başta mı sonda mı ?
    cenaze konvoyum çıktı mı yolda mı ?
    ...

    ayrıca hastane parçasının içeriği, türkçe sözlü rap arşivinde türüne ender rastlanabilecek bir tema. hastane uğruna çekilen çileleri dile getirmiş kendince. nakarattaki 'bi dolgu parası 12.5 grama bedel' lafında geçen 12.5 gramı temsil eden şeyin kesinlikle esrar olduğunu düşünüyorum slksdjfgh çok iyi mukayese bu arada, haklı..

    bla bla bla abi işte ya.. geceleri konuşanlar, nefsime hükmet gibi değerli parçaları da barındırır bu albüm. onlardan bahsetmek için başka psikoloji de olmak lazım. yani ben öyle düşünüyorum. örneğin ados'un yan sahifem veya sansar salvo'nun ölürsem bugün adlı parçalarını olumlu ya da olumsuz eleştirmek için de farklı bir psikolojide olmak gerekir. çünkü hem mc'yi anlaman lazım hem de şarkıyı kaldırabilecek psikolojiye sahip olman lazım. ters zamanlarda dinlenildiği takdirde içinde bulunulan olumsuz durumu daha feci bir hale getirebilir..

    velhasıl kelam;

    bana göre albüm kapağından tutunda altyapılarına kadar tepeden tırnağa albümün amatör ruh anlayışından hiç ödün vermeden kaydedildiğini düşünüyorum. ve tabi samimiyet.. e haliyle o zaman samimiyet her şeydi.. o samimiyeti sonuna kadar alıyorduk neredeyse her işten.

    ve pek tabii bu ufak geçmişe özlem methiyesinden yola çıkarak bu albüme dönecek olursak, yaşadığı ruhsal sıkışmışlığı, rutin hayatında yaşadığı basit ama neredeyse çözümsüz olarak nitelendirdiği sorunları, kadınları, hastane koridorlarını ve çözümsüz hastalıkları, izmir, hafif almanya'yı (dj sivo) ve istanbul'u müziğine agresif notalarla yansıtmış bir gazapizm sunmuştu bize anıl acar..

    son olarak;

    gazap'ı bana tanıtan ilk bulgu bu albümdü. sert tavır, yırtıcı ses tonu, yaşanmışlıklardan doğan bezmişliğe sahip bir lirisisti hapsetmiş albüm olması, o bahsettiğim amatör ruh kavramını o kadar doyurucu sundu ki bana.. tarifsiz.. çok yakın hissetmiştim kendimi bu albüme..

    ve albümün adının tıbbi tanımını da şuraya bırakayim ve gazapizm'in bu albümdeki tüm şarkılarını etkileyen unsurun, yani büyük resmin, ne olduğunu da bilmenizde fayda var.. 'aaa aynı benim yaşadıklarım' diyenler çıkacaktır elbet..

    majör depresyon (majör depresif bozukluk) : kişinin sosyal işlevlerini ve günlük yaşama dair etkinliklerini rahatsız edecek, kişinin rutin hayatını bozacak dereceye ulaşmış üzüntü, melankoli veya keder durumuna depresyon denir. kabaca depresyonun genel tanımına yakın olsa da majör depresif bozukluk, depresyonun bir çeşididir. fakat öte yandan aralarında ince bir çizgi olduğunu da unutmamak gerekir. sonuç olarak; depresyona giren birinin günlük hayatta yorgun, üzgün, isteksiz, iştahsız, sinirli gibi olumsuz durumlarda olması kaçınılmazdır. majör depresif bozukluk gösteren kişi ise; bu sayılan olumsuz durumların hepsine uzun süreli, istikrarlı ve sancılı bir şekilde maruz kalarak, hayatının belli bir kısmını mutluluk çemberinin dışında geçirir.

    yani kendinizi bu halde hissettiğinizde, en azından, herhangi bir meşgaleye sarılarak bu durumu önce normalleştirin ardından kurtulmaya bakın. adam bulunduğu ruh halinden albüm yapmış. şimdi kangurular, ölüler dirilerden çalacak bilmem ne..

    bye canlar..

    etik fanatik

    25/10/2019 08:59 ~ 25/10/2019 9:17
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0