Nakaratında biz disiplinsilik isteriz, özgürlük isteriz ifadeleri yer alan parça.
Ben de şahsen disiplinlilik istiyorum. Türkiye'de inanılmaz bir disiplinsizlik var. Avrupa'nın en disiplinsiz ülkesi. Dünyanın en yumuşak polisine sahip ülkesi. Avrupa'daki, amerika'daki (muasır medeniyetler ya guya) eylemleri takip eden biri oralardaki polis müdahalelerini bilir. Sol rejimlerin hakim olduğu ülkelerde polis çok çok daha sert. Bunlar dünyanın gerçekleri maalesef.
Disiplin iyidir. Kaostan bir şey çıkmaz. Kaosta medeniyet yeşermez. Ne kaos ne de disiplinsizlik özgürlük demektir. İnsan toplumun özgürlüğü için çabalamadan önce kendi özgürlüğü için savaşmalı. Biz daha bunu yapamadık. Fikren, manen, vicdanen, madden ne kadar özgürüz?
Peki ya Özgürlük nedir? Bir dile, bir kültüre, bir coğrafyaya doğmuş insan özgür olabilir mi? Annesi babası tarafından iyi, kötü öğretilmiş biri özgür olabilir mi? Bence biz en iyisi ona hürriyet diyelim. Beylik bir tanımla kişinin başka birinin haklarına ve özgürlüklerine mani olmadan dilediğini yapabilmesi.
Özgürlük çok mutlaki, mümkün değil. Yemek yemek, su içmek, uyumak zorundaysan özgür değilsin. En ufak bir girdi, en ufak bir uyaran özgürlüğü bozar. Etkiler. Arkadaşlarının fikirleri seni etkiliyor. Sevmediğin insanların fikirleri seni etkiliyor. O an salgıladığın testesteron oranı, d vitamini salınımın, o anki uyku durumun, açlık durumun, insülin seviyen dahi kararlarını etkiliyor. Özgürlük yalnızca bir hayal. Yanılsama.
Kaldı ki beylik tanım da muğlak. Bu tanıma göre birisine sert bir bakış atmak özgürlük dahilindedir. Peki ya bu kişi insanların kendini öldürmek istediği sanrıları yaşayan bir paranoid şizofrense? Bir anlık bakışınızın verdiği hisle intihar ederse? Korkudan kalp krizi geçirirse? Olmaz sanma, olur. Nedensellikte kaybolursun.
Özgürlük overrated. Birbirimizin haklarına riyayet edelim kafii.
Sübyan döven piç belasını bulsun.
Ben de şahsen disiplinlilik istiyorum. Türkiye'de inanılmaz bir disiplinsizlik var. Avrupa'nın en disiplinsiz ülkesi. Dünyanın en yumuşak polisine sahip ülkesi. Avrupa'daki, amerika'daki (muasır medeniyetler ya guya) eylemleri takip eden biri oralardaki polis müdahalelerini bilir. Sol rejimlerin hakim olduğu ülkelerde polis çok çok daha sert. Bunlar dünyanın gerçekleri maalesef.
Disiplin iyidir. Kaostan bir şey çıkmaz. Kaosta medeniyet yeşermez. Ne kaos ne de disiplinsizlik özgürlük demektir. İnsan toplumun özgürlüğü için çabalamadan önce kendi özgürlüğü için savaşmalı. Biz daha bunu yapamadık. Fikren, manen, vicdanen, madden ne kadar özgürüz?
Peki ya Özgürlük nedir? Bir dile, bir kültüre, bir coğrafyaya doğmuş insan özgür olabilir mi? Annesi babası tarafından iyi, kötü öğretilmiş biri özgür olabilir mi? Bence biz en iyisi ona hürriyet diyelim. Beylik bir tanımla kişinin başka birinin haklarına ve özgürlüklerine mani olmadan dilediğini yapabilmesi.
Özgürlük çok mutlaki, mümkün değil. Yemek yemek, su içmek, uyumak zorundaysan özgür değilsin. En ufak bir girdi, en ufak bir uyaran özgürlüğü bozar. Etkiler. Arkadaşlarının fikirleri seni etkiliyor. Sevmediğin insanların fikirleri seni etkiliyor. O an salgıladığın testesteron oranı, d vitamini salınımın, o anki uyku durumun, açlık durumun, insülin seviyen dahi kararlarını etkiliyor. Özgürlük yalnızca bir hayal. Yanılsama.
Kaldı ki beylik tanım da muğlak. Bu tanıma göre birisine sert bir bakış atmak özgürlük dahilindedir. Peki ya bu kişi insanların kendini öldürmek istediği sanrıları yaşayan bir paranoid şizofrense? Bir anlık bakışınızın verdiği hisle intihar ederse? Korkudan kalp krizi geçirirse? Olmaz sanma, olur. Nedensellikte kaybolursun.
Özgürlük overrated. Birbirimizin haklarına riyayet edelim kafii.
Sübyan döven piç belasını bulsun.
